Selâmün aleyküm muhterem hocam.

Zekat ile ilgili bir süalim vardı linki acamadim tekrar deneyeceğim ama yine de sormak istiyorum.

1- Zekatta nisan miktarı muhtelif olduğu malum altının, gümüşün, ticaret esyasinin hayvanatin farklı farklı. Mesela ihtiyaç miktarından fazla 200 dirhem gümüş mukabili (örneğin 3000 tl si) olan kişi ile 39 tane koyunu veya 29 tane büyük baş hayvanı olan (ki toplam değerleri gümüş veya altın sahibinden çok daha fazla) zekat vermiyor deniyor bu husustaki izahatta,

2- Bir kimse evi var arabasi var geliri var yani vaziyeti musait ve şer'an zengin ama vadeli borçları var ( ev kredisi veya araba kredisi gibi) bu kisi borçlarım var diye zekat vermek istemiyor. Gelecek yıllara taksim edilmiş taksitli borçların nisaptan düşürülmesi hususunda,

3- bu sorunun ikinciyle alakası var şöyle ki; geçen seneden zekat vereceği tarihe kadar ödemiş olduğu taksitli borçları mesela maaşından veya ticari gelirinden ödeyerek bugüne kadar gelmiş ( mesela her ay brüt 3000 tl geliri var havaici asliyesi ne ilaveten 1000 tl taksit kesiliyor ve her ay net eline 1000 tl kaldığını düşünürsek ) yıl sonunda elinde kalan meblagdan ödediği borçlar tekrar düşecek mi ?

4- kiracinin bir yıl içinde ödediği kiralar nisaptan düşürülurmu? Bu hususlarda da yardimci olurmusunuz ? Kusuruma bakmayin hocam belki linklerde vardır ama acamadigim için rahatsız ettim hakkınızı helal edin. Dua eder dualarinizi beklerim Hayırlı Ramazanlar... Germiyanoğlu Yusuf – Facebook

*******

Ve aleyküm selam kardeşim; maalesef sitemizdeki problem devam ediyor. Sorularınızı kısaca cevaplamaya çalışalım.

1. İslâm fıkhında kendilerine zekât gereken mallar beş sınıftır.

a) Nakitler; altın, gümüş ve nakit paralar bu sınıfa girer.

b) Madenler ve defineler;

c) Ticaret malları;

d) Tarım ürünleri ve meyveler;

e) Çoğunluğa göre evcil sâime hayvanlar; Mâlikîlere göre ayrıca yılın yarıdan fazlasında ağılda beslenen hayvanlar…

Bu sınıflar ve bu sınıflara dair zekât kıstasları / ölçüleri, Allah Teala ve Rasûlü Efendimiz (s.a.v.) tarafından konulmuştur. Nedeni-niçini aranmaz. Elbette ki bizim aklımızın ermediği, mantığımızın sarmadığı, fikrimizin kavaryamadığı pek çok sebep ve hikmetleri vardır. Ama biz bunları bilmekle değil, emredilenleri emredildiği gibi yapmakla mükellefiz. Bunlar taabbudî emirlerdir. Yani hikmeti bilinmeyen ve tamamıyla Allah’ın emir ve yasağına bakan esaslardır, kaideler / kurallardır.

2. Kişinin varlığı da var borcu da varsa, önce borcunu hesaplayıp vadeli borçlarının içinden bir yıl içerisinde ödeyeceklerini tesbit edecek. Ardından da elindeki varlığından (altın-nakit, mal-mülk ne varsı) bunu düşecek. Geriye kalan miktar nisap miktarında ise, onun mutlaka zekatını ödeyecek.

3. Kanatimce bu sorunuzun cevabı 2’nci maddede verildi. O usûl / yöntem her sene için geçerlidir, borçlar bitinceye kadar aynen devam eder.

4. Kiracının yıl içinde ödedikleri gitmiş, harcanıp kişinin elinden çıkmış, onun nesini nisaba dâhil edeceksin ki? Zekat hesabı, sene sonundaki elinde mevcut varlık üzerinden yapılır, harcananlardan değil.

Sizlere de hayırlı ramazanlar…

Go to top