Selamün aleykum hocam ...kimki ramazanin 15.gecesi bir bardak süte yasini şerif okursa kendisine ledünni ilim verilir.....bu şekilde hadisi şerif olduğu söylenen paylaşmlar dolaşıyir doğruluk payi nedir....hayirli akşamlar Şerife Şevval Kardelen – Facebook
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Ne Kütüb-i Sitte’de, ne Kütüb-i Tis’a’da, ne de bunların haricindeki diğer hadis kitaplarında böyle bir hadise rastlamadık. Şayet siz mutemet bir kaynakta karşılaşır ve bizi de haberdar ederseniz memnun oluruz. Bu bir…
İkincisi, bu vb. sahalarda bize bildirilenler, bize yeter, yeter, hatta artar bile… Tasavvuf ehli mü’min, öyle kafasına göre her gördüğünü, her duyduğunu, her okuduğunu değil, kendisine bildirilen, yapması tavsiye edilenleri yapmaya gayret eder. Pîrânımızın (k.esrârahum), ‘Ben izinsiz bir dua bile okumadım’ sözlerini hiç unutmamak lâzım.
***
Bu kısa girizgâhtan sonra bir nebze ilm-i ledünden de söz edebiliriz.
Tasavvuf ehli-mâneviyat erbabı, beş duyu, akıl-mantık ve tecrübe dışında, bir de “ilm-i ledün”den bahisederler.
İlm-i ledün, kesbî değil vehbî bir ilimdir. Yani çalışıp çabalamakla kazanılıp elde edilen bir ilim değil, sırf Allah Teâla’nın lütuf ve ihsânı / vergisi neticesi olan ilimdir.
Bu ilme, Hızır aleyhisselâmın ilminden bahseden, “Derken kullarımızdan bir kul buldular ki biz ona nezdimizden bir rahmet vermiş ve ledünnimizden bir ılim öğretmiştik” [Kehf suresi, 65] ayet-i kerimesinde geçen “Ledün” kelimesinden hareketle bu isim verilmiştir. Böyle bir ilim, hususi bir ilimdir. Bu ilim, hâdiselerin bâtınî cihetine / içyüzüne vukûfiyeti temin eder. Bir çeşit gayb bilgisi, esrâr ilmidir.
İnsan kalbi, ruhu, sair letâifi bir nevi çok hassas alıcılar manzûmesidir. Râbıta-i şerife, zikir, fikir, hatimler, tesbih-tekbir ve tehliller… gibi usûllerle, hatta riyazatlarla bâtın şeffaflık kazanır, letâfet kesb eder. Hakikatler âlemine parlak ve kâmil bir ayna haline gelir. Böylece, bir kısım hakikatler, sırlar o kalbe akseder. Hassâsiyeti ve şeffâfiyeti nisbetinde bazı tecellîlere mazhar olur. [İmam Gazali (k.s.), İhyâu Ulûmi’d-Din’in üçüncü cildinde yer alan“Acâibü’l-Kalb” kısmında, bu ilim nev’i hakkında geniş açıklamalarda bulunmuştur. Daha fazla bilgi için oraya ve diğer tasavvufî eserlere bakılabilir.]
Lâkin şu nokta unutulmamalıdır ki; insan kalbi, Rahmânî ilhamları alıcı olduğu gibi, Şeytânî vesveselere de açıktır. İkisini birbirinden ayırt edemeyen aldanır ve aldatır, sapıtır, saptırır! Keşifler, ilhamlar te’vîle-tefsire, rüyalar da ehlince tabire muhtaçtır. Bu usûlle hareket etmeyen, bu vâdide çok yanılır. Nasslara, İslâmî hakikat ve esaslara ters düşen ilham ve keşiflerle amel edilmez; rüyalara hele-hele bu nevi rüyalara asla itibar olunmaz, bunlar mutlaka te’vil edilmelidir.
Mesela, rüyada oğlunu kurban ettiğini gören birisi, rüyanın zâhiriyle amel edecek olursa, evlat katili olur. Bu noktada, kendini Hz. İbrahim’e (a.s.) kıyas etmesi, yanlış bir kıyas olur. Çünkü Enbiyâ u Mürselîn (aleyhimüsselêm) hazerâtının rüyası vahiydir. [Bkz. Buharî, Sahih, Vudu‘, 5] Kur’an-ı Kerim’de zikri geçen o hâdisedeki murad-i İlâhi, Hz. İsmail’in (a.s.) kurban edilmesi değil, baba ve oğulun imtihan edilmesidir.
İlham yoluyla gelen bilgide şu hususiyetlerin tamamını veya bir kısmını görürüz: Ya kişiyi hüznünden dolayı tesellî eder, ya onu hayra-iyiliğe yönlendirir, ya da kendisine gaybî bir haber verilir.
Bu nevi bilgi, subjektif bir karakter arzeder...Yani enfüsîdir, nesnelerin kendi mahiyeti-hakikati yerine, fâilin düşünce ve duygularına dayanır. Dolayısiyle şahsî ve ferdîdir. Başkasını bağlayıcı bir hususiyet taşımaz. Mazhar olan kişi açısından ise, bir kanaat verir. Sıkıntıda olanı ferahlatır. Darda olanı rahatlatır. Arayış içinde olana yol gösterir. Ârif olanın mârifetini artırır.
Ancak, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) vârisleri olan hakikat âlimlerinin keşif ve ilhamları, hatta rüyâları elbette ki farklıdır. Bu mevzularda ve rüya ile amel hususunda detaylı bilgi için lütfen aşağıdaki linklere bkz.
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2188-evliya-kutub-ve-gayb-bilgileri.html
http://www.halisece.com/akaid/421-seri-hukumlerin-isbati-ve-ilhamin-dindeki-yeri.html
http://www.halisece.com/islami-makaleler/340-seri-hukumlerin-zahir-ve-batininin-isbati.html
http://www.halisece.com/tasavvuf/21-rabita1/123-zahiri-ve-batini-ilimler.html
http://www.halisece.com/islami-makaleler/390-islam-seriat-tarikat-hakikat-marifet.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2590-ruya-ile-amel-meselesi.html