Hz.Adem ve dinazorların dünyada yaşadıkları zaman nasıl,ilk iinsanlar yalanını nasıl anlatabiliriz?

Soru: Mevlüt tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Mesajından, kafanın hayli karışık, gönlünün bulanık ve inanç zaafiyeti içerisinde olduğun anlaşılıyor Mevlüt, ne dersin?!

Aslında beyninde yumak edip, içinden çıkılmaz bir problem olduğunu sandığın ve istifham-ı inkârî üslûbiyle sorduğun sual de cevabı da basit. Kâinat ve mahlûkatın yaratılış sıralamasıyla alakalı bir mesele... Onu anlatırız, problem değil. Ama cümlenin sonundaki ‘ilk iinsanlar yalanı’ ifaden, Kur’an-ı Kerim’in bu husustaki sarih beyanını açıkça inkârdır. [Bkz. Bakara suresi, 30] Bu tavır, insanı İslâm dairesinin dışına iter, imansızlık girdabına sokar; boğulur gidersin, haberin olsun. Meşhur halk şairimiz Seyyid Nizamoğlu’nun dörtlüğüyle;

Kıyamazsan başa cana
Uzak dur girme meydana
Bu meydanda nice başlar
Kesilir hiç soran olmaz!

Bu ikazı / uyarıyı da yapmış olalım. Manevi bünyeni heder, ebedi hayatını berbat etme!

***

Dilersen şimdi de gelelim kafanı taktığın meselenin izahına…

Yaratılışta evvela câmidat, yani katı toprak maddesinin tekevvünü / oluşumu bahis mevzuudur. Yani hayatın varlığı ve devamı için sırasıyla evvela câmidat (donuk / cansız varlıklar), ardından nebâtât / bitkiler, sonra hayvanat  (dinazorlar dâhil tüm canlılar) yaratılmıştır. [Bkz. İbn Arabî, Fusûsu’l-Hikem, On birinci Vasl, Hilkat-i Âdem]

Bunlar yaratılmadan insan hayatı olamazdı… Bu yaratılış safhalarının zamanı hususunda ise miyarlarca yıl ifade ediliyor ama, ‘Allâhu a’lemü bi’s-savâbi (en doğrusunu Allah bilir)’ demekten öte söyleyebileceğimiz bir şey olamaz elbette…

Velhasılönce cansız varlıklar yaratılmış, sonra hayata uygun olarak hava, su, toprak, ateş gibi şeyler yaratılmıştır. Hayat için zemin hazır olunca da, hayat yaratılmıştır. Biraz önce de belirttiğimiz üzere ilk canlı olarak bitkiler, sonra hayvanat, sonra (canlılardan cinler ve en sonunda da topraktan) insan yaratılmıştır. [Bkz. Hûd suresi, 61; Tâhâ suresi, 55; Nuh suresi, 18]

Bilindiği üzere, ilk yaratılan Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) nûrudur. Bu nûrdan diğer varlıklar yaratılmış ve en sonunda da insan yaratılmıştır.

Dünya ve içindekilerin yaratılması mevzuunda Fahr-i Âlem Efendimiz (s.a.v.) şu sırlamayı bildirmektedir:

Toprak, dağlar, ağaçlar, hayvanlar, mekruhlar, nûr ve Hz. Âdem (a.s.)” [Müslim, Sahih, Sıfatü'l-Kıyâme, 27, Hadis no: 2789]

Hadiste geçen “mekruhlar”dan maksat, zahire göre ‘şer (kötülükler)dir. Bir kısım âlimler ise buna ‘madenler’ demişlerdir.

Dikkat edersek, eşyanın yaratılışında mantıkî bir sıralama vardır: Ard arda toprak, dağlar, bitkiler, hayvanlar ve en son olarak insan yaratılmıştır. Burada asıl hedefin, yani kâinatı yaratmaktan maksadın insan olduğu görülmektedir. Zira, bir meyve ağacı meyvesi için dikilir. Meyve ise, ağacın en son mahsulüdür. Çekirdek, filiz, fidan, ağaç, yaprak, çiçek safhalarından geçtikten sonra meyveye ulaşılır.

Âyet-i kerimedeki ‘arzın / yeryüzünün insanlar için bir beşik kılınması’ [Bkz. Tâ-hâ suresi, 53] teşbihini (benzetmesini) bu hadis-i şerifin açıkladığını söyleyebiliriz. Çünkü beşik, bebek için önceden onun gelişimine-büyümesine uygun şekilde hazırlanır.

Dağların yaratılması ağaç ve bitkilere zemin hazırlamıştır. Bitkiler hayvanların yaratılmasına, bitki ve hayvanların varlığı insanın / insanların gelmesine zemin hazırlamıştır. İnsan hayatı bunların varlığına bağlıdır.

Bazı âlimler, “Allah'ın her şeyi bir anda yaratabilecek güçte olmasına rağmen kademeli olarak yaratmış olması, mahlûkatına itinalı ve sağlam adım atma dersini vermek içindir.” diye yorumlamışlardır. [Bkz. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, 6, 383]

Go to top