Selamun aleykum.bir sualim var.hocam sitede bir sualinizdeki cevapta kelam-ı lafzi icin Allah kelamıdır diye soylemissiniz lakin baska bir yerde kelam-ı lafziyi tanimlarken hudus olma nitelikleri tasimaktadir mahluktur demissiniz .Ben burayi anlamadim cunku Allahın kelamı yani kelam-i lafzisi nasıl olurda hudus ve mahluk olur bu hususta beni aydinlatmanizi istirham ederim  

Soru: hüseyin uyumazoğlu tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

Sözünü ettiğiniz ifadelerin geçtiği linkleri vermemişsiniz. Onun için oralara bakma fırsatımız olmadı. Fakat kaydettiğiniz cümle üzerinde meseleyi ele alabiliriz.

Bir defa bu ifadenin anlaşılmayacak, karışık-karmaşık bir tarafı yok. Evet, kelâm-ı lafzî, elbetteki filasıl Allah kelâmıdır, bir başkasının sözleri değil. Binaenaleyh Kur’an-ı Kerim’in istisnasız her bir kelimesi, kısacası her şeyi Kelâm-ı lafzî’dir, yani Allahu Teâla’nın kelâmıdır. Bunda en küçük bir şek-şüphe ve tereddüt yoktur, olamaz da. 

Ve yine kelâm-ı lafzî, yani elimizdeki lafızlara, kelime ve kavramlara dökülmüş Mushaf-ı Şerif / Kur’an-ı Kerim tabii ki hudûs mahiyeti taşır; dolayısiyle her hâdis olan varlık gibi o da mahlûktur. Kelâm-ı nefsî ile karıştırmamak lâzım. Zira;

Kelâm-ı nefsî (zâtî kelâm), Allah'ın zâtı ile kaim, mahiyetini anlayamayacağımız ezelî bir sıfatıdır.

Kelâm-ı lafzî (lafzî kelâm) ise, nefsî kelâma  delâlet eden ses ve harflerden müteşekkildir. Mesela Kur'anHakîm’in / Mushaf-ı Şerif’in lafzı gibi… Yani Cenab-ı Hakk’ın zatına mahsus kelâmın, lafızlara-kelimelere-mefhumlara dökülmüş hâli… Hâsılı, Kelâm-ı lafzî’nin Kelâm-ı nefsî’den farkı, lafızlarla telaffuz edilişi, yazılıp bizim tarafızdan okunuşudur.

Ezcümle, bu iki izafî terkibin son kelimeleri zaten meseleyi sarahaten açıklıyor. Nefsî demek, zâtî demektir, zatından ayrılmayan, ayrı olmayandır. Lafzî de, zâta ait olanın lafızlarla-kelimelerle ifade kalıplarına dökülüp bize ulaşmış halidir. Kısacası, elimizdeki Mushaf-ı Şerif’tir. 

Son olarak size tavsiyemiz; eğer akaid ve kelâm sahasında muayyen bir seviyeniz yoksa, bu alanla ilgili derinlemesine bir bilginiz bulunmuyorsa, bu vb. kelâm mevzularına pek, hatta hiç dalmamanızdır. Nitekim itikadî meselelerde müçtehid olan, hicrî ikinci bin yılın müceddidi İmam-ı Rabbani Ahmed Farukî es-Serhendî (k.s.) hazretleri, bu meselenin inceliği-giriftliği ve de nezâketi hakkında dikkat çekici şu açıklamalarda bulunmuşlardır:

Kur'an'ın mahlûk olup olmadığı üzerinde; İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf (rahımehumallah) altı ay mübâhaseye girmişler (tartışmışlar)dir. Aralarında red ve nakz cereyan etmiş (birbirinin fikirlerini çürütmeler ve geçersiz kılmalar meydana gelmiş)tir. (Bu münzaralar) sonunda, her ikisinin görüşü de şu mânâ üzerinde karar kılmıştır:

‘Kur’an mahlûktur, diyen kâfir olur’.

Bu münazaranın uzun sürmesinin sebebi, o zamanda bu meselenin henüz gözden geçirilmemiş olmasından, meselenin hakikatına tam olarak ulaşılamadığındandır. Şu anda, fikirlerin birikim ve katılımı ile meselenin derinliğine inilip hakikati bulunmuştur. Bu mânâda deriz ki:

‘Eğer niza‘ mevzuu / tartışma konusu, harfler ve kelâm-ı nefsîye (Allah Teâla’nın öz kelâmına) delâlet eden kelimeler ise, bunların hâdis ve mahlûk olduklarına şüphe yoktur (zira sonradan yaratılan mahlûktur). Şayet medlûlât ise, yani kasıt bu harflerin ve kelimelerin delâlet ettiği mânâlar ise, onlar kadîmdir mahlûk değildir.

Meselenin bu şekilde düzenlenmesi, açıklığa kavuşması ise, fikirlerin birikip birleşmesinin bereketi iledir.” [el-Mektubat, Fazilet Neşriyat, İstanbul, yyy., 3, 89]

Bu mevzuda bu açıklamaların üzerinde söylenecek daha başka bir kelâm yoktur. Nokta!

Ancak arzu ederseniz, soyadınızın tesirinden kurtulup biraz uyuyup dinlendikten sonra, lütfen aşağıdaki linklere de bir atf-ı nazar ediniz. Faydalı olacağını umuyoruz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1206-kelim-sifati-ve-kelamullah-in-mahiyeti.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1441-kelam-i-lafzi-de-allah-kelamidir.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1445-levh-i-mahfuz-mahluk-mudur-ummu-l-kitab-la-farkli-midir.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1471-kur-an-i-kerim-deki-kissalar-ve-muhavereler.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2660-allah-teala-nin-kun-emri.html

Go to top