Selamün aleyküm. Hocam ikindiden sonra kerahet vaktinde İhlâs-ı şerif hatmi yapılabilir mi, yapılırsa o günün hatmi mi yoksa ertesi günün hatmi mi yapılması gerekir? Mesela bugün Çarşamba, hatim yaparsak hangi usule göre yapamamız lazım? Yani Nakşî mi, Kadirî mi?

Soru: Mustafa Âdem Yıldırım tarafından soruldu. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Dile getirmiş olduğunuz meselelerin daha rahat ve net anlaşılabilmesi için, dilerseniz birkaç madde halinde ele alıp cevaplamaya çalışalım.

1. İkindiden sonra ve diğer kerahet vakitlerinde (mesela güneşin doğuşu ve istiva vaktinde de), sadece namaz kılınmaz. Kur’an-ı Kerim okumakta, İhlâs-ı şerif ve sair hatimleri yapmakta, istiğfar çekmekte, salavât-ı şerife getirmekte, râbıta ve zikir yapmakta, dua etmekte, başka bir ibadetle meşgul olmakta herhangi bir mahzur yoktur, mekruhluk söz konusu olmaz. Lakin bu vakitlerde salâvat-ı şerife getirmek, zikir, tefekkür etmek (râbıta), dua ve tesbihte bulunmak, Kur’an okumaktan efdâldir. Detaylı bilgi için bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1935-kerahet-vakitlerinde-rabitayla-mesgul-olunur-mu.html

2. Tasavvufta gün ikindi ile başlar, ertesi günün ikindisine kadar devam eder. Binaenlaeyh ikindiden sonra yapılacak hatim ertesi güne aittir. Çarşamba günü de olsa, madem vakit ikindiden sonradır, İhlâs-ı şerif hatminin Hâcegân-ı Nakşî usûlü üzere okunması gerekir. Nitekim galat olarak söylediğimiz üzere, Çarşamba günü akşamları, (doğrusu Perşembe gününün akşamı-gecesi ve gündüzü) bu âdaba uyularak İhlâs hatimleri Nakşî usûlü ile okunur. Pazartesi akşamı ve günü de böyledir, yani Nakşî usûlü üzeredir mâlumunuz.

Âcizane kanaatim bu noktadaki sehiv (yanılma), tasavvuf usûlünde günün ne zaman başlayıp hangi vakitte bittiğini bilip bilmemekle alakalıdır. Bu durum dikkate alınır ve göz önünde bulundurulursa, herhangi bir mesele olmaz, tereddüde de mahal kalmaz. 

3. Hâsılı, fkıh ilminde şer’î gün Güneş’in batışıyla başlar yine güneşin batışıyla biter. Ama bâtın-i şer’i’de -yukarıda da işaret ettiğimiz gibi tasavvufta- gün ikindi ile başlayıp ertesi günün ikindisinde sona erer. Başka bir ifadeyle, Muaqqıbât meleklerinin -tabiri caizse- nöbet devir-teslimleri esnasında sona erer. Bu hususta gelen bir hadis-i şerif şöyledir:

Birtakım melekler geceleyin, birtakım melekler (Muaqqıbât melekleri) de gündüzleyin birbirlerini tâkiben size gelirler. Bunlar, sabah ve ikindi namazlarında birleşirler. Sonra sizinle beraber bulunup da vazifesini tamamlayanlar semaya yükselirler. Kullarının hallerini en iyi bilir olduğu halde Rabbleri (c.c.) onlara sorar:

- Kullarımı ne halde bıraktınız?

Melekler de,

- Onları namaz kılar halde bıraktık, yanlarına da namaz kılarlarken varmıştık, derler.” [Buhârî, Sahih, Mevâqît,16, Tevhîd,23, 33; Müslim, Sahih, Mesâcid,210; Ayrıca bkz. Nesâî, Sünen, Salât, 21]

N e t i c e

Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye-i Müceddidin kolunda âdap; hâcegân usûlü İhlâs-ı şerif hatimleri ile Evrâd-ı Behâiyye Perşembe ve Pazartesi günlerinin gece veya gündüzlerinde okunmasıdır. Haftanın diğer 5 günün gece ve gündüzünde ise, İhlâs hatimleri Kadirî usûlle okunur ve Evrâd-ı Şerif okuyan kardeşlerimiz de bu günlerde Evrâd-ı Fethiye okurlar.

Go to top