s.a hocam. çoğu dini kaynakta hz.Adem in dünyaya gönderilişinden bu yana 6-7 bin yıl geçtiği söyleniyor.Ancak yeraltından çıkarılan bazı insan kemiklerinin 150 bin yıllık olanları mevcut. İlk insan Adem a.s olduğuna göre,ortaya çıkan çelişkinin nedeni nedir? Adem a.s dünyaya gönderilmesinden bu yana 6-7 bin gibi kısa süre değil de çok fazla uzun mı geçti ?

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Söz konusu meseleyle ilgili Prof. Dr. Adem Tatlı’nın uzunca bir araştırma yazısından kısa bir bölümle -hadislerin tahrici ve bazı ilavelerle- sorunuzu cevaplamak isterim. Zira bunun üzerinde daha fazla mesai sarfetmenin, bizim için lüzumlu olduğu düşüncesinde değilim.

“Bugünkü tarih hesaplamalarında kullanılan metot, termodinamik soğuma gibi kaba bir metottur. Radyoaktif yarılanmaya dayanan hesaplama metodu ise, uzak zamanlar için doğru sonuçlar vermemektedir.

Bu durumda en güvenilir ve doğru kaynak, Kur'an ve Hadislerin haberleri olmalıdır. Zaten ilmin doğru sonuçları ile Kur'an'a ait gerçekler birbiriyle her zaman mutabık kalmış, birbirini çürütmemiştir... Çünkü kainat ve Kur'an, Allah'ın iki ayrı kitabıdır.

Yeter ki her iki kitabı da doğru anlayalım ve yorumlamayı bilelim. Bazen görülen yanlışlıklar, yorumlayanların yetersizliğinden ileri gelmektedir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Ben insanlığın ikindi vaktinde geldim” [Ahmed bin Hanbel, Kitâbü’l-İlel, sh. 89] buyuruyor.

Diğer bir hadisinde ise şöyle buyurmuştur: “Benim ümmetimin ömrü bin beş yüz (1500) seneyi pek geçmeyecek.” [Süyûtî, el-Keşfu an Mücâvezeti Hâzihi’l-Ümmeti el-Elfu, el-vi li’l-Fetâvâ, 2, 248; Bursevî, İsmail Hakkı, Tefsîru Rûhu’l-Beyan, (Arapça) 4, 262; Ahmed bin Hanbel, a.g.e., sh. 89] Günün dörtte ya da beşte biri olan ikindiden akşama kadarki vakti 1500 yıl kabul ettiğimizde, insanlığın ömrünün 6 bin ilâ 7 bin 500 yıl arasında olduğu ortaya çıkar.

Bir diğer meşhur hadis rivayetinde ise bu açıkça şöyle ortaya konmuştur:

“Adem'den kıyamete kadar insanlığın ömrü yedi bin (7000) yıldır.” [Ali el-Müttakî el-Hindî, Kenzü'l-Ummâl, Hadis no: 16459; Hüsameddin el-Müttakî, Kitabü’l-Burhan fî Alâmeti’l-Mehdiyyi’l-Ahiri’z-Zaman, sh. 88]

Görüldüğü gibi bu üç hadis birbirini teyit etmekte ve tamamlamaktadır.

Muhbir-i Sâdık olan Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) âhir zamanla ilgili verdiği haberler ise bir-bir çıkmaktadır. [Bkz. Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 16459; Tezkiretü’l-Mevduat, I, 223.; Sahavî, el-Makâsıdu’l-hasene (Deylemi’den naklen), I, 693, h. no: 1243; Münâvî, Feyzu’l-Kadir, III, 547; H. no: 4278 (Deylemi’den naklen)]”

Âcizane kanaatim, bu tesbit ve açıklamalara katılmamak kabil değil. Dileyen dilediği gibi düşünüp inanabilir, bizim inancımızsa bu istikamettedir. 

Nitekim Silsile-i Aliyye’nin 5’inci halkasını teşkil eden Bayezîd-i Bistamî (k.s.) hazretleri de, Miftâhu’l-Cifr adlı eserinde, ‘Sâbiîler ve diğer muharref Yahudilik ve Hıristiyanlıkla hak din İslâm’ın mensuplarının, dünyanın ömrünün 7 bin yıl olduğunda ittifak ettiklerini’ ifade eder.

S o n s ö z

Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye’nin 33’üncü ve son halkası bulunan Üstâzüna Süleyman Hilmi Silistrevî (k.s.) hazretleri de, talebe ve müntesiplerinin şahsında bütün Müslümanları ikaz ederek;

“Hiçbir zaman, his ve tecrübeden ibaret olan ulûm-i müsbeteyi, ulûm-i ilahî (Müsbit olan Allah’ın ilmi) üzerine tercih etmeyin” [Erol, Ali, Hatıratım, s. 73] "Bizim ilmimiz 'mâbâdü't-tabakât'a bağlı, 'mâbâdü't-tabiat'a değil" [a.g.e., s. 63] buyurmuşlardır.

Meseleye bu ölçü ve perspektiften baktığınızda, herhalde “İlk insan Adem a.s olduğuna göre,ortaya çıkan çelişkinin nedeni nedir?” sorunuzun cevabını da bulmuş olursunuz.

 

Go to top