Selamün aleyküm hocam. Hacc veya umrede ihramlı iken koku sürünmek caiz midir, değilse cezası nedir? Kokulu sabun ve şampuan kullanmakla koku aynı mıdır? Çünkü kullandığımız sabunların ve şampuanların hemen hepsi de kokulu. Ayrıca ilaç hükmünde krem sürünmek, mesela güneş alerjisi olan kişi için koruyucu krem kullanmak caiz midir? H. Hülya Akdoğan – Berlin / Almanya

 

*******       

Değerli kardeşim;

Kullanılan sabun veya şampuanlara koku katıldığı için bunları kullanmak yasaktır. Ancak içine koku maddesi katılmamış saf sabunları kullanmanın bir mahzuru olmaz.

Kişi zarureten veya bilmeden ya da unutarak koku sürünür veya kokulu sabunlardan kullanırsa, yine keffâret gerekir.

İhramda iken güzel koku ve yağ sürünmenin cezası

İnsanların faydalandığı ve kendisinde güzel koku bulunan her şeye fıkıh lisanında “Tıyb” denir. Bedene sürülen şeyler umumiuyetle üç çeşittir:

1) Bizzat koku olanlar… Bunlar misk, anber, kâfur, kekik ve benzeri esanslardır.

3) Kendisi bizzat koku olmadığı halde, koku için asıl unsurlardan olan ve ilâç olarak da kullanılan zeytinyağı ve benzeri maddeler… Eğer bunlar bedeni yağlamak için kullanılırsa, koku hükmünü alır. Yemeğe katılırsa “koku” hükmünde değildir.

3) Bizzat koku olmadığı gibi, kokunun asıl unsuru da olmayan ve hiçbir sûrette bu mahiyette kullanılmayan maddeler… Meselâ iç yağı ve benzeri yağylar.

Hükmüne gelince…

Güzel koku sürünen ihramlı kimse üzerine keffâret lâzım gelir.

Eğer bir uzvun tamamına veya daha fazlasına güzel koku sürmüşse kişi, kurban kesmesi icap eder. Fakat bir uzvun yarısından azına sürülmesi halinde, buğdaydan yarım sa', (yaklaşık olarak 1,667 kg.) fidye vermesi gerekir. Bir uzvun yarısından fazlası ise, tam hükmünde kabul edilir. Bu hususta Fetâvâ-yi Hindiyye'de şu hüküm kaydedilmiştir:

Koku sebebiyle ceza gerekmesi hususunda; mükellefin unutarak veya kasden sürmesi arasında fark yoktur. Erkek ve kadın da; hüküm noktasından müsâvidir / aynıdır. Bedâi'de de böyledir. Bir kimse vücûdunun tamamını kokulamış olsa bile, dem yani bir kurban gerekir. Çünkü cins birliği mevcuttur. Tebyîn'de de böyledir.”

Kına da güzel koku hükmündedir. Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.), “Kına güzel bir kokudur” hadis-i şerifini esas alan Hanefî fukahası “Başını kına ile boyayan (ihramlı) mükellefin, üzerine bir kurban lâzım gelir” hükmünde ittifak etmiştir.

Mükellef durumda olan ihramlı kişi, meşru bir özür sebebiyle güzel koku sürünür, tıraş olur veya dikişli elbise giyerse, muhayyerdir; dilerse bir koyun kurban eder, dilerse üç gün oruç tutar yahut altı fakire üç sa' miktarı (yaklaşık olarak 10 kg.) buğdayı (ya da değerini) sadaka olarak verir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de;

“...İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir (bunlardan birisi vacip olur)...”  [Bakara suresi, 196] hükmü beyan buyurulmuştur.

Hanefi fakihleri bu ayet-i kerimede fidyeler arasında zikredilen edilen “ev (veya) kelimesinin, mükellefi muhayyer / serbest kıldığını esas almıştır. Şurası unutulmamalıdır ki; fidye olarak kurban kesilecek olursa, bunun harem dairesinde (hudutları içinde) yapılması gerekir. Bu hususta Dürru'l-Muhtar'da , “Kurban keser de kokuyu gidermezse, onu yerinde bıraktığı için, ikinci bir kurban lâzım gelir” denilmiştir. İbn Âbidîn bu metni şerh ederken, “Kokuyu yerinde bıraktığı için, ikinci bir kurban kesmesi gerekir. Çünkü iptidâen koku sürünmek haram idi. Binaenaleyh devamı için de iptida hükmü verilir (başlangıçtaki hüküm tekerrür eder).”

İhramlı, zeytinyağı ve susamyağı ile vücudunu yağlarsa; velev ki bunlar hâlis olsun, kurban gerekir. Çünkü bunlar kokunun ana maddeleridir. Ayrıca menekşe yağı gibi güzel kokulu ve bunun benzeri yağlarda da ittifakla kurban lâzım gelir.

Kendisi bizzat koku olmadığı gibi, kokunun ana maddesi de olmayan iç yağı gibi yağlar ise, yukarıda da belirtildiği gibi, vücûda sürülürse hiçbir şey gerekmez. Bizzat koku olmayan, ancak kokunun ana maddesi olan yağları yemekte de bir beis yoktur. Zira bunlar kokulanmak için kullanılmadığı müddetçe, kendilerine “koku” hükmü verilmez. İhrama girmeden önce sürülmüş kokunun eseri de yine zarar vermez.

Go to top