Selamuneleykum hocam niyetliyken uygunsuz şeyleri görmek orucu erkilermi

Allaha emanet olun hocam Ahmet Şeker – Facebook

*******

Ve aleyküm selâm kardeşim;

İslâm ahlâkına, âdap ve terbiyesine uygun olmayan, açık-saçık görüntülere bakmak, filimler seyretmek, gayrimeşrû ‘cinsel’ hayaller kurmak umumi ahlâka da, bâhusus oruç âdabına da aykırıdır. Bunu yapmak, fıkhî açıdan orucu, kaza gerektirecek şekilde bozmaz. Fakat mü’minin maneviyatını, orucun mahiyetini-hakitatini bozar, sevabını ortadan kaldırır. Dolayısiyle bunlar oruçluya yaraşmaz, yakışmaz.

Maamafih insanın aklına-hayaline, hatta gözüne iradesi dışında uygunsuz şeyler takılabilir… Bu çağrışımlar sebebiyle akla, ‘cinsel’ hayaller ve düşünceler gelebilir… Onlardan dolayı şer’î bakımdan sorumlu olmaz. Ama bunlara takılıp kalır, rastgele gördüğüne ısrarla bakar ve bunun, kafasında-gönlünde oluşturduğu hayali-düşünceyi değiştirmek yerine zihninde iradî olarak devam ettirirse, sorumlu olur. Dinen orucu bozulmasa da, kalbinde-ruhunda-letâifinde bir günah lekesi meydana gelir. Onun için bu gibi şeylerle alakalı görüntülerden ve havâtırdan (düşünce ve hayallerden) dahi imkân derecesinde kaçınmak, tevbe ve istiğfar etmek gerekir.

***

Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz Teâla ve Tekaddes hazretleri,

"Zinaya yaklaşmayın! Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur." [İsra suresi, 32] buyuruyor.

Buradaki "yaklaşmayın" emrinden hareketle âlimlerimiz, insanı zinaya götürebilecek her türlü amelin-fiilin yasak olduğunu ifade etmişlerdir. Harama bakmak bir yana, müstehcen resim veya görüntülere bakmayı da bu kategori içinde mütalaa edebiliriz. Bu sebeple bu tür uygunsuz görüntülere bakmak da caiz değildir.

Özellikle ‘cinsel’ tahrikin ve müstehcenliğin önemli bir ticarî sektör olduğu ve gençlerin tabiî ‘cinsel eğilimleri’nin alabildiğine sömürüldüğü ve giderek anormal ve gayrimeşrû tatmin yollarının yayılma özelliği gösterdiği toplumlarda, gençlerin şehevî duygularına hâkim olmalarının zorluğu inkâr edilemez. Bu sebeple fertlerin / bireylerin ahlâksızlığına, ‘cinsel tahrikler’in açığa çıkmasına yol açacak video, oyun gibi şeyleri yapmak, satmak, almak, yaymak ve seyretmek de caiz olmaz.

Rabbimiz (c.c.), hem erkeklerin hem de kadınların harama bakmamaları, edep yerlerini iyice örtülü tutup, iffet ve namuslarını korumalarını emretmektedir. [Bkz. Nûr suresi, 30-31]

Fahr-i Kâinat (s.a.v.) Efendimiz de, "…gözlerin zinası şehvetle bakmaktır…" [Buhari, Sahih, Kader, 9; Müslim, Sahih, Nikâh, 44] buyurarak harama bakmayı, zinaya götüren fiillerden olduğu için caiz olmadığını belirtmiştir. Bu itibarla, erkek veya kadın bütün mü’minlerin, her türlü tahrik edici hal, fiil ve hareketlerden kaçınmaları gerekir.

***

Uygunsuz sahnelerin seyredilmesi, kişinin orucunu da topyekün manevi hayatını da olumsuz yönde etkiler. Üstelik bu davranışlar zamanla alışkanlık ve tutku haline gelerek, birtakım ahlaki zaafların ve hiç istenmeyen durumların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu sebeple kişi, harama bakmaktan, küçük-büyük demeden kesinlikle uzak durmalıdır.

Bütün günahlar ve ahlâkî bozulmalar bu gibi bakışlarla başlar, bakışın ısrarıyla gelişir, sonra fiilî günaha dönüşür. Üstelik gözler, baktıklarının resimlerini de çeker, hayal arşivinde depo eder. Nereye gitse, nerede olsa artık çektiği bu resimler, hayal âleminde gözlerinin önündedir.

***

Hâsılı mü’minin, özellikle oruçlu insanın asıl hedefi, Allah Teâla’nın rızası olmalıdır. Orucun sadece cesedini-iskeletini değil, ruhunu da korumaya gayret etmelidir.  

Mâlum, her şeyin bir âdabı, ana gayesi vardır. Oruç tutmaktan da asıl maksat, nefsini terbiye edip Cenab-ı Hakk’a lâyıkiyle kul olmaya çalışmakktır.

Evet, yukarıda da belirttiğimiz gibi o hâl zâhiren orucu bozmaz ama, kişinin ahlâkını bozar, orucun da sevabını yok eder. Oruçlu olmak sadece aç ve susuz kalmak değildir, her yönden Allah Teâla’ya teslim olmaktır. Nefsânî istek ve arzulardan uzak durmaktır. Nitekim Âlemlere Rahmet Efendimiz (s.a.v.) bu noktada biz ümmetini ikaz için şöyle buyurmuşlardır:

"Nice oruçlu vardır ki, onun orucu sadece açlık (ve susuzluktur). Nice gece ibâdete kalkan vardır ki, onun bu kalkışı sadece uykusuzluktur." [İbn Mâce, Sünen, Hadis no: 1690]

Yani öyle oruç tutanlar vardır ki, tuttuğu oruçtan yanına sadece çektiği açlık, susuzluk ve bunlardan dolayı mâruz kaldığı ıztırap kâr (!) kalır kendisine... Ve yine öyle gece namazı kılan, teheccüde kalkan insanlar da vardır ki, onların da kârı gece uykusuz kalmaktan ibarettir.

Dikkat etmek ve oruçlarımızı günahlarımızla heder etmemek, gece kıyâmımızı riyâlarla boşa çıkartmamak lazım.  

Go to top