Selemün aleyküm halis hocam molla cami sitesine sana çok soru sordum yardımcı oldunuz hakkınızı helal edin ayrıca facebook arkadaşlık isteğini kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.hocam devamlı kafamı meşgul eden sorular var yardıncı olursanız sevinirim.lütfen.

(1):zekat vermeyen saleme hakkında salebenin helak olduğuna dair ayetler iniyor  ayetler indikten sonra hz.osman zamanında vefat ediyor bir de zümer suresinde    ...Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz...  ayeti var. bu ayete göre salebe iradei cüziyesini kullanara  zümer suresindeki bu ümit ayetine göre kurtulabilirmi? salebe imansızmı gitti salebeye inen helak olduğuna dair ayetler sadece salebeyemi indi salebe gibi olan herkesemi?

(2): ebu lehebe tebbet suresi indi tebbet suresi indikte 8 sene sonra imansız vefat ediyor    ...ALLAHIN RAHMETİNDEN ÜMİDİNİZİ KESMEYİNİZ.... ayetine göre ebu leheb iradesini kullanarak iman ederek kurtulabilirmiydi? facebookda biri paylaşıyor bir papaz tebbet suresindeki inceliği görerek müslüman oluyor papaz şöyle diyor ebu leheb tebbet suresi inince iman etmiş olsaydı bu tebbet suresi geçersiz olurdu diyor tebbet suresi inmesine rağmen ebu leheb iman etmediği inkarında devam ettiği için tebbet suresindeki bu inceliği görerek m papaz müslüman oluyor  zümer suresindeki   ....Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz... ayetine göre ebu leheb iradesini kullanarak iman ederek kurtulabilirmiydi?

(3) kişide iman var inanılması zaruri meselelere inanıyor.Allah korusun inanılması zaruri meslelere inanmazsa kişi ebedi cehennemlik olur.sahibini ebedi cehennemlik yapmayan itikad bozuklukları nelerdir.lütfen bu sorulara yardımcı oluverin kesinlikle bir daha soru sormayacağım bu soruları senin facebooka sorsam olurmuydu?teşekkürler.Allaha emanet olunuz.Allah razı olsun. mehmet sertgöz

*******

Ve aleyküm selam;

1- Tabii ki Ehl-i Sünnet’in temel itikatlarından biri de, Allah’ın rahmetinden ümit kesmemek, azabından da emin olmamaktır. Sa’lebe iradesini -maalesef- İslâm’ın temel esaslarından biri olan zekât emri mevzuunda itaatsizlik yönünde kullanmış. Pişman olup vermek istediğinde ise, iş işten geçmiş, Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) reddiyle karşılaşmış. O'nun almadığı zekâtı, Hulefa-i Raşidîn’den Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (r.anhuma) de kabul etmemiş. Nihayet Hz. Osman’ın (r.a.) hilafeti döneminden vefat etmiştir. Adı geçen zat eğer mü’minse, zaten sahabedendir. Bizim inancımıza göre imanla gitmiş olması muhakkaktır. Mü’minin ameldeki hatasını ise Cenab-ı Hak dilerse affeder, dilerse azap eder, fakat neticede Cennetine koyacaktır. O’nun rahmeti geniştir. Ama şayet mü’min değil münafık ise, onun üzerinde de zaten konuşmaya bile gerek yoktur.

Bu hadise hakkında tefsirlerde, hadislerde, siyerlerde / tarihlerde  çok farklı açıklamalar vardır. Teferruata girmenin gereğinin de faydasının da olacağı kanaatinde değilim. Çok merak edersen, araştırır okursun.

2- Hidâyet, kulun iradesini kullanmasından sonra, Allahu Teala’nın onun kalbine koyduğu bir nûrdur. Eğer Ebu Leheb iradesini hidayet yönünde kullansaydı Cenab-ı Hak elbette onun için de hidayetini halk ederdi. Allahu Teala dileyene hidayeti, dileyene dalâleti verir. Ebu Leheb iradesini dalâlet yönünde kullanmıştır. Tebbet suresindeki ilahi üslûb ise, onun iradesini hangi yönde kullanacağının ilm-i ezelîde mâlum olduğunun ifadesidir. Ancak bu noktada kader mevzuunu hemen hatırlamak gerekir; ilim mâluma tabidir, mâlum ilme değil. Binaenaleyh Allahu Teala’nın bilmesi, kulun iradesini icbar etmez. Hz. Mevlâ’nın bilmemesi de zaten düşünülemez! Kul, her şeye irâde-i cüz’iyesiyle karar verir; böylece ceza ve mükafatı da hak eder. Bu noktada Kaderiye’nin tuzağına düşmemeye dikkat etmek gerekir.

3- “Sahibini ebedi cehennemlik yapmayan itikad bozuklukları”, kişiyi imandan etmeyen her türlü kavlî-fiilî ve ahlâkî sapıklıklardır; tehlikeli noktalardır, uçurumun kenarcığında dolaşmaktır! Bunların ta’dâdı / sayımı / dökümü mümkün değildir. Kısaca Mu’tezile / Şîa, Vehhabilik gibi fırak-ı dâllenin bozuk itikatlarını göz önüne getirmek yeterli olacaktır. Onların düştükleri vartalardan uzak durup, Ehl-i Sünnet çizgisini muhafaza etmek kâfidir.

S o n   s ö z

Mehmet kardeşim; lütfen vâdinde dur ve bundan böyle bu nevi saçmalıkları ne buradan ne de facebook’tan sor? At bunları kafandan, çıkart kalbinden, kurtul artık bu tür şeytanî vesveselerden… Ne vaktim, ne de sağlığım müsait bu kuruntularla uğraşmaya! Yazılanları okuman yeter sana, hatta yeter de artar bile… Tamam mı?

Rabbim (c.c.) hidayet-i kâmileden, sırat-ı müstakiminden ayırmasın.

Go to top