Selamun aleykum Halis amca. Sana bir soru soracaktm: Kokoreç ve midye yemek haram mı? HaMza YaVaş – Konak / İZMİR
*******
Ve aleyküm selam yeğenim!
Kokoreç, iyi temizlenmiş ve içerisine de haram maddeler katılmamışsa yemek helâl olur. Midye ise bizim mezhebimize (Hanefî’ye) göre tahrîmen (harama yakın) mekruhtur, yemememiz gerekir.
***
Bu kısa cevaplardan sonra istersen her ikisiyle ilgili biraz detaylıca bilgi vermeye çalışalım.
1- Kokoreç: Eti yenen hayvanların işkembe, karaciğer, dalak gibi sakatatlarının yenmesi caizdir. Bunlardan ve diğer helâl olan yiyeceklerden yapılan kokoreç de helâldir, yenilebilir.
Ancak eti yenen hayvanların da olsa, akıp çıkan kanı, erkeklik organı ve yumurtaları (husyeler), dişilik uzvu, et içinde toparlak guddeler, idrar torbası (mesane) ve öd kesesi yenmez. Eğer kokoreçin içine bunlardan yani yenmeyen kısımlardan biri giriyorsa, yenmesi helâl olmaz. Mesela bazı yerlerde içine koç yumurtasının da konulduğu söyleniyor. Eğer konuyorsa yenilmez.
Ayrıca şart olarak hayvan sakatatların pisliklerinden arındırılması için çok iyi temizlenmesi ve kaynatılması gerekir. Eğer temizlenmeden kaynatılırsa pislik etin içine nüfuz edeceğinden dolayı temizlik sağlanmış olmaz. Bu sebeple sakatatların, mümkünse üç kere suda iyice yıkayıp temizleyerek sonra da suda kaynatarak temizlenmesi gerekir.
Diğer taraftan, bir şeyin caiz olması diğer kişilerin onu ille de yapması gerektiği anlamına gelmez. İmam-ı Azam Ebu Hanife (rh.) hazretleri, "avuç içi / el ayası miktarını taşmamış (çevresine yayılmamış yaş) necaset bulunan elbise ile namaz kılınabilir" dediği halde, kendileri en ufak bir necaset bulaştığında ya orayı yıkar veya o giysiyi değiştirirdi. Ona, "Ya imam! Siz hem buna fetva verdiniz hem de kendiniz uygulamıyorsunuz" diyenlere de, "Biz fetvayı emreder, ama takva dairesinde yaşarız" cevabını verirlerdi.
Buna ek olarak bu tip yiyecekler ağızda kötü koku yapabileceğinden dolayı, bunları yedikten sonra gerekirse bu koku gidene kadar bekleyip camiye gitmemeli, toplum içine çıkmamalı veya bu kokuyu giderici çözümler bulduktan sonra insanlarla muhatap olmalıyız. Aksi halde helâl bir yiyecek yediğimiz halde, etrafımızdaki insanları rahatsız edeceğimizden dolayı kul hakkına girmiş olabiliriz. İşin âdap-edep yönünü de unutmamalıyız.
***
2- Midye: Yukarıda kısa cevabımızda da belirttiğimiz gibi Hanefî mezhebine göre, midye yenmez, caiz değildir. Çünkü balık suretinde değildir ve o sınıfına girmez. Balık suretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek caiz olmaz. Suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balığın eti ise yenebilir. Mesela kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir, yenilmeleri helâldir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir; midye, istiridye, istakoz, ahtapot ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helâl olarak kabul edilmemekte, harama yakın bir mekruh sayılmaktadır. [Bkz. Şeyh Abdurrahman el-Cezerî, Kitâbu’l-Fıkhi ale’l-Mezâhibi'l-Erbaa, 2, 5; M. Zihni Ef. Nimet-i İslâm, Huzur Yay. s. 865; Bilmen, Ö.N., Büyük İslâm İlmihali, s. 418, m. 56]
Ancak, Hanefî mezhebine göre yenilmesi caiz olmayan midye, istiridye, kalamar gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre yenebilir.
Hanefî mezhebi müçtehitlerine göre bu çeşit hayvanlar, gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş değildir; dolayısiyle çirkin, pis ve görülmüş, tahrîmen mekruh sayılmışlardır. Bu hususta detaylı bilgi için mollacami sitesindeki bir soruya verdiğimiz şu cevaba bkz. http://www.mollacami.net/soru-ve-cevaplar-69.html