Selamun aleykum. Aralarında sadece halveti sahiha olmuş erkek esine kavga esnasinda sana talaginin birini veriyorum derse bu talaki rici midir 

Soru Leyla tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Ve aleyküm selam.

İnternet’te dolaşan ve kopyalayıp gönderdiğiniz bu soru muğlak. Ne demek istendiği net değil. Tefvîz-ı talak mevzuu ayrı, bu yetkinin veriliş tarzına göre kullanıldığı takdirde getireceği hüküm / sonuçlar apayrı. Bunun nesinin sorulduğu tasrih edilmemiş. Yani ‘bu durumdaki bir kocanın, o esnada karısına tefviz-i talakta bulunup bulunamayacağı mı soruluyor? Yoksa tefviz-ı talakta karının kendisini boşamasının talak-ı ric’î veya talak-ı bâyinden hangisine girdiği mi soruluyor?  Kapalı bir ifade…

Maamafih bütün bunların cevabını sitedeki bu mevzuda kaleme alınmış yazılarda bulabilirsiniz. Bkz.

http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2978-talakla-alakali-bazi-meseleler.html

***

Okuyucunun soru tekrarı:

Selamun aleykum hocam.ablam esiyle dini nikah kiydikdan sonra hic aralarinda zifaf olmad bi kac ay sadece halveti sahiha oldu.ve o sirada tartisirken esi onu bosamak niyetiyle sana talaginin birini veriyorum dedi yani bir talakla bosamayi kast etti. Sonra baristilar ama aralarinda nikâh kiyilmadi.

Soru Leyla (sabrina.daniello) tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap

*******

Cevabımız:

Ve aleyküm selam.

Değerli kardeşim;

Maalesef verdiğimiz linke / linklere bakmamışsınız. Şayet bakmış olsa idiniz bunları tekrar sormazdınız. Okumak bu kadar mı zor Allah aşkına! Aynı şeyleri durmadan tekrar mı edelim? 

Verdiğimiz linklerden birinde bu meseleyi şöyle açıklamış idik (mealen):

Tefvîz-ı talâkta yetki devri kısmen ya da tamamen olabileceğinden, bu halde kadın boşama hakkını kullanabilir... Eğer kadın bu yetikiyi hiç kullanmamışsa -ki ifadenizden bu anlaşılıyor- yani sahip olduğu bu hak gereğince kadın, Ben kendimi kocam falandan boşadım  veya kocasının yüzüne hitaben; kendimi senden boşadım dememişse, zaten ortada boşama durumu söz konusu olmaz. Çünkü verilen yetki kullanılmamış ki bir sonucu olsun…

Fakat kadına mutlak yetki verilmiş olsaydı, o takdirde üç boşama hakkı da verilmiş olacağından, geri dönüşü olmayan bir durumla karşı karşıya kalınırdı. Bunu da hatırdan çıkartmamak lazım...

***

Cevaptan sonra okuyucu ile devam eden yazışma

- Evet hocam  dogru. Türkçeyi az biliyorum. Sanırım tam anlatamadım.

- Rica ederim. Ama problem Tükrçeyi az bilmekten değil, herhalde dinî kavramlara biraz uzak olmaktan kaynaklanıyor. Hemen hemen toplumun her kesiminde olduğu gibi...

Sağlık olsun. Rabbim cümlemizden razı olsun. 

Hayırlı geceler. Allah'a emanet olun. 

- Evet hocam  dogru. Sonradan dönüş yapdigim icin  ilim almaya calisiyorum. Aydinlattiginz icin cok sagolun. Allah razi olsun. Siz de Allaha əmanət olun. Allah hizmetlerinizi daim etsin. Bize de dua edin lutfen  

- Rabbim cümlemizden razı olsun. Dualar müşterek.

Allah’a emanet olun.

***

Sadedinde olduğumuz meseleyle ilgili açıklama

Tefviz-i talakın zamanı:

Hanefilere göre erkeğin nikâh akdinden önce ‘’Şayet evlenirsek dilediğin zaman kendini boşayabilirsin.’’ şeklinde kadına boşama yetkisini vermesiyle kadın boşanma yetkisine sahip olmuş olur. Hanefilerin bu görüşü, boşamanın nikâh öncesinde mümkün olabildiğini ve talakın evlilik şartına bağlanmasını caiz görmelerinin bir sonucudur. [İbn Âbidîn, Muhammed Emin, Reddü’l-Muhtâr Ale’d-Dürri’l-Muhtâr, (Terc. Ahmed Davudoğlu), Şamil Yayınları, İstanbul, 1983, 6, 349] 

Boşanma yetkisinin kadına devri, bazı âlimlere göre ise nikâh akdinden önce yapılacağı gibi, nikâh anında veya daha sonra da yapılabilir. Ancak her hususta olduğu gibi bu noktada da aslolan, zaruret durumları dışında, öncelikle / evleviyetle kişinin, kendi mezhebine göre hareket etmesidir. Mecburi hallerde tabii ki diğer içtihatlardan / mezheplerden de istifade edilebilir.

Fıkhî olarak koca, karısına bu hakkı üç şekilde verebilir:

a. “Senin işin senin elindedir” diye söyleyebilir veya 

b. ”Kendini ihtiyar et (seçimini kendin yap) ya da

c. “Dilersen kendini boşa” diyebilir. Bu sözlerin her birinin hukukî sonuçları farklıdır:

a) Eğer koca “senin işin elindedir” derse ve kadın da açıkca boşanma kararında olduğunu söylerse, Hanefilere göre bu, bâyin (geri dönülmeyen) talâk olur. Yani bundan sonra kadın erkek eğer isterlerse tekrar nikâhlanarak evlenebilirler. Eğer koca “Senin işin senin elindedir, ama sadece bir talak için” derse, bu ric’î yani bir talâk sayılır; koca iddet süresi içinde karısına dönebilir. Fakat koca muhayyerlik hakkını kadına verdiği sırada üç talakın hepsine birden niyet etmişse veya bunu bizzat ifade etmişse, o zaman kadının bu hakkı kullanması, kadın üç kez boşandığını söylese de söylemese de, geri dönülmesi mümkün olmayan talâk (bâyin) anlamına gelir. Yani üç bâyin talak olur.

b) Eğer koca karısına bu hakkı ”kendini ihtiyar et (seçimini kendin yap)” sözleriyle verirse, kadın da bu hakkı açık bir ifadeyle kullanırsa, Hanefilere göre, koca üç-talaka niyet etmiş olsa bile, ric’î (geri dönülebilen) talak anlamına gelir, o hükümde olur.

Fakat koca sarih / açık bir ifadeyle üç talak için muhayyerlik vermişse, kadının bu hakkı kullanmasıyla üç talâk gerçekleşmiş olur. (İmam Şafii'ye göre, koca muhayyerliği verdiği sırada boşama niyeti taşıyorsa ve kadın da bu hakkı kullanırsa, bu ric’î bir talak olur. İmam Malik'e göre, eğer medhule-zifaf görmüş kadına bu hak verilmişse üç talak anlamına gelir, eğer gayrı medhule-zifaf görmemiş kadına bu hak verilmişse kocanın bir talaka niyet etmiş olduğu iddiası kabul edilir.)

c) “Dilersen kendini boşa” sözleri kullanıldığında, kadın da bu hakkı kullanır ve boşanmayı seçerse, bu bâyin (nikâhsız geri dönülemeyen) değil, bir ric'î (kocanın iddet süresi içinde karısına dönme hakkının varolduğu) talâk anlamına gelir. Detaylı bilgi için ayrıca bkz. http://www.mecelle.com/node/807 

Go to top