Bu söze istinaden, Gayri müslim memleketlerde değil de Müslüman ülkelerde savaşların olduğu nasıl izah edilebilir?
*******
Gayrimüslimler, kurban dahil hiçbir amel ve ibdatle muhatap değillerdir. Onlar öncelikle "iman ediniz" emrinin muhatabı ve iman etmekle mükelleftirler. Dolayısiyle mes'ul olmadıkları bir fiilden dolayı bu dünyada tecziyeleri de düşünülmemeli...
Müslümanlara gelince...
Demek oluyor ki, onlar da bu emr-i ilahiyi gereğince ve yeterince ifa etmiyor, hakkıyla ve layıkiyle yerine getirmiyor. Yoksa bunca harp-darp, fitne-fesat, karmaşa-kaos başka türlü nasıl izah edilebilir! Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) veraset-i tâmmesine sahip, zamanın en salahiyettâr zatına (k.s.) ait bu sözün doğruluğuna dair kalbimde kıl ucu kadar bile olsa şüphe ve tereddüde yer yoktur, olamaz da... Âcizâne kanaatim, sorduğunuz vaziyetin, Müslümanların hâl-i pür-melâlinin tev'ili bu ve buna benzer sebepler olmalıdır.
Ayrıca meselenin 'imtihan' ve 'kader'le ilgili yönleri de malumunuz. Bunları da hatırdan çıkartmamak gerek. Çeşitli bela ve musibetlerin, en başta günahlarımıza kefffaret, terfi-i derecemize vesile olduğunu da unutmamamız lazım. Keza, bugün hoşumuza gitmeyen nice şeyin hakkımızda hayr, hoşlandığımız pek çok şeyinse şer olabileceğini de...