Hayrli gunler hocam.ki§i kredi cekip araba vs alir ve kirediyi daha tek kuruş ödemeden vefat ederse ve bu kredi borcu silinirse bunun yani faizle çekilip odenmeden silinen bu borcun vebalin çekermi ölen kişi..hurmetler Humeyra Yalçınkaya – Facebook
*******
Selamün aleyküm. Hayırlı günler…
Değerli kardeşim;
Bildiğiniz gibi kredi, ‘karz-ı hasen’ değil, faizli borç demektir. Faiz de İslâm dininin en ağır yasaklarından biridir. Çok zor şartlar altında kalan bir Müslüman, nasıl ölmemek için domuz eti yiyebilir, şaraptan içebilirse faizden de ancak bu kadar kötü bir şart altında yararlanabilir.
Başa gelen ilk maddi sıkıntıda hemen krediye, faize yönelmek doğru bir davranış olamaz. “Haramları mubah kılan zaruret”, herkesin istediği şekilde yorumlayabileceği esnek bir kavram değildir. Onun şer’î ölçüleri vardır.
Sık sık, “Çok zor durumdayım, kredi alamaz mıyım?” sorusuyla karşılaşıyoruz. Unutulmamalıdır ki, maddi açıdan rahat durumda olanlar zaten faizli borç alarak kendilerini sebepsiz yere sıkıntıya sokmazlar! O bakımdan aslolan, zor duruma düşüldüğü anda faizden uzak durmasını bilmektir. İmtihan tam da burada devreye girmektedir. Cenab-ı Mevlâmız buyuruyor ki:
“Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! Onlar başlarına bir musibet geldiği zaman: ‘Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz’ derler. İşte onlar var ya, Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidayete erenler de onlardır.” [Bakara suresi, 155-157]
Başka bir ayet-i kerimede ise şöyle buyurulur: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” [Bakara suresi, 153]
Bu yüzden Müslüman her türlü sıkıntıya rağmen öncelikle sabretmesini bilmeli, daha çok çalışmalı ve asla harama tevessül etmemelidir. Kredi vb. haller en son çare olmalıdır.
Ama görülen o ki, siz bunları sormuyor da, “Kişi kredi cekip araba vs alir ve kirediyi daha tek kuruş ödemeden vefat ederse ve bu kredi borcu silinirse bunun yani faizle çekilip odenmeden silinen bu borcun vebalin çeker mi” diye soruyorsunuz.
Söz konusu kişi krediyi kimden / nereden almış, kim onun borcunu siliyor? Anlamak hayli güç... Ama madem krediyi verenler borcunu silmişler, o halde kişinin onlara karşı borçsuz olduğunu söylemeğe hacet yok. Haliyle borcunu ödememekten doğan bir vebal de söz konusu olmaz. Fakat önceki bu faizli muameleye dair fiilî teşebbüsünden doğan vebâl elbette ki onun omuzundadır.
Kısacası anlattığınız mesele, bir Müslüman için zaten baştan ayağa vebâl-günah olan bir mesele… Bunu bir kenarından tutup, kişinin öldükten sonra temize çıkacağını söylemek kimsenin haddi de hakkı da olmaz. Binaenaleyh kişi, o günahtan payına düşen neyse, o miktar vebâli de yüklenecektir elbette... Cenab-ı Hak dilerse affeder, dilerse azap eder. Bunu da kimse bilemez.
Rabbim (c.c.), cümlemizi her türlü yanlış ve yasak muamelelerden uzak tutsun.