Zekeriya sofrası var mıdır, açıklar mısınız? Saliye Öztürk
*******
Halk arasında konuşulan "Zekeriya sofrası", sahih kaynaklara dayanan bir şey değildir. Gördüğümüz, anladığımız kadarıyla tamamen uydurma ve asıl itibariyle israftan-külfetten ibarettir, bid’attir.
Misafire ikram için külfete girilmez, israfsa zaten haramdır. Misafire ikram, en başta ona karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır. O bakımdan yemek için külfete-sıkıntıya girmemeli, hazırda ne varsa, onu ikram etmelidir. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur. Misafirini üzen Allah Teâlâyı üzmüş olur” buyurmuşlardır.
Hz. Ali (r.a.) de demiştir ki; “Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır”.
Türkçemizde meşhur tabirimizdir malum; “Misafir umduğunu değil bulduğunu” yer. Hatta daha da ilerisi vardır; “bulduğunu da değil, önüne konulup ikram edileni yer”.
Bu ölçülerle baktığımızda, “Zekeriya sofrası” diye isimlendirilen şeyin, yüce dinimizin kıstaslarıyla uyuşmadığını açıkça görürüz.
Hz. Ömer (r.a.) Halifeliği döneminde bir gün Ebu Hureyre’ye (r.a.);
- "Bende Rasûlullah’ın (s.a.v.) sünnetine aykırı bir şey görüyorsan söyle" demişti. O da;
- "Evet görüyorum, sofranızda iki çeşit katık bulunduruyorsunuz. Bundan başka sünnete aykırı bir halinizi asla görmedim". demiş.
Bu ifade üzerine Hz. Ömer (r.a.) ağlamış ve bundan sonra sofrasında iki çeşit katık bulundurmamıştı. Bir bu hadiseyi, bir de “Zekeriya sofrası” denilen sözde adak ve ikramı göz önüne getirmemiz meselenin hakikatini kavramamız için herhalde yeter de artar bile…
Hâsılı, sözünü ettiğiniz sofra bid'attir. Bu maksatla çok çeşitli ve israfa kaçacak külfetli yiyecekler hazırlanıyor... Adaklar adanıp dilekler tutuluyor… Güya bunun adına da “Zekeriya sofrası” deniliyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, sahih ve sağlam kaynaklarımızda bahsi geçmeyen bu iş, uzak durulması gereken sonradan uydurma kötü bir âdettir.
Adakta bulunacaksak adağın şartlarana, ikramda bulunacaksak ikramın usûl ve adabına uymamımz… Bilinen ve doğru olan yol ve usûllerden şaşmamamız lazım.