Selamun aleykum halis hocam... 2 süâlım olacak
1-bır kımsenın yakını rahatsızlansa ve bu hayatı tehlike arzeden bır hastalık olsa hastane de tedavı için bellı bir meblağ mukabilinde tedaviye baslıyacagını telkın etse hastanın yakını bu parayı temin edecek ımkan bulamassa. Bu ve buna benzer durumlar zaruret mıktarına gırermi veya bu gıbı zaruret durumlarında faiz ıle kredi almak caiz olurmu...?
2- kuveyt ve vesaır bankalarda altın hesabı dıye bir şey peydah oldu. Herbankanın kendısıne aıt bır sıstemı olduğu için detayını yazamıyorum... Kısaca mantık şu sen hesabındaki para ile altın alıyorsun... Kuveyt gıbı bankalar atm dahil şubelerinden bozuk para atar gıbı ceyrek vs. Altın atıyor. Ve alım satım daha hesaplı oldugu icin insanlar bunu tercih ediyor. Almış oldugun bir miktar altına kota koyup buna dokunamassın deyip deyip senın altınını çalıştırıyor. Ve sanada ordan pay veriyor. Bazı bankalar ise altın hesabı dıye söylüyor ama ortada altın yok. Bıraz hayali oluyor. Gibi ama aynı alım satım kolaylıkları sağlıyor.ama altını somutbır sekılde alamıyorsun... Bu gibi altın işlemleri caiz mi.? Selam ve dua ile.. hakan öztürk darıca - Facebook
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
1- Bütün imkânlarını (karz-ı hasen dâhil) seferber etmesine rağmen bu parayı bulamazsa, tabii ki caiz olur. Çünkü ortada sağlık söz konusudur, zaruret vardır. Zaruretler ise mahzurları (haramları) mubah kılar malumunuz. Ama zaruret miktarını aşmamak şartıyla... Tabii mümkünse bankalar değil de faizsiz finans kurumları tercih edilmelidir.
2- Sözünü ettiğiniz işlemlerden birincisi caiz, ikincisi ise caiz olmaz. Gerekçesini de zaten sualinizde belirtmişsiniz, tekrar etmeye gerek yok. Yani anlatılan şekliyle bu muamele, bir nevi İslâm hukukundaki şirket-i mudârabe sistemine benziyor. Sermaye-mal bir taraftan, çalıştırmak öbür taraftan diye tarif edebileceğimiz bir ortaklık. Bu ortaklık sisteminde kâr dağılımı-dağıtımı da, karşılıklı anlaşmayla belirlenir. İllâ da yarı yarıya olması gerekmez. Mesela bir taraf % 60 alırken, öbür tarafın % 40 alması mümkündür, caizdir. Hatta daha farklı da olabilir. Yeter ki karşılıklı rıza olsun...