Tarikata girmek

Selamun Aleyküm hocam ben tarikata girmek istiyorum ama tarikate girersem neler yapmalıyım kendimi hangi ölçüde ne kadar kısıtlamalıyım hareketlerimi giyimimi değiştirmelimiyim bir bayan olarak merak ettiğim şey ise tesettürlü olmayan bir bayan tarikate girebilir mi şimdiden Allah razı olsun.

Soru: Zehra tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Bir makalemizin başlangıç kısmında belirttiğimiz üzere, kabaca bir tasnifle, İslâm şerîatı üç kısımdan yani üç temel unsurdan meydana gelmiştir:
• İlim,
• Amel,
• İhlâs.

Bu üç kısımdan her biri ayrı-ayrı yerine getirilmedikçe, şerîat tam olarak tahakkuk etmez (gerçekleşmiş olmaz). Ne zaman ki şerîat tahakkuk eder, Cenâb-ı Hakk'ın rızâsı da hâsıl olur (elde edilir). Hz. Mevlâ'nın rızâsı ise, dünyevî ve uhrevî saâdetlerin hepsinin üstündedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de, “Allah'tan bir rızâ, (yani Allâhu Teâla’nın râzı olduğu küçücük bir şey bile, Cennet nimetlerinin) hepsinden daha büyüktür.” [Tevbe suresi, 72] buyrulmuştur.

Şerîat, dünyevî ve uhrevî bütün saâdetleri içinde toplamıştır. Hâl böyle olunca, şerîatın ötesinde ihtiyaç duyulacak bir maksat-bir hedef olamaz. Tasavvuf erbâbının imtiyaz ettiği (seçip intisap ettiği) tarîkat ve hakîkat ise, şerîatın üçüncü cüz'ü olan ihlâsın ikmâl ve tamamlanmasına yardımcıdırlar. Tarîkat ve hakîkatın elde edilmesinden maksat; şerîatın tamamlanmasıdır... Yoksa onun ötesinde bir başka şey için değildir. [el-Mektûbât, İmâm-ı Rabbânî, 1, 36]

Demek oluyor ki, yapmanız-yapmamız gereken fazlalık bir şey yok. Yapılması icap eden; yemede-içmede, giyim ve kuşamda, muâşeret âdabımızda… hâsılı hayatınızın tüm safhasında, vüs’atiniz nisbetinde İslâmî usûl-âdap ve ölçülere uymaya gayret etmektir. Binaenaleyh bu noktada tesettürle alakalı sorduğunuz husus da, tabii ki zaittir, fazlalıktır, gereksizdir. Zira tesettür, olması gereken ölçüleriyle zaten farzdır. Bunun lâmı cimi olmaz. Kişi kendi bildiğine ve kafasına göre davranamaz. Şeriatın olmadığı yerde ise tarikatten söz edilemez.

Madem öyle bir niyetiniz var, eğer niyetinizde halisseniz-samimi iseniz, o halde sizden ricamız, öncelikle aşağıda verdiğimiz linkleri mutlaka ve dikkatlice okumanızdır. Ondan sonra -umarız- bu mevzuda mutlaka belli bir fikrin sahibi olur ve kendi kararınızı kendiniz verirsiniz.

Mevlâ-yi zû’l-Celâl son nefesimiz dâhil imanden, hidâyet-i kâmileden, sırât-ı müstakimden ayırmasın.

***

http://www.halisece.com/tasavvuf/257-tasavvuf-ve-tarikat.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/233-tasavvuf-ve-tarikatler.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/368-tasavvufta-usul-ve-gaye.html

http://www.halisece.com/islami-makaleler/334-ilim-amel-ihlas-ve-kulu-allaha-kavusturan-yollar.html

http://halisece.com/tasavvuf/461-tarikat-naksibendilik-zikr-i-hafi-hatm-i-hacegan.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/316-kabule-layik-bir-zikir-salevattan-evladir.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/264-tasavvufta-irsad-ve-mursid.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/359-tasavvufta-kutub-kutbul-aktab-kutb-i-irsad.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/291-edebiyat-ve-siir-tasavvufta-raks-sema-teganni-musiki.html

http://www.halisece.com/tasavvuf/247-zikir-ve-zikrullah-nedir-kac-turlu-zikir-vardir.html