Ömrümüzün üçte biri uykuda geçiyor. Vücudun dinlenmesi, ertesi güne hazırlanması için. Bazıları 10 saatte kendine gelirken, bazıları 4-5 saatlik uyku ile zinde kalabiliyor. İşte bunun sırrı "uyku kimliği"nde gizli.
haber7.com23 Temmuz 2006 06:23

Necip ÇAKIR'ın haberi

İnsan ömrünün ortalama üçte biri uykuda geçiyor. Gün boyu yorulan ve yıpranan sinirler uyku sırasında bakıma alınıyor.

Beyin bir sonraki güne hazırlanıyor. Kimileri günde 10 saat uyuduğu halde gün boyu uykusuzluk çekerken, kimileri de 4-5 saatlik uykuyla bile zinde kalabiliyor. Bu farklılığın sırrı ise kişisel uyku kimliğinde saklı.

Sağlıklı ve zinde bir gün geçirmenin ilk şartı, vücudun kendini dinlendirebileceği kadar uzun ve deliksiz bir uykudan geçiyor. Peki günde kaç saat uyumamız lazım? Bu sorunun cevabını Hisar Intercontinental Hospital Nöroloji Uzmanı Dr. Nilay Değirmenci veriyor. Uykunun monoton bir süreç olmadığını vurgulayan Değirmenci, ideal uyku süresinin kişiden kişiye farklılık gösterdiğini belirtiyor. Bu farklılıkta genetik etkenlerin rol oynadığını hatırlatarak, “Bazı kişilere doğuştan az uyku yeterken bazılarının daha uzun uyuması gerekiyor.” diye konuşuyor. Genetik etkenler çerçevesinde ideal uyku süresinin 4-11 saat arasında değiştiğini aktarıyor.

Nörolog Değirmenci, kişinin ne kadar uyuması gerektiği konusunda da şunları söylüyor: “Önemli olan kaç saat uyuduğunuz değil, sabah kalktığınızda kendinizi dinç hissetmeniz ve gün içinde aktif olabilmenizdir. Erken yatıp erken kalkabilirsiniz ya da geç yatıp geç kalkabilirsiniz; ama 11 saat uyuyup da hâlâ kendinizi yorgun hissediyorsanız başka bir sorun var demektir. Bu durumda uyku bozukluğuna neden olan rahatsızlığın tespit edilerek tedaviye başlanması gerekir.”

Memorial Hastanesi Uyku Laboratuvarı sorumlusu Doç. Dr. Turan Atay ise sağlıklı durumdaki yetişkin bir kişi için ortalama 7-8 saatlik uykunun yeterli olacağını aktarıyor. Ancak doğuştan getirilen özelliklerin uyku ihtiyacında farklılıklara neden olduğunu hatırlatarak, “İdeal uyku süresi herkes için değişir.” şeklinde konuşuyor. Uyku düzeni açısından insanları baykuşlar ve tavuklar olarak ikiye ayırdıklarını anlatan Atay, “Baykuşlar, gece geç saatte yatıp geç kalkan ve öğle saatlerine kadar ‘ruh’ gibi dolanan kişileri temsil ediyor. Akşam yemeğinden sonra erkenden yatıp sabah saat 6’da kalkan kişileri ise ‘tavuklar’ olarak adlandırıyoruz.” ifadelerini kullanıyor.

Uykuda en çok merak edilen konulardan biri de rüyalar. Dr. Nilay Değirmenci, rüyanın uykunun en derin yeri olarak tabir edilen REM döneminde görüldüğünü aktarıyor. Bu dönemde beyindeki elektriksel aktivitenin değiştiğini ve göz küresi dışında tüm vücut kaslarının gevşediğine dikkat çekerek, rüya görüldüğünü kaydediyor. Değirmenci, “Eğer rüya göremiyorsanız ya da sabah kalktığınızda rüyayı hatırlayamıyorsanız uykunuzda bir sorun var demektir.” uyarısında bulunuyor.

Dr. Nilay Değirmenci’nin verdiği bilgiye göre uyku bozuklukları üçe ayrılıyor. Bunlar kronik uykusuzluk, aşırı uyku hali ve parasomni olarak adlandırılan çeşitli fiziksel rahatsızlıklar. Kadınlarda, erkeklerden daha fazla görülen kronik uykusuzluk, psikiyatrik sorunlar, ilaç ve alkol kullanımı gibi nedenlerden kaynaklanıyor. Bu sorunun çözülmesi için altta yatan sebebin bulunarak ortadan kaldırılması gerekiyor. Aşırı uyku hali de uyku apnesi olarak bilinen solunum problemleri nedeniyle ortaya çıkıyor.

Uyku kimliği nasıl anlaşılır?

Kişisel uyku kimliğinizi kendi başınıza kolaylıkla çıkarabilirsiniz. Kaç saatlik uykuyla dinlenebiliyorsanız, günlük ideal uyku saatiniz de ona göre ortaya çıkar. Örneğin, düzenli olarak günde 8 saat uyuyor ve kendinizi zinde hissediyorsanız, uyku kimliğiniz 8 saat demektir. Bu süre 4-11 saat arasında değişebilir. Ancak 11 saat uyuduğu halde uykusunu tam olarak alamayanlarda ciddi uyku problemi bulunuyor demektir.


Zaman

Go to top