Selamün aleyküm hocam; Şafii mezhebine göre orucu bozan haller nelerdir, bilerek orucu yemek keffâret gerektiriyor mu, yoksa sadece kaza yeterli mi? Nasrullah
*******
Değerli kardeşim;
Şâfiî mezhebine göre bilerek yeyip içmek orucu bozar, ama bunun için keffâret gerekmez. Ancak böyle bilerek yeyip içen kimsenin, günün kalan kısmını oruçlu geçirmesi ve ayrıca bir gün kaza etmesi gerekir.
Ramazanda oruçlu bulunan kişiye, oruçluyken sadece cinsî münasebette bulunmaktan dolayı keffâret ve tâzir gerekir. (Tâzir, İslâmî idarelerde Sultan’ın veya kaadı’nın takdir edeceği bir ceza.) Ramazan dışında tutulan nafile, adak, kaza veya keffâret orucu tutanların cinsî yakınlıkta bulunmaları ile oruçları bozulsa da keffâret ve tâzir gerekmez.
Şafi mezhebine göre orucu bozan şeyler şunlardır:
1. Yemek - içmek.
Oruçlu kasden yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar az olursa olsun orucu bozulur. Fakat oruçlu olduğunu unutarak yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar çok olursa olsun orucu bozulmaz. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim oruçlu iken unutup yer veya içerse, orucunu (bozmayıp) tamamlasın. Çünkü ona, ancak Allah yedirmiş, içirmiştir.” [Müslim, Sahih, Hadis no: 1155; Buharî, Sahih, H. no: 1831, (Ebu Hüreyre r.a.’den)]
2. Gözle görülen bir şeyin insan vücuduna girmesi.
Hadîste geçen “cevf” kelimesi, boğazdan mideye, bağırsaklara kadar olan yol demektir. Açık delikten insan vücuduna giren şeyden maksat da ağız, kulak, ön ve arkadan giren şeylerdir. Bu bakımdan göze akıtılan bir damla orucu bozar, çünkü göz açık bir deliktir. “Şaracıyye” denilen damardan vurulan iğne orucu bozar, çünkü bu da açık delik sayılır. Fakat “verid” denilen damardan vurulan iğne orucu bozmaz, çünkü verid, açık bir delik değildir. Zikredilmeyen şeyler de buna kıyas edilir. Bütün bunlar kasden yapıldığında geçerlidir. Eğer unutularak yapılırsa, unutularak yenen yemeğe ve içmeye kıyasen oruca zarar vermez.
İnsan vücuduna giren sinek veya toz orucu bozmaz. Çünkü bunlardan korunmak çok zordur. Diş etleri kanayıp tükürüğü necis olur da ağız yıkanıp temizlenmezse -tükürük bembeyaz olsa dahi- bu tükürüğü yutmak orucu bozar.
Normal şekilde mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşak (buruna su vermek) yapılırken boğaza kaçan su orucu bozmaz. Ancak mazmaza ve istinşak mübalağalı bir şekilde yapılır, ağıza alınan su gargara yapılırken boğaza su kaçarsa oruç bozulur. Çünkü Ramazan’da böyle yapmak yasaktır.
Temizlenmesi mümkün olmayan bir yemek kalıntısı, kasıt olmaksızın tükürükle beraber içeri girerse oruç bozulmaz. Ancak dişlerin arasındaki yemek kalıntısının temizlenmesi mümkün olduğu halde temizlenmez de boğaza kaçarsa oruç bozulur.
Yemeye veya içmeye zorlanan kimsenin orucu bozulmaz. Çünkü bunu kendi iradesiyle yapmamıştır.
Boğaza bir şey dönmese de kasden kusmak orucu bozar. Fakat kişi isteği dışında kusarsa, kusmuğun bir kısmı tekrar içeri girmiş olsa da orucu bozulmaz.
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Oruçlu iken kendisine kusmak; galebe edip de kusan kimseye kaza yoktur. Fakat kendi kusarsa kaza etmelidir.” [Ebu Dâvud, Sünen, Hadis no: 2380; Tirmizî, Sünen, Hadis no: 720 ve başka muhaddisler, (Ebu Hüreyre r.a.’den)]
3. Menisi akmasa dahi, kasden cinsî münasebette bulunmak.
Bunun delili şu ayettir: “Fecrin beyaz ipliği, siyah ipliğinden ayrılıncaya kadar yeyin, için. Sonra gece oluncaya (güneş batıncaya) kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta iken hanımlarınıza yaklaşmayın.” [Bakara suresi, 187]
Ayette geçen ‘beyaz iplik’ten maksat, gün ışığı, ‘siyah iplik’ten maksat ise gece karanlığıdır. Fecr, ufukta yatay bir şekilde meydana gelen ve gecenin sona erdiğini gösteren ışıktır.
Ayetteki “onlara yaklaşmayın” ibaresinden maksat, itikafta iken kadınlarla cinsî münasebette bulunmamaktır. Eğer kişi unutarak hanımıyla cinsî münasebette bulunursa orucu bozulmaz. Bu, unutarak yeyip içmeye kıyas edilir.
4. İstimna
İstimna, kişinin hanımını öpmesi veya dokunması suretiyle veya el vasıtasıyla menisinin akmasıdır. Oruçlu iken bu kasden yapılırsa oruç bozulur. Ancak herhangi bir sebepten ötürü isteği dışında olursa oruç bozulmaz. Karısını veya kocasını öptüğünde şehveti harekete geçecek olan kişinin bunu yapması tahrimen mekruhtur. Çünkü orucun ifsad olma tehlikesi vardır. Bu, kasden orucu ifsad etmeye çalışmak gibidir. Öpmekle şehveti harekete geçmeyen kişinin de öpmeyi terketmesi evlâdır.
Hz. Âişe’den (r.anha) şöyle rivayet edilmiştir:
“Nebî (s.a.v.), oruçlu olduğu halde beni öperdi. Halbuki hanginiz Rasûlullah’ın nefsine hâkim oluşu kadar nefsine hâkim olabilir?” [Müslim, Sahih, Hadis no: 1106]
Âlimler, Hz. Aişe’nin (r.anha) sözünün şu manaya geldiğini söylemişlerdir:
“Sizin için hanımlarınızı öpmemek daha iyidir. Vehme kapılarak kendinizi Rasûlullah (s.a.v.) gibi saymaya kalkışmayın. Rasûlullah (s.a.v.) için mubah olan şeyin size de mubah olduğunu düşünmeyin. Çünkü Rasûl-i ekrem (s.a.v.) nefsine mâlikti; şehvetine kapılmaktan ve cinsî münasebette bulunmaktan emindi. Siz ise bunlardan hiçbir zaman emin olamazsınız.”
5. Hayız ve Nifas
Hayız ve nifas, orucun sıhhatine mâni olan özürlerdir. Bu bakımdan günün bir kısmında hayız veya nifas olan kadının orucu bozulur ve daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.
Rasûlullah’a (s.a.v.), kadının dininin nasıl noksan olduğu sorulunca, şöyle buyurmuştur:
“Kadın hayız ve nifaslı olduğu zaman namazı terketmez mi, orucunu bırakmaz mı?” [Buharî, Sahih, 298; Müslim, Sahih, 80, (Ebu Said r.a.’den)]
6. Akıl ve şuuru kaybetmek ve dinden çıkmak
Tecennün etmek (delirmek) ve dinden çıkmak (irtidad), orucun sıhhatine manidir, Çünkü bunlar, kişiyi mükellef olmaktan çıkarır. Ayrıca oruçlu kimse, orucu ifsad edecek şeylerden kaçınmalıdır ki orucu sahih olsun. Oruç, fecrin tulûundan başlar, güneşin batışına kadar devam eder. Eğer oruçlu bir kimse, fecrin doğmadığını zannederek orucu bozan şeylerden birini yaparsa, sonra da fecrin doğduğu anlaşılırsa orucu bozulur. Ancak Ramazan ayının hürmetine binaen o gün akşama kadar bir şey yeyip içmemeli ve daha sonra da orucunu kaza etmelidir.
Yine günün sonunda güneşin battığını zannederek iftar eden kişinin -güneşin batmadığı anlaşılırsa- orucu bozulur. Daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.
Orucu bozanlardan cinsî münasebet dışındakiler için sadece bir gün kaza orucu gerekir. Ancak cinsî münasebete girenlerin hem kaza hem de iki ay keffâret orrucu tutmaları lazımdır.