Selamun aleykum hocam muzigin haramligi ile ilgili mektubatta çok ağir bir mektup var ecdadimiz ruh hastalarini müzik ile tedavi ediyordu bu ne tur bir müzikti aceba cevaplarsaniz memnun olurum hayirli çalişmalar. Murat Kansu – Facebook
*******
Ve aleyküm selam.
Musikî mevzuunda âlimler arasında esas itibariyle iki farklı görüş vardır. Ecdâdın söz konusu tutumu için, kısaca, bunlardan birine uyup ona göre uygun olanı uygulamışlardır, diyebiliriz.
Binaenaleyh müzikle tedaviyi hemen doğrudan ‘haramla tedavi’ gibi değerlendirmemek gerekir. Nitekim geçmiş devirlerde -sizin de belirttiğiniz gibi- özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, akıl hastalarına başka tedavi metodları yanında müzikli tedavi uygulamalarının da yapıldığı bir vakıadır.
Peki, haramla tedavi caiz olur mu?
Bu sorunun cevabı, esas itibariyle elbetteki ‘caiz olmaz’.
Fakat istisnai bir durum olarak; Müslüman, sâlih, mesleğinde uzman bir doktor, bir hastalık için, haram olan bir şeyden başka, müessir (etkili) bir ilaç olmadığını söylerse, bunun o hasta hakkında zaruret miktarında kullanılması caiz olur, haram değildir. Dolayısiyle bu tedavi, haramla tedavi kategorisine dâhil olmaz.
Hulâsa; haram olan şeylerin ilaç olarak içilmesi ya da kullanılması-uygulanması, bunun hastaya iyi geleceği bilinirse, helâl olan başka bir ilaç-yöntem de bilinmez ve bulunmazsa, caiz olur. “Allah Teâlâ, haram olan şeylerde, şifa yaratmadı” [Bkz. Ebu Dâvud, Sünen, Tıbb, 11] hadis-i şerifi, ‘Şifası olduğu tecrübe edilen haram maddelerin, yol ve yöntemlerin (musiki gibi) belirtilen şartlar dâhilinde tedavi için ilaç olarak kullanılmasını men etmez.’ Bunlar yasak haricinde kalır. Nitekim susuzluktan ölecek kimseye, ölümden kurtulacak kadar şarap içmek helâl olur. Haram olan şeyde şifa bulunması da, uzman olan Müslüman sâlih bir tıp otoritesinin söylemesiyle anlaşılır, kabul edilir. İbn Âbidîn’in (rh.) ifadesiyle; “Müslüman bir tabib ‘senin şifan bundadır’ der ve onun makamına kâim olacak mubah bir şey de bulunmazsa hasta için bevl ve kan içmek, ölü eti yemek caiz olur. Eğer ‘şifanın ta‘cili / rahatsızlığın sür’atle iyileşmesi bununla olur’ derse bu hususta iki görüş vardır. Bazılarına göre caizdir, bazılarına göre caiz değildir. [Bkz. İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtar, 6, 389] Çünkü bu noktada tedavi olamama hâli değil, sadece tedavinin gecikmesi söz konusudur. Meselenin teferuatı için bk.
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/596-ilaclarda-alkol.html
http://www.halisece.com/index.php/sorulara-cevaplar/2679-alkollu-agiz-calkalama-gargara-sular
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2478-saban.html
Müzikle alakalı detaylar hakkında bilgi için de, lütfen aşağıdaki linklere bakın ve her birini dikkatlice okuyun:
http://www.halisece.com/tasavvuf/291-edebiyat-ve-siir-tasavvufta-raks-sema-teganni-musiki.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1238-muzik.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1239-calgi-aletleri.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/524-dugunlerde-calgi-muzik-sakal-ve-biyik-hakkinda.html
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/2299-cemaatle-tesbih-namazi-ve-dugunlerde-muzik-vs.html