Yeni doğan bebeğin başındaki ilk saçlarına akîka; bu çocuğun doğumundan yedi gün sonra başındaki tüyleri kısmen veya tamamen traş edip adını koyduktan sonra Allah Teâlâ'ya şükür için kesilen kurbana da ‘akîka kurbanı’ denir. Ancak bunun Müslümanlarca asıl adı ‘Nesîke’dir. Akîka kelimesi anne-babaya isyân anlamına geldiği için, Rasûlullah (s.a.v.) bu kurbanın adını ‘itaat ve ibadet’ manasına gelen ‘Nesîke’ kelimesi ile değiştirmiştir. [Ahmed İbn Hanbel, Müsned, II, 182]

***

Nesîke kurbanı Hanefî mezhebine göre mubahtır (yapılması yasaklanmamış, işlenmesinde bir mahzur olmayan bir fiildir); bazı rivayetlerde ise mendup; yani güzel, hoş, makbul, yapılması şer’an caiz olan bir fiil olduğu belirtilmiştir. Diğer üç fıkıh mezhebine göre sünnet, Zâhirîler'e göre vâciptir.

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r.anhuma) için birer koçu akîka kurbanı olarak kesmiş, isimlerini koymuş ve ümmetine de yeni doğan kız ve erkek çocukları için akîka kurbanı kesmelerini tavsiye etmiştir. [Bkz. Ebû Dâvud, Sünen, Edâhî 21, Hadis no: 2841; Tecrîd-i Sarih Tercümesi, XI, 401]

Akîka/Nesîke kurbanı, çocuğun doğduğu günden bülûğ çağına kadar kesilebilirse de doğumun yedinci günü kesilmesi müstehaptır. Aynı günde çocuğa isim verilmesi ve saçının kesilerek ağırlığınca altın veya gümüşün tasadduk edilmesi de tavsiye edilmiştir.

***

Kurban olmaya müsait her hayvan akîkaya da elverişlidir. Erkek çocuk için bu kurban kesilebileceği gibi, kız çocuk için de kesilebilir. Bunlardan her biri için bir koyun kesilmesi yeterli olur. Bununla birlikte erkek çocuk için iki kurban kesilmesi icap ettiğini söyleyen âlimler de vardır. Nitekim Hz. Aişe (r.anha) validemizden şöyle rivâyet edilmiştir:

"Rasûlullah (s.a.v.) bize, erkek çocuklar için iki, kız çocukları için bir koyun ‘akîka’ olarak kurban etmemizi emretti." [İbn Mâce, Hadis no: 3163; Zebâih, Hadis no: 1515]

Ümmü Kürz (r. anhâ) de, "Rasûlullah’ın (s.a.v.) şöyle söylediğini işittim: Oğlan çocuğu için birbirine denk iki kurban, kız çocuğu için bir kurban kesmek gerekir. (Kurbanlığın) erkek veya dişi olması farketmez" buyurdular demiştir. [Ebû Dâvud, Sünen, Edâhî 21, Hadis no: 2834, 2835, 2836; Tirmizî, Sünen, Edâhî 17, Hadis no: 1516; Nesâî, Sünen, Akîka 3, Hadis no: 7, 165] Erkek için iki kurban kesilmesi gerektiğini söyleyen ulema, bu hadis-i şeriflere istinad etmektedir. İmkânı olanlar iki keserler. Fazla amelden/hayır-hasenattan zarar gelmez, bilakis sevabı da ziyade olur.

***

Kesilen bu kurbanın etinden kurban sahibi ve aile fertleri, yakın dostları yiyebileceği gibi tasadduk da edilebilir.

***

Akîka/Nesîke kurbanının kemikleri, çocuğun sağlık ve selametine tefe’ül için (bir hayır dileği olsun diye), kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve öylece pişirilir. Bunu yapmak müstahaptır. Diğer bir bakımdan da, çocuğun mütevazi olmasına ve kötü huylardan korunmuş olmasına bir işaret olsun diye kemiklerin kırılması müstahap görülmüştür. [Bkz. Bilmen, Ö.N., Büyük İslam ilmihali, Kurban bahsi] Herkes tercihini dilediği yönde kullanabilir.

***

Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin bu nevi uygulama ve tavsiyeleri; doğum, nişan-düğün gibi mutlu olayların yakın çevreye duyurulması… Sevincin onlarla paylaşılması… Ve neticede sosyal yapının ve dayanışmanın sağlamlaştırılması yönünde en güzel örnekler olarak idrâk edilmeli… Dolayısiyle bu yönde ihmâlkârlık ve tembellik gösterilmemelidir.