İbnü Asâkir’in (rh.) İbn Mes‘ûd’dan (r.a.) rivâyetinde, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz buyurmuşlardır ki:

Kibirden sakınınız! Çünkü İblis’i, Âdem’e (aleyhisselâm) secde etmemeğe kibir sevketmiştir.

Hırstan da sakınınız! Zira (yasak olan) ağaçtan yemeğe, Hz. Âdem’i hırs sevk etmiştir.

Hasetten (yani kıskançlık ve çekememezlikten) de sakınınız! Çünkü, Hz. Âdem’in iki oğlundan biri, kardeşini, kıskandığı için öldürdü. Bunlar, bütün günahların başıdırlar.

***

DİNÎ TÂBİRLERİMİZDEN

“Hasbünallâh” ne demektir?

Hasbünallâh”; Allah bize yeter, mânâsına gelen, Müslümanlar’ın Allâh’a tevekkül ve teslimiyetini ifade eden bir tâbirdir.

Kurân-ı Kerim’de, haklarında yapılan tehditlere ve fitneci haberlere karşılık, Allâh’a tam bir teslimiyet içinde olan mü’minlerin, şöyle cevap verdikleri belirtiliyor:

“Bir kısım insanlar onlara (o mü’minlere), ‘düşmanlarınız size karşı toplandılar; aman sakının-korkun onlardan!’ dediklerinde bu, onların îmanlarını bir kat daha artırmış ve, ‘Hasbünallâh ve ni‘me’l-vekîl (Allah bize yeter; o ne güzel vekildir!) demişlerdir.” (Âl-i İmrân sûresi, 173)

Türkçemizde de, öfkelenilecek durumlarda, öfkenin yatıştırılması için kullanılır.

***

SADECE ALLÂH’A SIĞINMANIN KARŞILIĞI...

İbn Asâkir’in (rh.) rivâyet ettiği bir hadîs-i kudsîde şöyle buyurulmuştur:
“Allah Teâlâ Dâvud aleyhisselâma vahyetti ki:

‘Kullarımdan herhangi biri, mahlûkatıma değil de, yalnızca bana sığınır ve güvenirse, –ki ben bunu, o kulun niyetinden bilirim– gökler, içindekilerle birlikte düşmanı olsa ve ona zararlı olmaya çalışsa, onu bütün bu musîbetler arasından kurtarır, selâmete erdiririm.

‘Kullarımdan kim de bana değil, mahlûkatıma güvenirse, –ki bunu da onun niyetinden bilirim– önündeki istek ve ilticaların semâya yükselme vâsıtalarını keser, ayağını kaydırıp maksada/hedefe ulaşma yollarını kaparım.

‘Bana itaat eden kullarıma da ben, istemeden verir, istiğfâr etmeden günahlarını bağışlarım.”