Hocam, kafeste güvercin keklik beslemek bununla keklik avlamak caiz midir? Dövüş için horoz beslemek, güreştirmek için deve beslemek, akvaryumda balık beslemek ile ilgili dinimizin hükümleri nelerdir? A. Selami Gökkaya
*******
Değerli kardeşim;
Hadis-i şerifte buyrulduğu gibi, “Ameller ancak niyetlere göredir.” [Buhârî, Sahih, İmân, 41; Hiyel, 1; Müslim, Sahih, İmâre, 155; Ebû Dâvûd, Sünen, Talâķ, 11]
Meşhur Mecelle hukukumuzun 2’nci maddesi olan “el-Umûru bi-mekasıdiha: İşler maksadlarına göredir” kaidesi de bu hadisten alınmıştır.Yani yapılan işten maksat ne ise, hüküm de ona göredir.
Hayvana zulüm yapmadıkça, aç, susuz, yemsiz, gıdasız, ilaçsız, dermansız, uykusuz ve yorgun bırakmadıkça, hayvanı taciz etmedikçe, dövmedikçe, kafeste kuş veya keklik beslemek, akvaryumda balık beslemek… haram değildir, mubahtır. Ancak meseleye takvâ nazarıyla yaklaşacak olursak, şuurlu mü’minlerin bu gibi işlerle meşgul olmalarının doğru olacağını da söyleyemeyiz. Onlar için bu ve benzeri haller, mâlâyânîye girer. Fakat unutmamak lazım; hayvan tâciz edilip sıkıntı verilirse, aç-susuz bırakılırsa, vurulur dövülürse, kısacası dilsiz hayvana acı verilirse hayvanın tek şikâyet mercîi Âdil-i mutlak olan Allah Teala’dır. Bu bilinmelidir.
Hayvan dövüştürmek zulümdür, insanlık dışıdır, günahtır. Bu, hayvana sıkıntı verir, yaralar, tâciz eder. Hayvan dövüştürülmek için, güreştirilmek için, birbirine ezdirilmek için, sadist duygularımızı tatmin etmek için beslenmez. Böyle hayvanlar yarın Mahkeme-i Kübra’da sahibinden şikâyetçi olurlar.
Asr-ı Saadet’te böyle bir deve, sahibinden Rasûlullah Efendimize (s.a.v) şikâyetçi olmuştu.
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:
“Bir gün bir deve bir bağda kızdı, vahşîleşti. Yanına kimseyi sokmuyor, herkese hücum ediyordu. Devenin yanına Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) girince, deve geldi, ikrâmen secde etti ve Efendimiz’in (s.a.v) yanında sakinleşerek ıhtı.
Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.), deveye yularını takarken deve dedi ki:
‘Beni çok meşakkatli şeylerde çalıştırdılar. Şimdi de beni kesmek istiyorlar. Onun için kızdım!’
Âlemlere Rahmet Efendimiz (s.a.v.) deve sahibine,
‘Böyle midir?’ diye sordu. Deve sahibi mahcubiyetle hatasını itiraf eyledi.” [Müslim, Sahih, 1, 268] Devenin anlattıklarını kabul ve tasdik etti.
Hâsılı, hayvanlar dilsizdirler, bu tamam; ama hakkı-hukuku da bilmez değillerdir, bunu da hatırdan çıkartmamak lazım.