Selamün Aleyküm hocam. Katır, yılan, akrep, kertenkele gibi bazı hayvanlar Cenabı Hak tarafından cezalandırıldı. Bunun sebebi nedir Hocam? Allah razı olsun. Bilal – Site

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Sorduğunuz hayvanlarla alakalı cezalandırma sebeplerini sırasıyla teker-teker ele alıp vaktimiz, sabrımız ve sağlığımızın müsaadesi nisbetinde anlatmaya çalışalım. Kimi / kimleri ne kadar ilgilendirirse, onu da bilmiyorum… Artık işin o yönüne de okuyanlar karar versin, diyelim ve “katır”la başlayalım.

1) Katır:

Bu hayvanın lânetlenip cezalandırılması hakkındaki rivayetler şöyledir:

Müşriklerin, atamız İbrahim aleyhisselâmı içine atacakları ateşin çevre duvarı yapılıp tamamlanınca, Nemrut emretti: Ateş için odunlar toplanıp taşındı... Oraya odun götürmek için yüklenen develer, bunların Hz. İbrahim'i yakmak için taşındığını bildiklerinden, sırtlarındaki yükü yere düşürürlerdi, götürmek istemezlerdi. Bundan ötürü Hz. İbrahim, onlara hayır-duada bulunurdu. Ancak katır, hırsla ve gönülden odun taşımıştı. Hz. İbrahim, katırlara lânet etti. Bu odunlar bir yıl boyunca taşındı. İbrahim aleyhisselâmın ateşe atılacağının bütün ülkede bilinmesi ve halkın orada hazır bulunması için iş uzatıldı. Beli bükülmüş ihtiyarlar, hastalar dahi sürüne-sürüne giderler, dağdan, sırtlarında birer-ikişer odun getirirlerdi…

Biz de bir hayırda bulunalım, İlahlarımıza yardım edelim, onların düşmanını ateşte yakalım, derlerdi. Bu uğurda bir yıl tamamlanınca, odunlar bir dağ gibi yığıldı. Sonra bu odunlar ateşe verildi. Öyle bir yanış yandı ki… alevleri gökyüzünü sardı! Daha sonra Hz. İbrahim'i zincirlerle bağlı olduğu halde, o ateşe atmaya getirdiler. Nemrut ve halkı onu görünce sevindiler. İbrahim aleyhisselâmı sevenler, ona inananlar ise gizli-gizli ağlaşır, Allahu Teâla'ya yalvarırlardı…  [Bkz. Tarih-i Taberî, Çeviri: M. Faruk Gürtunca, Sağlam Yayınları, İstanbul, yyy., C.,1, Hz. İbrahim'in ‘Ateşe Atılma’ Hikâyesi; Ayrıca Fazilet Neşriyat’ın yayınladığı, merhum Abdurrahman Şeref Lâç’ın Hz. İbrahim ve Nemrut isimli eserini de mutlaka okumanızı tavsiye ederim. H.E.]

2) Yılan:

Bunun cezalandırılmasıyla alakalı geniş ve tatminkâr bilgi için bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2146-hz-adem-hz-havva-cennet-seytan-ve-yilan.html

3) Akrep:

Bu canlı da zararlıdır, her durumda insana rahatsızlık verir, namazda da huzursuz eder. Onun için lânetlenmiş ve öldürülmesi emredilmiştir.

Hz. Âişe (r.anha) Validemiz şöyle anlatıyor:

Nebî sallallahu aleyhi vesellem namazda iken O’nu bir akrep sokmuştu. ‘Allah (c.c.) akrebe lânet etsin!’ dedi. ‘Namaza duranı da başkasını (namaz dışında olanı) da (rahat) bırakmıyor. Onu harem bölgesinde de öldürün!’ buyurdular.” [Canan, İbrahim, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, Akçağ yayınları, Ankara, yyy., 17, 75-76]

4) Kertenkele ya da keler:

Bu hayvanın bütün türleri zararlı ve cezaya uğramış değildir, dolayısiyle öldürülmeleriyle alakalı hüküm de tamamına şâmil olmaz. Detaylı bilgi için bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2832-kertenkelenin-keler-in-oldurulmesindeki-sevabin-hikmeti.html

Cezalandırılmış ve öldürülmeleri istenen keler / kertenkele hangisidir?

Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.) anlatıyor: “Rasûlullah (s.a.v.), kelerin öldürülmesini emretti ve onu (ism-i tasğîr sîğası ile) Füveysika (fasıkcık) diye isimlendirdi.”  [Müslim, Sahih, Selâm, 142. 144; Ebu Davud, Sünen, Edeb, 176]

Bu hususta daha başka hadisler de mevcuttur. Merak edenler hadis kaynaklarına bakabilir. Burada hepsini nakletmenin gereği yok.

Cezalandırılma sebebine gelince

Ahmed b. Hanbel'in (rh.) Müsned’inde rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şöy­le denilmiştir:

Hz. Âişe'nin (r.anha) evinde dayalı bir süngü vardı. Bu kendisine so­ruldu da şunları söyledi:

Biz onunla kertenkele öldürürüz. Çünkü Nebî (s.a.v.) haber ver­di ki: İbrahim (a.s.) ateşe atıldığı vakit yeryüzündeki bütün hayvanlar onu söndürmeye çalışmış, yalnız kertenkele buna katılmamıştır. Çünkü o ate­şi üfürmüştür. Bu sebepten Nebî / Peygamber (s.a.v.) onun öldürülmesini emir bu­yurmuştur.” [A.g.e. ve m. VI, 83, 109, 217; ayrıca bkz. İbn Mâce, Sünen, Sayd, 12]

Yine Hz. Âişe (r.anha) Validemizden rivayet edildiğine göre Beyt-i Makdis (Kudüs) yan­dığı vakit kertenkeleler ateşi üfürmüşlerdir. [Abdurrahman ibn İbrahim Eterdi, Hayâtü'l-Hayvan (terc), II, 308]

Bütün bu açıklamalardan anlaşılıyor ki; zehirli keler zararlı olduğundan Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.) onu, yoldan çıkan mânâsına “fâsık” sıfatıyla sıfatlandırmış, vücut itibariyle küçük olduğu için de, “küçük fâsık” anlamına gelen “füveysika” ismini vermiş ve bu özel­liğinden dolayı da onun öldürülmesini emretmiştir. 

Go to top