Selamun aleyküm. Halis hocam nsılsınız, iyi misiniz? Size mrk ettiğim bir konuyu sormak istiyorum; hocam melekler, cinler, ruh vardır sihir büyü vardır inanıyoruz… Bunlardan başka, hortlak, öcü, vampir, cadı, dev gibi şeyler var mıdır? Dinimiz nasıl bildirmiştir? Bazıları bunların birer cin ırkı olduğunu yani böyle şeylerin var olduğunu söylüyor, doğru mudur ve öyle filimleri seyretmek günah mıdır? Tşk. ederiz. nokta nokta – gmail.
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Sorduğunuz kavramların hiç birinin aslında dinî ıstılâhımızla (İslâm literatüriyle) bir alakası yoktur. Esasında hepsi efsanevî şeylerdir, saçmadır, uydurulmuş isimler / kelimelerdir. Ayrıca elfâz-ı müterâdife gibidirler. Biribirlerinin yerinde kullanılabilirler. Lafızlar ayrıdır, ama manaları arasında pek de fark yok gibidir. Bununla birlikte her birinin anlamları üzerinde bir nebze durabiliriz.
Hortlak: Daha çok geceleri mezarından çıkarak insanlara kötülük ettiğine inanılan ölü anlamında kullanılır. Hortlamak da, ölünün canlanarak mezarından çıkmasıdır. Mecâzen, yok edilmiş bir kötülüğün yeniden canlanması, birdenbire ortaya çıkması demektir. Hortlatmak; hortlamasına sebep olmak, bir fenalığın-çirkinliğin tekrar oluşmasına önayak olmaktır.
Öcü (umacı-kokor): Çocukları korkutmak için icad edilen / uydurulan korku verici hayalî varlık.
Vampir: Kan emdiğine inanılan hortlak, kan emici cânî, kan emen bir cins büyük yarasa anlamlarında kullanılmaktadır. [*]
Cadı: Dilimize Farsça’dan girmiş bir isim. Hortlak, büyücü kadın, çirkin ve kötü huylu koca karı manalarındadır. Türkçemizde bu kelimeyle üretilmiş bir tabirimiz, “Cadı kazanı”dır. Buna yüklenen mana; dedi-kodu, düşmanlık ve çatışmanın çok olduğu yer demektir. “Cadılaşmak” da, cadı haline gelmek, huysuzlaşmaktır, özellikle kadınlar için kullanılır. Cadılık: Kötü huyluluk, huysuzluk, geçimsizlik anlamlarınadır.
Dev: Farsça’dır, bir Hint tanrısı(!)nın adıdır. Masallarda ekseriya kötülük yapan, korkunç, iri ve kuvvetli yaratık olarak anlatılmak istenir. Cin, ifrit manasında da kullanılır. Zerdüştlükte kötülük ruhları demektir. Mecâzen; normalden çok büyük insan veya hayvan anlamındadır. Ve yine büyük başarılar gösteren insan için de kullanılır. Mesela: Şiirimizin son asırdaki devi Yahya Kemal gibi… İnsan veya eşyaya sıfat da olur: Dev adam, dev anası, dev eser gibi.
N e t i c e
Kâmil bir mü’minin bu efsanevî şeylerle ilgisi de ancak efsanevî olabilir. Bunları mevzu edinen filmleri seyretmek ise en azından vakitleri zâyi etmek / boşa harcamak olur ki, o da mezhep imamımız İmam-ı Azam (rh.) hazretlerine göre, ‘musibetlerin en büyüğüdür!’
___________________
[*] Dünyayı dolaşarak vampirliği araştıran Rosemary Ellen Guiley, çeşitli ülkelerdeki pek çok vampir derneği ve sayısız insanla görüşerek akademik çevrelerin ilgilendiği bir araştırma kitabı yayınlamıştır. Bu özelliği Guiley'i bir vampir araştırmacısı yapmaktadır.
Guiley araştırmasında etkileyici veriler elde etmiş ve şu sonuca ulaşmıştır:
“Aslında tümü saçma. Vampir tanımı kişiden kişiye değişse de, genelde filmlerden ve kitaplardan etkilenilir. Ortada hep ölümsüz (!), fiziksel ve cinsel yönden çok güçlü, yapmacık, geceleri yaşayan ve doğaüstü güçlere sahip bir yaratığın olduğu var sayılır. Bu saçma inançlara göre bir vampir, kötülük doludur, çünkü yaşayan insanların kanlarını emerek hayatını sürdürür. Oysa bu sözde tabiatüstülük ve ölümsüzlük için işe yaramaz. Sonuç olarak; bütün bunlar, vampir folklorunden kaynaklanır ve hakikatten uzaktır (gerçekle alakası yoktur)." Rosemary Ellen, Fenomen dergisi, Sayı: 7, Ekim 1996.