Halis ECE

Üç aylar girdiğinde mü’minler, nâfile, kazâ veya keffâret oruçları ile gündüzleri; sair ibâdet-tâat, namaz-niyaz, tevbe-istiğfar, tesbih-tehlil, zikir ve fikirlerle geceleri ihyâ etmekte diğer aylara nazaran daha bir gayretli olurlar.

Allah yolunda mâlî ve bedenî hizmetlerde, infak ve ihsanda âdeta bir yarış havası hâkim olur. Müslümanlar arasındaki bu hayırda-hasenâtta müsâbaka, öteden beri hep böyle devam edegelmiş, hâlen de olanca hızıyla sürmektedir.

Böylece, üç ayların üçüncüsü, Kur’an ayı olan mübârek ramazan-ı şerîfi en güzel şekilde karşılamaya hazır hâle gelirler. Ramazan ayında ise bütün bu ibâdet ve hizmetler artık zirveye taşınır.
***
Yine receb ayında doğan çocuklara “Receb”... Şâban ayında doğanlara “Şâban”... Ramazan ayında doğanlara ise, “Ramazan” adını vermek de Müslümanlar’ın güzel âdetlerindendi.

Hiç kimse çıkıp da, receb ayında doğan çocuğuna, bunun tam tersi olarak, “Becer” adını koymuyor, çocuklar da isimleriyle müsemmâ oluyordu. Hiçbir şey bugünkü gibi tersine dönmemişti.

Bu vesîle ile bütün okuyucularımızın üç aylarını tebrîk ederiz. 

Cenâb-ı Hak, idrâk ettiğimiz şu mübârek aylar hürmetine, Habîb-i Edîb'i Efendimiz (s.a.v.) hürmetine afv-ı İlâhisine, fezy-i İlâhisine ve rızâ-i İlâhisine mazhar eylesin. Hakkımızda ve tüm İslâm âlemi hakkında hayırlara vesîle kılsın. 

Âmîn...

Go to top