Umûma îlân edilecek herhangi bir faâliyeti (konferans,seminer) tanzîm ederken; 1)Kadınlar solda erkekler sağda tanzîm etmek caiz mi,yoksa perde ile ayırmak şart mı? 2)Karışık tanzîm etmek caiz mi? 3)Sadece erkeklere/kadınlara şeklinde tanzîm etmemek günah mıdır? Neticede haremlik selamlığa tam riâyet şart mıdır?(gelecek kadınların hepsi mütesettir olmaz muhtemelen)

Soru: Mehmed tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Selamün aleyküm Mehmed!

Maddeler halinde dile getirdiğin, fakat aslında tamamı tek cümlede rahatlıkla ifade edilebilecek suallerini, usûl tabiriyle gene alâ tarîkı’l-müşâkele maddeler halinde cevaplamaya çalışalım.

 

1. Eğer söz konusu aktivite, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin umuma açık ise, elbette esas olan haremlik-selamlıktır. Bu noktada da sağ-sol yerine, namazdaki saf düzeninin tanzimi esas ve örnek alınmalı... Ayrıca mümkünse giriş çıkışların farklı kapılardan yapılması temin edilmelidir. Safların tanzimi hakkında bk. http://www.halisece.com/namaz/2344-cemaat-ve-saf-duzeni.html

 

2. Karma-karışık bir düzensizlikten / sistemsizlikten şiddetle kaçınmak iktiza eder. Dinimiz böyle bir ihtilâtı kat’iyyen tecviz etmez / şer’an kesinlikle caiz olmaz. Elbetteki günahtır, keza pek çok günahın / günahların işlenmesine önayak olabilecek menfî davranışları da mündemiçtir.

Binaenaleyh bu tip organizasyonların en ideali, kadınlara ayrı, erkeklere ayrı yapılmasıdır. Nitekim Medine Mescidinde haftanın bir günü, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) tarafından sadece kadınların tâlim ve terbiyesine tahsis ediliyordu. [Buharî, Sahîh, İlim, 15, 35]

Bu hâl, Ebu Said el-Hudrî’den (r.a.) gelen şu rivayetten de gayet net bir şekilde anlaşılmaktadır:

(Bir gün) kadınlar,

- ‘Yâ Rasûlellah, erkeklerden bize meydan kalmıyor, bize mahsus bir gün ayırır mısınız?’ dediler. Rasûlullah (s.a.v.) onlara bir gün belirledi. Kadınlar o günde Rasûlullah’ın huzuruna gelir, O da onlara sohbet ederdi.” [Buhari, Sahih, İlim, 36]

3. Bu tip umumi organizasyonlarda haremlik-selamlık şarttır demek yerine şöyle söylememiz dahu uygun olur:

İslâmî ahlâk, âdap ve usûle en uygun olan tarzı, ancak heremlik-selamlık tertip ve tanzimiyle temin edilebiliriz. Başka türlü bir uygulama, mutlaka değişik sıkıntıları da beraberinde getirir. Haremlik-selamlık için bk. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/821-kadin-erkek-birlikte-oturmak-caiz-midir.html

Bu hususla ilgili Cabir b. Abdillah’dan (r.a.) şu sözler nakledilmektedir:

“Ben Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bayram namazında bulundum. Hutbeden önce ezan ve kamet okunmadan namaza başladı. Sonra Bilâl’a dayanarak ayakta durdu ve Allah’tan korkmayı, O’na itaat etmeyi emretti. Ardından cemaate vaaz ve nasihat etti. Daha sonra da yürüyüp kadınların yanlarına gitti ve onlara vaaz etti.” [Müslim, Sahih, İydeyn, 4]

Görüldüğü üzere Rasûl-i Ekrem Efendimizin (s.a.v.) burada kadınlara tâlim-telkin ve terbiye uygulaması hususidir, sadece onlar içindir, karma değil.

Hâsılı; Rasûl-i Zîşân (s.a.v.) döneminde kadınlarla erkekler camide karma bir şekilde değil, ayrı-ayrı yerlerde oturuyorlardı. Kadınlara Mescidin harîminin arka kısmında hususi bir bölüm (haremlik) ayrılmıştı.

Bu uygulama, Enes b. Mâlik’in (r.a.) şu sözlerinden de anlaşılmaktadır:

“Biz mescidin suffa kısmında Rasûlullah’ın (s.a.v.) yanındaydık. Muhacirlerden bir kadınla bülûğa ermiş oğlu geldi. Kadın hanımlara ayrılan kısma geçti, çocuk da bizim yanımıza geldi.” [İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihaye, Beyrut,1997, 6, 154]

*** 

S o n u ç

Bu tip organizasyonların en ideali, kadınlara ayrı, erkeklere ayrı yapılmasıdır. Nitekim Abdullah b. Mes‘ud (r.a.) demiştir ki: “Rasûlüllah (s.a.v.) mescide girdi; orada Ensâr kadınlarından bir grup vardı ve onlara vaaz etti...” 

Demek oluyor ki; söz konusu faaliyetlerin-müessiriyetlerin en uygun tarzı-tanzimi, kadınlara ayrı, erkekelere ayrı olmasıdır. Şayet bu temin edilemiyorsa, en azından usûlüne uygun şekilde haremlik-selamlık uygulamasıdır. Karma organizasyonlardansa şiddetle kaçınmak gerekir. 

Go to top