Halis ECE


İmam Ahmed (rh.)’nin Hz. Âişe (r.a.) vâlidemizden rivâyet ettiği bir hadîs-i şerifte, Fahr-i âlem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“(İnsanların dünyada işlediklerini, meleklerin yazdığı) üç kitap vardır:

Birincisi: İçindeki yazılanlardan hiçbir şeyi Allâh’ın affetmeyeceği bir kitap.

İkincisi: Allâh’ın, içinde yazılanlardan bir şeyi saymayacağı (müsâmaha edip beis görmeyeceği) bir kitaptır.

Üçüncüsü: İçinde yazılı olan şeylerden hiç birini terk etmeyerek, Allâh’ın, adâletini icrâ edeceği bir kitaptır.

Allâh’ın, içinde yazılanlardan hiçbir şeyi affetmeyeceği kitap, Allâh’a şirk koşulduğu yazılı olan kitaptır.

Allâh’ın içinde yazılanları dikkate almayacağı kitap, kulun kendine zulmü ile bir gün oruç veya namazı terk etmek gibi şahsı ile Rabb’i arasındaki hakların yazıldığı kitaptır. Zira Allah Teâlâ, zâtıyla kulu arasındaki hakları, isterse mağfiret edip bağışlar.

İçinde yazılanlardan hiçbir şeyi, Allâh’ın terk etmeyip adâlet yapacağı kitap, kulların zulümlerinin yazıldığı kitaptır. Onların arasında (kıyâmet gününde) muhakkak kısas vardır. [Mazlûmun hakkı zâlimden aynen alınacaktır.]”



NÜKTE

BİLDİĞİNİ YAP!

Firavun ilahlık dâvâsına kalkışmazdan önce böyle bir niyette bulunduğunu veziri Hâmân’a açar ve görüşünü sorar. Hâman şöyle der:

— Şimdi zamanı değil. Hiç olmazsa yirmi sene sabret. Ondan sonra bu iddiâya kalkış.

Firavun vezirinin sözünü tutar ve bekler. Yirmi sene tamamlanınca:

— İşte verilen süre bitti. Kararımı îlân edeceğim, der.

Hâmân, dişini sıkıp bir yirmi sene daha beklemesi îcap ettiğinden bahseder ve tavsiyede bulunur. Firavun yirmi sene daha bekler. Bu süre de sona erince vezirine:

— Artık bir diyeceğin kalmadı herhalde! der.

Veziri de:

— Kalmadı, ne yaparsan yap! dedikten sonra Firavun, kırk sene niçin beklediğini sorar.

Hâmân şöyle cevap verir:

— İlk yirmi sene içinde senin nasıl rezil bir adam olduğunu bilenler hayattaydı. İkinci yirmi senede ise, bilenlerden işitenler sağ idi. Ama şimdi ne bilenlerden kimse kaldı, ne de işitenlerden... Dolayısıyla bildiğini yap.



BİR KIT‘A

Halt edüp durduk siyâset nâmına
Türk’ü mahvettik celâdet nâmına
Mülkü yıktık aşk-ı millet nâmına
Milleti soyduk hamiyyet nâmına


Süleyman Nazif bu şiiri, İttihat ve Terakki’nin memleketi Birinci Dünya Harbi’ne sürüklediği zaman yazmıştır.
___________________________
Lûgatçe: halt: karıştırmak. nâmına: adına. celâdet: kahramanlık. mülk: bir devletin ülkesi. hamiyyet: millî şeref ve haysiyet.
***

“ALIN YAZISI” ÜZERİNE ATASÖZLERİ

• Akacak kan damarda durmaz.

• Akla gelmeyen başa gelir.

• Altı olur, yedi olur, hep Allâh’ın dediği olur.