Teheccüd namazının vakti ne zamandır, geç kalınmışsa temkin vaktinde kılınabilir mi?

*******

Teheccüd namazı, kendine mahsus bir vakti olan bir namazdır. Bu vakit de, gece yarısında başlayıp imsak vaktine kadar sürer… Hatta Fazilet ve Türkiye takvimlerindeki imsak vaktinden 10 dakika sonrasına kadar da kılınabilir. Çünkü -10 dk.’lık bir temkin süremiz var. Ancak her şeye rağmen –imkân nisbetinde- fazla geciktirmemek en güzeli… Bilirsiniz; her şey, zamanında ve zemininde daha güzeldir.

Sorunuzun cevabını siz, aslında kendi mesajınızda vermişsiniz. Ancak dilerseniz tekrar cevaplayalım.

Bu işi yani yatsı namazını geciktirmeyi; gece ibadetine kalkmaya sebep, mânevî zevklerin husûlüne ve o vakitte cem‘iyyete vesîle olması için yapmak, cidden kerih (çirkin bir davranış olarak) görülmüştür. Zira bu maksat için sadece vitir namazını tehir etmek kâfidir, hatta bu tehir müstehaptır. Böylece, müstehap olan bir vakitte vitir kılınmış, uyanıklık ve gece kıyamından maksat da elde edilmiş olur.”

***
Bildiğiniz üzere teheccüd namazı, iki rek’attan sekiz rek’ata kadar kılanabilir. Ancak biz, "Her işin hayırlısı ortasıdır" düstûr-i Nebevîsi (s.a.v.) ve tatbik-i Hz. Üstaz (k.s.) gereği, "Müridin fıkhı mürşidinin amelidir" tasavvufi kaidesi icabınca altı rek'at olarak kılıyoruz. Bu uygulamayı size de tavsiye ederiz. Ayrıca hatırlamakta-hatırlatmakta yarar görüyoruz; teheccüd namazında, topluca selâm vermek yerine, iki rek’atta bir selâm verilmesi daha faziletlidir.

***
Teheccüd namazı Rasûlüllah Efendimiz’e (s.a.v.) farz idi. Kur'an-ı Kerim'de, "Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'an ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir Makam-ı Mahmûd’a (şefaat makamına) göndermesi kesindir." (el-İsrâ,17/79)

Teheccüd namazı Ümmet-i Muhammed’e yani Peygamberimizin (s.a.v.) haricindeki diğer Müslümanlara sünnettir. Kur’an-ı Kerim’de, mü’minleri bu namaza teşvik eden epeyce ayetler vardır. Mesela el-Müzzemmil, 73/20; es-Secde, 32/16; el-Furkân, 25/63, 64; ez-Zâriyât, 51/17, 18; Âli İmrân, 3/16, 17 ayetleri…

Ayrıca hadis-i şerifler de vardır. Abdullah b. Ömer’in (r.anhüma) kendisini rüyada Cehennem'de görmesi ve bir meleğin yaklaşarak, "Korkma!" demesini, Rasûlullah Efendimize (s.a.v) anlatması üzerine, Paygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Abdullah ne iyi adamdır. Fakat kalkıp gece namazı kılmayı âdet edinseydi ne iyi olurdu ". Abdullah b. Ömer, bundan sonra gece uykusunu azaltmıştır.

Bu hadis-i şerifin işaret ve delaletinden, teheccüd namazına devam eden her mü’minin “iyi” olarak anılmaya lâyık olduğu anlaşılmış oluyor. (ez-Zebîdî, Sahîh-ı Buhârî Muhtasar-ı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, Prof. Dr. Kamil Miras, Ank. 1982, 4, 29, 30, H. No: 576) 

Bu cümleden olarak ayrıca teheccüdü geciktirmemek lazım. Geciktiren bir müntesipleri için Üstâzünâ Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri,

Teheccüd kılıyor amma çok geç bırakıyor. Müceddid yolunda gece yarısından sonra uyumak lâzım değil.” [Ali Erol, Hatıratım, s. 61] buyurmuşlardır.  

Bir hadis-i şerifte de şöyle buyrulmuştur:

"Gece namazına devam edin. Çünkü gece namazı kılmak, sizden önceki sâlih kulların âdetidir. Rabbinize karşı bir tâattır, kötülükleri örtücü ve günah işlemekten alıkoyucudur." (Tirmizî, Sünen, Deavât, 101) 

***

İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin halifelerinden Muhammed Hâşim-i Keşmî (k.s.) anlatıyor. Diyor ki:

"Bu fakîr bir gün, Kur'an-ı Kerîm okurken; 'Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nâfile olmak üzere uykudan kalk, Kur'an ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir Makam-ı Mahmûd’a (şefaat makamına) göndermesi kesindir.'' (el-İsrâ,17/79) meâlindeki âyet-i kerîmeye gelince, aklıma; 'Teheccüd namazını kılmakla şefâat makâmı olan Makâm-ı Mahmûd'un bereketlerinden nasîb alınıyor mu?'' diye geldi...

"Hazret-i İmam'a bunu sorayım dedim ve bu niyetle huzurlarına vardım. Abdest alıyorlardı. Beni görünce, hemen;

"- Teheccüd namazını çok kıymetli tut", buyurdular.

- Çoğu zaman kılıyorum, dedim. Buyurdular ki:

"- Şefâat makamı olan Makam-ı Mahmûd'dan nasîp / pay almak istiyenler, teheccüd namazını hiç kaçırmasınlar". Sonra yukarıda geçen aynı âyet-i kerîmeyi okudular. Bu fakîr, mübarek ellerini öperek;

- Bu muammayı sormak için huzurunuza gelmiştim. Elhamdülillah, ben arzetmeden kerâmet buyurarak siz beyan ettiniz, dedim."

***

Evet, seyr u sülûk tabir ettiğimiz manevi yolculukta terakkî için, teheccüd namazını ihmâl etmemek lazım.

Rabbim (c.c.) cümlemizi “müteheccidîn” zümresine ilhak buyursun.

Selâm ve dualarımla...

Go to top