hocam selamün aleyküm. sitenizi takip ediyorum. allah yardımcınız olsun. benim site içeriğinizle bağdaşmayan iki sorum olacak. maalesef başkalarına soramıyorum. sebebini sorudan anlayacaksınızdır....... ÖZKAN
*******
Ve aleyküm selam.
İlginiz ve hayır-dualarınız için teşekkür eder, hudutsuz “amin”lerle mukabil hayır dualar ederim.
1- Sizin de belirttiğiniz gibi, soru mesajınızın muhteviyatı site formatımıza uygun olmadığı, ayrıca gereksiz ve faydasız, hatta aksine yanlış anlaşılmalara da yol açabileceği mülahazasıyla yayımlamadık. Ama geçenlerde buna benzer bir soru hakkında yapmaya çalıştığımız mutlak manadaki bir değerlendirmeyi de okumanızı tavsiye ederim. Linki: http://halisece.com/sorulara-cevaplar/2281-bir-soru-uzerine-degerlendirme.html
2- Fıkıh kitaplarımızda ve yine işaret ettiğiniz gibi İmam-ı Rabbani (k.s.) hazretlerinin Mektubat-ı Şerife’lerinde nafile namazların -ki buna tesbih namazı da dahildir- cemaatle kılınması hakkındaki hüküm mekruh olduğu yönündedir.
Bir başka ifadeyle; teravih namazından başka nafile namazlar için cemaat teşkili, fukaha tarafından kerih görülmüştür. Yani nafile namazların münferiden kılınması daha faziletlidir. Ancak aslolan hüküm bu olmakla beraber, bazı şart ve kayıtlara bağlı olarak istisnai bir hüküm de mevcuttur. Şöyle ki:
Herkesin tek başına edada zorlanacağı, hatta başaramayacağı tesbih namazını ve mübarek gecelerde kılınan (avama nisbetle zorluk cihetinden) benzeri namazları, tedai / davetleşmek ve haberleşmek suretiyle olmaksızın, oturmakta olan / orada bulunan birkaç kişi, aralarından birini imamlığa geçirip kendileri de ona uyarak kılsalar caizdir. Kaynaklarımızda bu hüküm tasrih edilmiştir. [Bkz. Mehmed Emre, Çağımız ve Günümüz Meselelerine Fetvalar, Nafile Namazlar]
Keza, ilmî dirayetinden dolayı Müslümanlar ve ulemâ arasında II. Ebu Hanife diye anılan Ebussuud Efendi merhum da Fetvaları’nda, bu ve benzeri namazları cemaatin kendi başına kılmasının zor ve meşakkatli bulunması hasebiyle, imamın bunları cemaate kıldırıvermesinin daha uygun olacağını ifade etmişlerdir.
Ve yine ceddimiz Fatih Sultan Mehmed Han (k.s.) hazretleri, devrinin ulemasını toplamış ve bu hususun cevazı hakkında fetva alarak, Vakfiyesinin 250’nci sayfasına, beraat-kadir ve sair mübarek gecelerde kılınması tavsiye edilen nafile namazları, imamın cemaate kıldırıvermesi kayd u şartını koymuştur. Bkz. http://www.halisece.com/www.bobush.com/kose-yazilari/261-bu-kallesligi-kim-yapti-rasim-ozan-kutahyali.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/506-nafile-namaz.html
Hasılı, ‘hiç bir umumi hüküm yoktur ki içerisinden bazıları istisna olunmasın’ kaidesi burada da mer’îdir. Bunları dillerine dolayanlar merak etmesinler, bu ümmet dalâlet üzere içtima etmez. Yaptıkları her şeyin mutlaka dinde sağlam bir müstenidatı vardır. Ayrıca endişe etmesinler, bu güzide taifenin hesabı da onlardan sorulmaz. Onlar kendi işlerine baksınlar!
3- Müzikle alakalı detaylı bilgiler için, lütfen sitedeki bu mevzuda gelen sorulara verdiğimiz cevaplara bkz. Oralarda sorunuzun cevabını bulacaksınız. Bir de bu ve benzeri meselelerde fetva-takva ayrımını, şer’î bakımdan verilen ruhsatları, hatta bu ruhsatların kullanılmasının azimetle amel gibi makbul ve münasip olacağını da unutmamak lazım. Ve yine unutmamak lazımdır ki; o merasimler cenaze merasimi değil, adı üzerinden “düğün merasimi”dir. İkisi arasındaki fark, matemle sürûr arasındaki fark gibidir.
Meclislerde kadın-erkek ayrımına tabii ki dikkat edilmesi, o noktada hassasiyet gösterilmesi gerekir. Bu hususlarda şahit olduğunuz eksikler-kusurlar söz konusu ise, bunların spekülasyon malzemesi olmasına meydan vermeden, mutlaka âdap ve usûlünce vazifelilere durumu iletiniz ki, onlar da size neyin ne olduğunu açıklama imkânı bulmuş olsunlar, alınması icap eden tedbirler de varsa alabilsinler... Öyle değil mi?
Kadın-erkek birlikte oturma meselesiyle alakalı geniş bilgi için de bkz. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/821-kadin-erkek-birlikte-oturmak-caiz-midir.html