Esselamü aleyküm.  SÜÂL (1): İkindi nemazını isfirâr vaktinde kılanın, sonradan bunu iâde etmesi vâcib midir? Bunun gibi Akşam'ı iştibâk-i nücûm vaktinde kılanın, sonradan bu namazı iâde etmesi vacib midir? Böyle birşey var mı?  SÜÂL (2): (Yatsıyı, gice yarısından sonra ister yalnız ister cemaatle kılmak tahrimen mekruhtur)  deniyor. Ö. N. Bilmen.  Bazı yerlerde özr kaydı da konularak (özr ile bırakırsa mekruh olmaz) deniyor. Halebi. Birde ( Yatsıyı gece yarısından sonra kılan, başka zaman iade etsin) deniyor. Mektûbat-ı Rabbani. Burada denilenlere göre,  [özrsüz]  yatsıyı geceden sonraya bırakmamalıyız. Peki bırakırsak,  sonra başka zaman bunu iade etmek vacib midir? Vacibdir diyenler var, esası var mıdır?  SÜ'ÂL (2): Yazılı elbise ile nemaz kılmak, mekrûh deniyor. Peki bu tenzîhen midir, tahrîmen midir? Hangisi kasd ediliyor? 

Soru: Nabi tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

1. İsfirâr, Güneş ışınlarının sararmaya başlamasıdır. İşrak vaktinin mütenâzırı / simetriğidir. Yani güneş dikey açısının beş dereceye düştüğü an isfirar vakti olarak kabul edilir. Bu andan itibaren namaz kılmak mekruh olur. Ancak o günün kılınmayan ikindi namazı kazaya bırakılmaz, nakıs vakitte de olsa tamamlanır, eda edilir, mealkerahe caizdir, iadesi lazım gelmez. Bir namaz kılınırken diğer namazın vakti girse, bu namaz bozulmaz, tamamlanır ve eda edilmiş sayılır. Sadece sabah namazı vakti çıkmışsa, bunu yeniden kılmak gerekir. Kerahet vakitleri için bk.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1936-mekruh-yahut-kerahet-vakitleri.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1935-kerahet-vakitlerinde-rabitayla-mesgul-olunur-mu.html

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3858-kerahet-vaktinde-ibadet.html

2. Yatsı namazının kerahet vakti hakkında; (Yatsıyı, gice yarısından sonra ister yalnız ister cemaatle kılmak tahrimen mekruhtur)  deniyor. Ö. N. Bilmen.  Bazı yerlerde özr kaydı da konularak (özr ile bırakırsa mekruh olmaz) deniyor. Halebi.”  demişsin. Bunun anlaşılmayacak nesi var? Kısaca şer’î bir özrü olmaksızın yatsıyı gece yarısından sonraya bırakmanın mekruh olacağı, münferid olarak da cemaatle de kılsan bu kerahetten kalkmayacağı açıkça anlatılmış. Ayrıca bir açıklamayı gerektirecek bir vaziyet söz konusu değil.  Keza “Birde ( Yatsıyı gece yarısından sonra kılan, başka zaman iade etsin) deniyor.” demişsin. Bu ifadeler de ihtiyat ve takvayı tedai ettiriyor. Kılmak istiyorsan kılarsın, fazla namazdan bir zarar gelmez. Yoksa şer’î hükmü yukarıda ikindi namazı için anlattığımız gibidir, bunun da iadesi gerekmez. İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin açıklamaları için de bk. http://www.halisece.com/namaz/355-yatsi-namazinin-kerahet-vakti.html

3. Yazılı elbise ile namaz kılmak meselesi de gene daha önce sorulup cevaplanmış bir mesele. Bk. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/3901-nike-yazili-elbise-ile-namaz-yara-bandinin-yapiskani-ve-gusul.html

Son bir hatırlatma:

Kopyaladığın bu bilgilerde kafa karışacak bir şey yok, eğer temel İslami ilimlere vakıf isen... Değilse de bunlarla uğraşacağına al eline sağlam bir ilmihal kitabı ve mezhebin hakkındaki fıkhî meseleleri oradan aç oku, öğren. Ama dikkatle ve anlayarak oku. Daha önce de hatırlattığımız üzere, bize de bunları net’ten yarım yamalak kopyalayıp göndermekten vaz geç! Aksi halde bundan sonra mesajlarını değerlendirmeye almayabiliriz, bilgin olsun.

Go to top