Selamun aleyküm kardeşim. Ya ben de ne zamandır var olan bir sıkıntıyı sizlere açıklamak istiyorum,size de çok sorulmuş sorular bunlar.Ben bir konu için söz vermiştim,4 5 kez felan,sonra pişman oldum daha da yapmadım.Sözlerimi verirken yemin olarak da vermedim,ayrıca Allah'a verdiğimi de hatırlamıyorum nedensizce.Kendime verdiğimi hatırlıyorum.Hatta Süreye bağlı olarak da sözlerimi de vermedim.Sanırım süreye bağlı olmayarak verilen bu sözler muklat yemin oluyormuş,makalelerinizi elimden geldiğince okumaya çalıştım.Yine de yemin kefareti vermem mi gerek?Ve yemin kefaretini ölene kadar verebiliyor muyuz?TEOG öğrencisiyim,yemin kefaretini  bu küçük yaşta nasıl karşılayabilirim,bilmiyorum.Çok yoğun oluyorum çünkü.Allah yardımcım olsun. Size de çok teşekkür ederim.Makalelerinizde sorularıma karşılık bulamadığım için yazıyorum.

Soru: olguu tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

Sevgili kardeşim; mü’min için esas olan, verdiği sözleri yapması, yerine getirmesi, yapamayacağı şeyler hakkında da söz vermemesidir. Tersi mü’mine yakışmaz, uygun bir davranış olmaz. Nitekim bu husustaki bir soruya verdiğimiz cevabın sonunda aynen şunları söylemişiz:

“Cenabı- Mevlamız buyuruyor ki:
يَا أَيُّهَاالَّذِينَ آَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ * كَبُرَ مَقْتًا عِندَاللَّهِ أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ: “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında şiddetli bir buğza / öfkeye sebep olur
 (bu hâl, büyük bir kusur ve kabahattır).”   [Saff sûresi, 2-3]

İmanın gereği, doğruluk ve sözünde durmaktır. Yalancılık ve sözünde durmamak ise imanla taban tabana zıttır. Çünkü  Allahu Teâlâ  insanı bu kabil sapmalardan uzak olarak yaratmıştır.

Konuşma özelliği sadece insanda vardır.  Mantık ilmindeki ifadesiyle, “İnsan hayvân-ı nâtık yani konuşan bir canlıdır.” Bu sebeple insan doğruları konuşmak zorundadır. Sözleriyle doğruları değil de gerçek dışı hususları dile getirirse, kendisine verilen bu özelliğe ihanet etmiş, insanlıktan uzaklaşmış, şeytanın özelliğini benimseyerek ona yaklaşmış olur.

Velhâsıl, kişinin verdiği sözde durmaması, antlaşmalara uymaması da aynen böyledir. Zira bunun yalancılıktan farkı yoktur. Nifak / münafıklık alametidir. İnsan, yaratılışına uygun olan doğruluktan uzaklaştığı ölçüde imanından fire verir. Bu sebeple verilen sözlere, yapılan antlaşma ve akitleşmelere hassasiyetle / titizlikle uymak gerekir.” Yazının tamamı için lütfen bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3558-allah-a-soz-vermek.html

Ayrıca yemin ve keffareti mevzuunda detaylı bilgi için aşağıdaki linke ve o link içinde gösterilen yazılara da bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/4042-yemin-cesitleri-ve-kffareti.html

Go to top