Selamnaleykum hocam imametlik hakkinda bir sorum var 11- 12 yaslarindaki talebeler namaz kildirabilir mi bunun hukmu nedir? Fatih Bey - Facebook

*******

 Ve aleyküm selam kardeşim;

 Sorduğunuz hususun hükmü, o talebenin bâliğ olup olmaması ile alakalıdır. Evet o yaşlardaki erkek çocuk ergenlik çağına girmiştir; fakat henüz bâliğ olmamışsa, buna İslâm fıkhı-hukuku lisanında “mürâhik” denir. Bunun alt sınırı erkeklerde 12, kızlarda 9 yaştır. Bu yaşlara gelmiş erkeklere mürâhik, kızlara da mürâhika denir. Zikrettiğiniz yaşlar ülkemizde erkek çocukların büluğ çağı sayılır. Şayet bâliğ olmuşlarsa, imamlık yapmaları caizdir. Ama ergenliğe ayak basmamışlarsa imam olmaları caiz olmaz.

Mürâhik’ın imamlığıyla alakalı husus meşhur kaynak eserlerimizden el-Fetâva’l-Hindiyye’de şöyle açıklanmıştır:

“Mürahik sabînin yani ergenlik çağına gelip de henüz bâliğ olmamış erkek çocuğun, kendisi gibi sâbîlere imâmeti caizdir. Hulâsa'da da böyledir…

Belh imamlarının kavline göre, çocuklara (sabîlere) teravih namazında ve mutlak sünnetlerde iktida etmek (uymak) sahihtir. Fetâvâ-yi Kâdîhân'da da böyledir…

“Muhtâr olan (seçilip öne çıkan) kavil ise, çocukların bütün namazlarda imamlık­larının caiz olmamasıdır. Hidâye'de de böyledir. Sahih olan da budur. Muhıyt'ta da böyledir. Âmmenin (umumun) kavli de budur; zâhiru'rrivâye de budur. Bahrur’r-Râik'ta da böyledir.”

***

Dilerseniz imamlık meselesini umumi manada belli bir başlık altında ayrıca ele alalım.

İmamlığın sıhhat şartları

Cemaata imamlık yapacak kimsede aranan şartlar 6 (altı) şeyden ibarettir. [eş-Şürünbülâlî, Nûrul-îzâh, s. 57] Onları ehemiyet derecesine göre şöyle ifade edebiliriz:

1- Müslüman olmak: Bu şart, her ibâdetin makbul olmasında aranan bir husustur. Öldükten sonra diriltilmeyi veya şefaati inkâr eden, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'e (Allâh'a sığınarak ifâde etmek isterim) söğen veya kendisini küfre nisbet ettirecek bir davranışı açığa çıkan kimsenin, Müslüman olduğunu izhâr ederek imamlık yapmaya kalkışması sahih ve makbul olmaz. [Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, Kitâbü’s-Salât, s. 192-193] Hâsılı, küfrü gerektirecek bir inancı bulunan, bid‘at ve dalâlet ehlinin arkasında namaz kılınmaz. Ve yine fâsık (Allah'ın emirlerine aykırı davranan, günahkâr, kötü huylu, kötülük yapmayı alışkanlık hâline getiren kişi) ve amelde bid'at sahibi kimselerin imam olması da tahrîmen mekruhtur.

2- Erkek olmak: Kadının kendi hakkındaki namazı sahih olduğu hâlde bir erkeğin kadına uyarak namaz kılması sahih olmaz. Kadınlar, bir erkeğin peşinde namaz kıldıklarında, en geride saf teşkil etmektedirler. Bu durum, onların peşinde namaz kılmanın câiz olmadığını göstermektedir. [Bkz. Cevherü’n-Neyyire, 78] Ancak kadının kadınlara imam olması kerahetle caizdir. Bu durumda imam olan kadın öne geçmez, cemaat olan kadınların sağında bulunur veya ilk safın arasında ve ortada durur. 

3- Ergenlik çağına ulaşmış bulunmak: Çocuğun namazı nâfiledir ve onun nâfilesi üzerine lâzım (farz) olmuş da değildir. Bu sebeple ergenlik çağına ulaşmış bir kimsenin ne farz namazlarda ne de nâfile bir namazda "sabî"ye uyması sahih olmaz. Farz bir namazda, farza niyet etmiş olsa bile, çocuğun kılacağı namaz yine nâfiledir. Her iki hâlde çocuğa iktidâ etmek (uymak) câiz değildir. Çünkü bu durum, kuvvetliyi zayıf üzerine binâ etmek olur ki, bu da muhâldir, caiz olmaz. Ancak kendisi gibi çocuklara imam olabilir.

4- Akıllı olmak: Aklı başından gitmiş olan kimseye örnek olarak "sarhoş" ile "cünûn-ı mutbik (deliliğin devamlı olması hâli)" ile akıl hastası bulunan kimseyi gösterebiliriz. Bazan iyileşen kimsenin, aklı başına geldiği zaman yapacağı imamlık sahihtir. "Aklı başında olma" şartı dikkate alındığında "bunak" kimsenin imamlığının da sahih olmayacağı açığa çıkmış olmaktadır. [Mehmed Zihni Efendi, a.g.e., Kitâbüs-sâlat, s. 193, dipnot: 1] Hâsılı, akıl hastalarının imamlığı caiz değildir.

5- Kırâat: Kur'ân-i Kerim'den namaz sahih ve câiz olacak kadar ezberlemiş ve düzgün okuyabiliyor olmak. Bu şart dikkate alındığında, yeteri kadar ezberi bulunan kimsenin ümmîye (okuma-yazma bilmeyenlere) veya dilsize uyması sahih olmaz. Ümmînin ümmiye, dilsizin dilsize yani kendileri gibi olanlara uyarak namaz kılması ise caizdir. Fakat ümmî olan şahsın dilsize iktidası sahih değildir. Çünkü iftitah tekbiri alabilecek durumdadır. Bu yönü ile dilsizden daha kuvvetli sayılmaktadır. Keza Kur'an'ı iyi okuyamayanların, iyi okuyanlara imam olması da sahih değildir.

6- Özürlerden selâmet: Özrü bulunan kimsenin namazı, özrüne binâen sahih olmaktadır. Özürler; idrar tutamamak, sık sık burun kanaması, yellenme rahatsızlığı ve dilde bulunnan "kekemelik"tir. Bu gibi özürleri olan kimseler imam olamazlar. Ancak aynı cins özre sahip olanlara imam olabilirler. Özürleri farklı ise imam olmaları caiz değildir. Kıraat hususundaki mâzeret, "te" veya "fe" harfini tekrarlama; "sin" harfini, peltek okunması gereken "se" gibi telafuuz etme veya "rı" harfini "ğayn" gibi okumaktır. Kur'ân-ı Kerim’de "sin"i "se", "rı" harfini "gayn" yapmaktan hâli bir âyet bulamayan, gece ve gündüz saatlerinde dilini düzeltmek için çalışmayı, tatbikat ve eksersiz şeklindeki gayreti terk ederse namazı fasittir. [Merâkı’l-felâh s. 84; Bkz. Mehmed Emre, Müslümanca Yaşama Sanatı 3] Bu yöndeki çalışmaya devam etmesi gerekir. Aksi halde kıldığı namaz sahih olmaz.

***** 

Değerli gazeteci-yazar ve fikir adamlarımızdan Mehmed Şevket Eygi beyefendinin, dinî-ictimaî-irfânî bakımdan kimlerin imamlık yapabileceğine-yapamayacağına dair dikkat çeken bir yazısını da faydalı olacağı mülahazasıyla paylaşmak istedik. Yazı aynen şöyle:


İmamlığın şartları ve kimler imam olamaz

18.03.2017 Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. @ RSS

BEŞ vakit namaz İslam’ın, beş temel şartından ikincisidir. Aqil ve baliğ olan kadın erkek her Müslümanın namazı dosdoğru kılması gerekir.

Farz namazların cemaatle kılınması dört hak fıkıh mezhebinde mecburîdir, gereklidir. Şer’î bir özrü olmaksızın cemaati terk etmek caiz değildir. Hanefî fıkhında, cemaati terk konusunda yirmi küsur özür zikr edilir. Diğer özürler şer’î değil, şeytanî bahanelerdir.

İmam, maaş ve ücret karşılığında namaz kıldırma memuru değildir.

İslam devletinde Halife, bulunduğu şehirde imamlık yapar.

Valiler vilayetlerde.

Cami imamlarında ne gibi şartlar bulunmalıdır:

1. İtikad bakımından Ehl-i Sünnet ve Cemaatten olmalıdır.

2. İmam Eş’arî’den veya İmam Maturidî’den birini, itikatta imam tanımalı ve onun izinden gitmelidir.

3. Fıkıh olarak, dört mezhepten birinin fıkhını kabul etmeli ve onun hükümlerini uygulamalıdır.

4. Mezhepsiz olmamalıdır.

5. Mezheplerin bazı zorluklarını birleştirebilir ama kolaylıklarını birleştirmemelidir. Böyle bir şey dini oyuncak etmek olur.

6. Din ilimlerini okumuş ve icazet almış olmalıdır.

7. Tabakat-i fukahanın en alt derecesi ve rütbesi olan fetva ehli, müftü seviyesinde âlim olmalıdır.

8. İhlaslı ve taqvalı olmalıdır. 

9. Fasık-ı mütecahir kimse cami imamı olamaz.

10. İmamlık mukabilinde maaş ve ücret alıyorsa, bu ücreti imamlık yapmak, namaz kıldırmak niyetiyle almamalıdır.

11. Dinî bid’atlerden uzak olmalıdır.

12. Haricî veya Neo-Haricî olmalıdır.

13. Sapık Mutezile mezhebinden olmamalıdır.

14. Dinde yenilikçi, dinde değişimci, dinde reformcu olmamalıdır.

15. Fazlurrahman’ın Tarihsellik ve Tatiliye mezhebinden olmamalıdır.

16. Hazreti Ali radiyallahuanh ve kerremallahuvecheh efendimizi tel’ih eden (tanrılaştıran) küfür ve şirk taifesinden olmamalıdır.

17. Mufaddıle (Hz. Ali’yi ilk üç râşid Halifeden daha üstün görenlerden) bile olmamalıdır.

18. Taqiyye ve kitman yaparak Müslümanları aldatan adam imam olamaz.

19. Zamanımızda İslam’dan başka iki hak ibrahimî din daha vardır, onların mensupları da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir inanç ve görüşüne sahip olan kişi imam olamaz, imamlık yapamaz.

20. İmam, Ashab-ı Kiramı (radiyallahüanhümecmain), Muhacirleri, Ensarı, Aşere-i Mübeşşereyi, Bedir Ashabını, Efendimizin zevceleri annelerimizi, Ehl-i Beyt-i Mustafayı yüceltmeli, onlara çok hürmet etmelidir. Onlardan birine dil uzatanın ardında namaz kılınmaz.

21.  Ruhbanları erbab haline getirip putlaştıranların ardında namaz kılınmaz.

22. Hakikî bir tarikata, şeyhe, mürşid-i kâmile mensup olmak büyük bir nimet ve şereftir. Lakin uçmayan şeyhleri uçuranların, olmayan keramet edebiyatı yapanların, abede-i müteşeyyihin ardında namaz kılınmaz.

23. Cemaat, hizip, fırka, parça, grup holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapanlar imam yapılmamalıdır.

24. Başı açık imamın ardında namaz kılınmamalıdır. Çünkü namazda başın örtülü olması namazın edeblerinden ve sünnetlerindendir.

25. Din sömürüsü, mukaddesat ticareti yapanların ardında namaz kılınmamalıdır.

26. İmam âlim, ârif, afif, ihlaslı, taqvalı, mürüvvetli, firasetli olmalıdır.

27. İmam tarikatlı olabilir ama tarikatçılık yapamaz. 

28. İmam, dini ve mukaddesatı politikanın üzerinde ve dışında tutmalıdır.

29. Laikçi ve seküler kişi Müslümanlara imam olamaz.

30. İmamda Ümmet birliği ve zamanın raşid İmamına biat ve itaat şuuru olmalıdır.

31. Deccalleri ve Kezzablarıtâzim eden, onları ululayan, onları rehber edinen sapıklar imam olamaz.

32. Vehhabî, Sünnîlere imamlık yapamaz.

İhlaslı, alim, fakih, fâzıl, muhlis, muslih, muttaqi, fakih, müteverri, din hâdimi gerçek imamlar Ümmet için büyük nimettir. Onların ellerinden öper, dualarını beklerim.

Go to top