Hocam şeker hastasıyım, idrar yollarından da rahatsızım, çok sık tuvalete çıkmam gerekiyor, bazen namazda da bozulabiliyor, ne yapmam lazım? Zeki Gecegiden - Aydın

 

 

*******

Değerli kardeşim;

Dinimiz her sıkıntıda olduğu gibi, bu hususta da kolaylık getirmiştir. Şöyle ki:

Namazda abdesti bozulan kimse için iki yol vardır:

a) Dilerse, namaza aykırı harekette bulunmadan yakın bir mesafedeki sudan abdest alıp kaldığı yerden namazını tamamlar.

b) Dilerse abdest aldıktan sonra o namazı yeniden kılar. Ama yeniden kılması daha faziletli sayılmıştır. Kadın erkek bu meselede eşittir. Bu daha çok münferiden yani yalnız başına namaz kılan kimse için böyledir.

Hanefi temel fıkıh kitaplarından Cevheretü’n-Neyyire’de şöyle denilmiştir: “Cemaatle kılan kimsenin kaldığı yerden başlaması daha uygun olur. Çünkü cemaatin faziletine erişme hususu vardır. Sahih olan da budur.”

Ancak namazı kaldığı yerden kılabilmek için, bu meselenin cevâzıyla ilgili bir takım şartlar vardır:

1- Meydana gelen fiilin abdesti gerektirmesi,

2- Nadir yani az vuku bulan hadiselerden olmaması,

3- Hadesin (abdestsizliğin) meydana gelmesinde şahsın kendi ihtiyar ve iradesinin bulunmaması, yani ihtiyarı / isteği dışında meydana gelmesidir.

O halde kişi, namazda iken kasten idrarını akıtır, ya da büyük abdestini bozar veya yellenir, ya da buna benzer bir fiili kasten / kendi istek ve iradesiyle meydana getirirse; artık alacağı abdestle kılmakta olduğu namazı kaldığı yerden tamamlayamaz, yeniden başlayıp kılması gerekir. Çünkü kasde dayalı abdest bozma ile namazı da bozmuş sayılır.

Kasden yapmaz da ancak meydana gelen hades guslü gerektirirse, o takdirde de namaz bozulmuştur, yeniden kılması gerekir. Bunun gibi, meydana gelen hades (guslü gerektiren durum), başka bir insanın fiiliyle oluşuyorsa, yine o namazı iade etmesi lâzımdır. İmam Ebû Yusuf (rh.) bu görüşe muhalefet etmiştir. Ona göre kaldığı yerden kılabilir. Çünkü kendi fiiliyle değil başkasının fiiliyle hades vaki olmuştur.

Elinde olmayarak ağız dolusu kusuntu gelirse, abdest alıp kılmakta olduğu namazı kaldığı yerden tamamlar. Ancak bu arada konuşmaması gerekir.

***

Velhâsıl, namaz kılarken abdesti bozulan kişi, hemen selam verip, namazdan çıkar. Nitekim bir hadis-i şeriflerinde Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:

"Namaz kılarken kimin abdesti bozulacak olursa, hemen namazdan çıksın. Eğer cemaatle kılınan bir namazda ise, burnunu tutarak ayrılsın." [Ebu Davud, Sünen, Salat 236, Hadis no: 1114]

Burnunu tutmasını istemesi, cemaate burnu kanamış zannını-fikrinivermek içindir. Bu davranış biçimi, bir nevi edebe riayet etmek içindir.

***

İmamın durumuna gelince

İmam, namaz anında iken abdesti bozulduğunda burnu kanamış veya buna benzer bir mazereti varmış düşüncesini vererek cemaatten birisini mihraba çekip onu imam tayin edebilir.

Namaza başlanıldığında imamlık yapmayı haiz biri imamın yerine geçerek imamlık yapabilir. Namaza başlanıldığında imamlık şartları kendisinde bulunmayan kişinin ise, istihlâf (birinin geçme) yoluyla imamlık yapması caiz değildir.

Abdesti bozulan imam, yerine bırakacağı kişinin namazın tamamını cemaatle kılan birisi olmasına dikkat eder. Mecbur olmadıkça cemaate sonradan katılan ve namazın bir kısmını kılamamış bulunan birisine imamlık verilmez. Eğer böyle bir durum söz konusu olursa namazın normal rekâtlarının tamamlanmasıyla cemaate sonradan katılan, buna rağmen istihlâf yoluyla imam tayin edilen kişi namazın bitiminde selâm vermeden kendi yerine namazın tamamını kılan birisini bırakır. İmamlığa geçen şahıs selâm verince, o da namazının yarım kalan kısmını tamamlar.

Abdesti bozulan imamın yerine imam olan kişi, imamın namazı nerede bıraktığını kestiremiyor ve bunu imamdan sormaya lüzum duyuyorsa, imam ona işaret yoluyla namazın neresinde kaldığını anlatmaya çalışır. Eğer bu mümkün olmaz, imam konuşursa herkesin namazı bozulur ve toptan tekrarı gerekir.

Abdesti bozulan imam, yerine birisini imam tayin etmeksizin camiden çıksa veyahut boş bir alanda kılınan namazda safları geçerek ilerlese namaz bozulmuş olur. Ancak imamın, yerine birisini bırakmadan cemaati terk ettiğinde hemen cemaatten birisinin imam olması halinde, eğer imam henüz camiden çıkmamış olursa yerine geçenin kıldırdığı namaz kabul olur ve tekrarı gerekmez. Cemaatin tek kişi olması halinde ise, o kişi imamın yerine geçerek namazını tamamlar.

Go to top