Hocam S.aleyküm; ....
*******
Ve aleyküm selam.
Sorunuzun muhteviyatı böyle bir ortamda gerek içtimai bakımdan gerekse ticari açıdan lüzumsuz açıklamalar ve yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek ifadelerle dolu ve de uzunca olduğu için kayda alıp yayınlamadık, kusura bakmayın. Bu bir…
İkincisi, madem söz konusu hususlarda tereddüdünüz var, denilenlere-yazılanlara itimadınız yok, o halde yapmanız gereken, çaresizlik girdabına kapılmış gibi çırpınmak-sızlanmak değil, gücünüz ve imkânınız nisbetinde ilgili kurumlar nezdinde araştırıp soruşturmak ve sağlıklı bir neticeye varıp rahatlamaktır.
Üçüncüsü, kimsenin hele hele koskoca camiaların niyetini sorgulamaya, haklarında kuşkular üretmeye kimsenin hakkı olamaz ve olmamalı diye mülahaza ediyorum. İslâm hukukunda meşhur kaidedir bilirsiniz: “Nahnü nahkümü bi-zavâhir” (Biz görünenlere göre hükmederiz) “Vallâhi yetevellâ bi-s’serâir” (Kalplerde gizleneni ise Allah bilir). Onlar hakkında hüküm vermek, konuşmak bizim işimiz değildir.
Kim, neyi niçin söylüyorsa, hangi hususta nasıl bir politika (usûl ve düstur) takip ediyorsa, elbetteki bir maksadı vardır. Kasıtsız uluorta bir laf da edilmez, icraatta da bulunulmaz. Bu hususta varsa farklı bir düşüncen, gider, kendileriyle münasip tarzda görüşür, kuşkularını giderirsin. Bunu yapamıyorsan, o husustaki fikrini-niyetini farklı zeminlere taşımaz, kendi içinde hazmedersin. Unutmamak gerekir; fitneyi mucip söz-hâl ve hareketlerden, hayatın her safhasında şiddetle kaçınmak lazımdır. Kimse kimseyi herhangi bir şeye zorlamıyor, zorlamaz da... Zira Allah Teala zorlamıyor ki, kul zorlasın. Söylenenler, gerek fert gerekse toplum (camia) olarak lehimize olduğuna inanılan tavsiyelerdir. Öyle değil mi? Eğer bir şeyi yapmak zoruna gidiyor, içinden gelmiyorsa icbar eden yok, yapmazsın, olur biter.
Tamam mı sevgili kardeşim!