Günümüze, ülkemize, yaşadıklarımıza çok net bir şekilde ışık tutan bir hadis-i şerif:

Rasûl-i Kibriyâ ve Habîb-i Hudâ Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki; 

 

Ben Rabbimden dört şey istedim; üçünü bana verdi, birini vermedi.

1- Allah’tan ümmetimi dalâlette birleştirmemesini istedim, bana (bunu) verdi.

2- Allah’tan, daha önceki ümmetleri helak ettiği gibi, onları (ümmetimi) kıtlıkla helak etmemesini istedim; bunu da bana verdi.

3- Allah’tan, düşmanlarını onlara (sürekli galip olacak şekilde) üstün getirmemesini istedim, onu da bana verdi.

4- Sonra Allah’tan onların arasına tefrika vermemesini, onların kendi aralarında birbirlerine -iç çatışmalarla- acı vermemelerini istedim; bunu (vermedi) benden esirgedi.” [Ahmed b. Hanbel, Müsned, 45/200; Taberanî, Mucemü’l-Kebir, H. no: 2171] 

 

Demek ki Müslümanların kendi aralarındaki ihtilaf ve tefrikaya düşmemeleri, iç çatışmalara girmemeleri noktasında bir teminat yok. Bunlar mukadder. Yani bu iç illetleri sıfırlama imkânımız muhâl. Günümüzde ve tarih boyunca yaşanan vahim hadiseler bunun canlı örnekleri… Rabbimiz (c.c.), Rasûl-i Zîşân’ının, bu arzusuna -üzülerek ifade edelim ki-müsbet cevap vermemiş.

Bununla birlikte bize düşen; ‘battı balık yan gider’ zihniyetinde olmayıp münafıkların-ikiyüzlülerin, kahpe-kalleş ve nankörlerin aksine, sürekli fitneden-fesattan-ifsattan uzak, sulh ve ıslah (barış ve iyileştirme) yönünde çaba sarf etmek olmalıdır.  Zira “…Sulh hep hayırdır / sulh daima hayırlıdır / anlaşmak daha hayırlıdır.[Nisa suresi, 128] Bu İlahî beyanı hiç ama hiç hatırdan çıkartmamak lazım. Ve yine atalarımızın “Hazır ol cenq u cidâle, istersen sulh u salâhdüsturları ile “Su uyur, düşman uyumaz” umdelerini (prensiplerini/ilkelerini) de kafamıza-gönlümüze nakşetmemiz gerek.  

Evet, durmadan akan ve düz bir ovada sanki duruyormuş gibi görünen suya uyuyor denilebilir… Çünkü hırçın dalgaların aksine sakin bir manzara arz edebilir. Fakat sesi çıkmayan, kıpırdamayan düşmana uyuyor denilemez, denilemez! Çünkü düşman, aynen vücuttaki mikrop gibi, seni alt etmek için sürekli fırsat kollamaktadır.

Rabbim (c.c.) vatanımızı-milletimizi, dinimizi, ırzımızı-namusumuzu, canımızı-malımızı her türlü iç-dış fitne ve fesat mihraklarının görülür görülmez, bilinir bilinmez saldırı ve zararlarından himaye-vikaye ve muhafaza eylesin. Amin…