Selamün aleyküm iki tane kızım var 5.5 yaşında birinin adı Azranur diğerinin Senanur annesi sena dedi ben azra dedim dedesi de nur’ları ekledi. İkiz olduğundan zaman zaman mukayese ediliyor tabii olarak. Sena övülmüş anlamında hamd ü sena gibi ifadelerde geçiyor Kur’an’da ifade ediliyor. Azra ise el değmemiş anlamında Hazreti Meryemin sıfatı diye benim ikiz olan diğer kızıma verdiğim isim. Şimdi bir baba olarak Azra ismi Kur’an’da geçmiyor diye eleştiri alıyorum. Bu eleştirilere ne cevap vermeliyim. Saygılarımla Şeref
*******
Ve aleyküm selam.
Çocuklara konulacak isimlerin mutlaka Kur’an’da geçmesi şart değildir. İsimlerde aslolan, manasının güzelliğidir. Hatta ismin hangi dilden olduğu bile ölçü olmaz. Yeter ki manası güzel olsun, kişinin yaşadığı toplumun dinî inanç ve millî kültürüne, irfanına yabancı olmasın… Yanlış anlaşılmalara meydan verecek türden bulunmasın.
“Azraa’” yani ayn, zel, ra, elif ve sonunda hemze’den müteşekkil isim, sizin de belirttiğiniz gibi bâkire, kızoğlan kız demektir. Ayrıca ayak değmemiş kum, Allah Teala’nın halktan gizlediği velisi, kimsenin ulaşamadığı yüce hakikat manalarında da kullanılır. Azra aynı zamanda gene işaret ettiğiniz üzere Hz. Meryem’in sıfatıdır, Medine-i Münevvere’nin de isimlerinden biridir. Kız çocuğuna isim olarak verilmesinden herhangi bir mahzur söz konusu olmaz.
Ancak her iki ismin de sonlarındaki “nur”ları kaldırsanız iyi olur. Çünkü “nur”, Cenab-ı Hakk’ın zatının ismidir, kula verilmesi doğru olmaz. Nitekim son devir dersiâmlarından ve Nakşî yolu Müceddidîn kolu silsilesini ikmâl ve itmâm ile bu zincirin son halkasını teşkil eden Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretleri bir sohbetlerinde buyurmuşlardır ki:
“Nûreddin, Nûrullah [Ayşenûr, Elifnûr, Sevdenûr, Azranûr, Senanûr]... gibi nûr ile alakalı isimlerin sahipleri, belâlara maruz kalıp hayatları çilekâr [çilekeş] olur [dert ve sıkıntılarla karşı karşıya kalır]. Zira Nûr, Cenab-ı Hakk’ın zâtının ismidir.” [Ali Erol, Hatıratım, s. 86-87]