Selamun aleykum değerli Hocam. Benim eniştem (kardeşimin eşi) lösemi hastası. Kemoterapi tedavisi görüyor. Doktorları onlara anne sütünün kanser tedavisinde faydalı olduğunu söylemişler. Eniştem hanımının sütünü günlük düzenli içse bu durum dinen sakıncalı mıdır? Emre Karkar

*******

Ve aleyküm selam.

Bahsettiğiniz durumda eniştenizin, hanımınının sütünü içmesinde bir mahzur olmaz, günah değildir. Bununla nikâha bir zarar gelmez, zira sütkardeşliği tahukkuk etmez. Nitekim Bir hadis-i şerifte, “Süt hısımlığı ancak iki yaş içinde emzirilen sütle oluşur” [Buhârî, Sahih, Nikâh, 21] buyrulmuştur. Madem gerçekten böyle bir zaruret var ve tedavi yöntemini de Müslüman ve mesleğinde uzman bir hekim söylüyorsa, tabii ki içebilir. Ancak hatırdan çıkartmamak gerekir; bu durum her ne kadar günah olmasa da, zaruret ve mecburiyet dışında içmek, âdaba uygun değildir.

Hâsılı, mutlak manada kadının memesinden süt emmek veya içmek, sütanne ve süt evlatlığı için yeterli değildir. Süt evlatlığının meydana gelmesi için, süt emen kişi -yukarıda da belittiğimiz gibi- iki yaşını doldurmamış olması gerekir. Bu itibarla hanımının sütünü emen ya da içen kocanın, onun süt evladı olması söz konusu olmaz.

Netice: Bir erkek hangi sebeple olursa olsun, hanımının memelerinden emse veya bir başka yolla onun sütünü içse evlilik hayatlarını devam ettirmelerine bir engel teşkil etmez. [Bkz. Mehmed Emre, Zamanımız Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Çile yayınları, İstanbul, 1983, 1, 384-385, soru no: 1525]

Bu mevzuda gelen bir başka rivayet ise şöyledir:

Yahya b. Saîd (r.a.) anlatıyor: Bir adam Ebû Musa el-Eşarî'ye (r.a.),

- Ben hanımımın memesini emdim, karnıma süt gitti (bunun hükmü nedir?), diye sordu.
Ebû Musa,

- Bana göre o kadın sana haram olmuştur, deyince;
Abdullah b. Mes'ud (r.a.), 

- Adama nasıl fetva verdiğine dikkat et, dedi.
Ebû Musa,

- Bu hususta sen ne dersin, diye sorunca,
İbn Mes'ud (r.a.),

- Emme ancak iki sene içerisinde olur, dedi.

Bunun üzerine Ebû Musa (r.a.) dedi ki; ‘Bu büyük âlim aranızda iken, bana bir şey sormayınız!” [Mâlik, Muvatta’, Râda, Bab: 2, Hadis no: 14]

Go to top