Pki hocam teşekkürler sağolun
Hocam şeytan ve cin arasındaki fark ne aynı şey mi?
Şeytan ve çinlerde ölür mü?
Şeytan ve cinlerde ölür mü? İsim mahfuz – Facebook
*******
Dedim ya, bu meseleler esasen ilgi alanımız değil, ilgilenenlere sor. Fazla merakın da yarar getirmeyeceğini hatırlatmıştık, öyle değil mi?
Her neyse… Merakını gidermek için sorduklarını kısa da olsa cevaplamaya çalışalım.
1- Şeytan ve cinn, yaratıldıkları madde itibariyle biribirlerinden ayrı varlıklar değildirler. Aralarındaki fark sadece iman edip etmemeleri itibariyledir.
Şeytan / şeyâtîn taifesi tamamen kâfirdir.
Cinler ise, mü’min veya kâfir olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Kâfir olanlar arasında müşrikler-münafıklar bulunduğu gibi, Îsevî ve Mûsevî (Hıristiyan ve Yahudi) olanları da vardır. Rasûlullah Efendimize (s.a.v.) iman eden Nasîbin (veya Nusaybin) cinleri Yahudi idi. Onların iman edenlerinin Ehl-i Sünnet mezhebinden olanları bulunduğu gibi, Bid'at Ehli’nden (fırak-ı dâlle / sapık fırkalardan) olanları da mevcuttur. Mezhep taklidi bakımından da Hanefî olanları olduğu gibi, Şâfiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine mensup bulunanlarıı da vardır.
Cinler de insanlar gibi ibadetle mükelleftirler. "Ben cinleri de insanları da ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" [Zâriyât suresi, 56] mealindeki ayet-i kerime, onlarda da aynen bizim gibi mükellefiyetin / yükümlülüğün bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
2- Allah’tan başka her şey ölümlüdür. Şeytan da cinler de takdir edilen ömürleri bittiğinde elbette ki ölürler. İmam Ahmed b. Hanbel’in (rh.) Müsned’inde zikri geçen bir hadis-i şerifte Rasûl-i Zîşân Efendimizin (s.a.v.) bir dualarında, Cenab-ı Hakk'a, "Sen öyle bir Hayy'sin ki asla ölmezsin, hâlbuki cin ve insanlar ölürler" diye niyazda bulunduğu nakledilmektedir. Ezelen ve ebeden ölümsüz olan sadece Allah Teala’dır.
Cinlerin ömürleri, insanların ortalama ömür süreleri olan 70-80 senenin yaklaşık 10 ilâ 13 katı, yâni 700 ilâ 1000 sene arasında değişmektedir. Ancak bazı Cinlerin ömürlerinin 1400 seneye yakın bir zamanı kapladığı da bu sahada ihtisas sahibi olan kişilerce belirtilmektedir. [Mesela bkz. İbn Arabî’nin k.s., Müsâmerât’ta anlattığı ‘oduncunu hadisesi’]