Selamün aleyküm hocam, elden gönderdiğimiz yada havale ettiğimiz fitre kişinin eline bayramdan önce geçmezse ne olur? Kabul olur mu? Cüneyt Can Erdem - İstanbul
*******
Ve aleyküm selam.
Halk arasnda ‘fitre’ denilen ‘sadaka-i fıtır’, Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka, artıcı olma ve üzerinden bir yıl geçme şartı aranmaksızın, nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslümanın vermesi vâcip olan mâlî bir ibadettir. Kişi şayet borçlu ise ve fakat borcunu düştükten sonra gene elinde nisap miktarı bir malı / parası kalıyorsa, gene fitresini ve zekâtını vermesi vaciptir / farzdır. Bunun hesaplama usûlü için bk. http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/4787-borclunun-zekat-hesabi.html
Ayrıca Müslümanları ikaz etmekte / uyarmakta, cimrilikten sakındırmakta ve cömertliğe teşvikte fayda var. Fitre öyle abartılacak bir miktar olmadığı için kişi, üzerine vacip olmasa da vermeye gayret etmelidir. Çünkü bu bir beden sadakasıdır, manevi ecir-mükâfat ve faydalarını mutlaka görür.
Sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. Bu sebeple sadaka-i fıtır’a, ‘can sadakası’ veya ‘beden sadakası’ da denilmektedir.
Diğer taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da istifade etmelerinde önemli bir rol oynar.
Sadaka-i fıtır ne zaman verilir?
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vâcip olur. Bununla birlikte, Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Fakat Bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş ise, Bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında verilmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. Bu görüş İmam-ı Azam Ebû Hanife`nindir (rh.). Eimme-i selâse’ye (rahımehumullah) yani diğer üç İmama göre fitre, Ramazan'ın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcip hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te`hiri / ertelenmesi de câiz değildir. Bayramdan sonraya bırakılması ile bu sadaka düşmez, kaza edilmesi gerekir.
Hâsılı, sadaka-i fıtır yılda bir kez olmak üzere, dönem olarak Ramazan-ı şerifte verilir. Ramazandan önce ve bayramdan sonra da vermek caiz ise de, bayram namazından önce verilmiş olması daha çok sevaptır.
Ancak verilecek miktar alacak olan kişiye bildirilir veya bayramdan önce birine teslim edilirse ya da havale yoluyla gönderilirse, alacak kişinin eline bayramdan sonra ulaşsa bile, önce verilmiş sayılır. Gönderme tarihine itibar edilir. Tabii ki daha önce eline geçse daha hoş, daha güzel, daha makbul olur.
Sevabından tam olarak istifade edebilmek için, sadak-i fıtır’ı geciktirmemek lâzım. Nitekim hadis-i şerifte, “Kim fıtır sadakasını bayram namazından önce verirse bu, makbul bir zekât (sadaka-i fıtır) olur. Kim de namazdan sonra verirse, sadakalardan bir sadaka olur.” [Ebu Davud, Sünen, Zekât, 18] buyrulmuştur.