http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1159-rabita-evrad.html

 Hocam yukarıda bana cevap vermiştiniz. Şimdi ricam , bu seviyeye gelebilmek için aciz kardeşinize ne gibi tavsiyeleriniz olabilir.

 Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.   emailim.

*******

Şeriat-tarikat-hakikat-marifet âdap ve usûlünce hareket ve amel ederek...

Bir başka ifadeyle; ilim-amel-ihlâs kıstaslarına riayetle... Sohbet-sadakat-itaat-teslimiyet ve manevi vazifelere, Allah yolundaki hizmetlere hassasiyetle sahip çıkarak...

Sen bütün bu noktalarda mahviyet ve mahfiyetle üzerine düşeni yap, gerisini Allah Teala’ya bırak... At kafandan, sil kalbinden bu ve benzeri lüzumsuz hesap-kitap işlerini...

Sen neticeden mes’ûl değilsin. Senin sorumluluğun, kulluk vazifelerini hakkıyla-tamamiyle-kemâliyle eda ve ifaya sa’y u gayret etmekten ibarettir. Nerede ne kadar muvaffak olabilirsen...

O seni, dilediği yere-yöne götürür. Her zaman ve bilhassa gecenin sâkin anlarında daima dua, niyaz ve iltica et, son nefesin dahil hidayetten ayırmaması için yalvar-yakar. Tabii bu arada diğer mü'min kardeşlerini de unutma. En büyük nimet bu. Gerisi lâf u güzâf! Boş kuruntu... Şükret ki zâtına kullukta, kölelikte daim kılsın.

Maddi-manevi makam-mevki-mertebe istemek, yapılan ibadet ve zikirlerden vecd ve keramet beklemek yerine; Allah yolunda kul-köle olmaya bak.

Yaptıklarında sırf Cenab-ı Mevlâ’nın rızasına talip ol, Cennet arzusu ve Cehennem korkusunu dahi at gönlünden...

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) önüne serilen onca ikrâm-ihsân ve iltâfa rağmen, kulluğu tercih etmedi mi? Onun rızasını istemidi mi? Zira Ondan küçücük bir rıza, rızasına tam olarak uygun olmayan bütün ibadet ve taatlerden üstündür.

Hâsıl-ı kelâm, netice-i merâm budur.

Fazla söze hacet yok! Vesselâm...

 

Go to top