Hocam ben gusül abdestinde saç diplerine su verirken çok vesvese yaşıyorum.cünup olmasam da saç diplerine ulaştırmam gerekir mi?cünup değilken gusül nasıl alınır anlatırmısınız? Bazen hiç ihtilam olmadığım halde gusül alıyorum vesvese yapıyorum saçıma ulaşmadı diye.
İstibra konusunda da hep bir damla kalmış gibi oluyor.iç çamaşıra da bulaştırmamaya çalışıyorum ama vesvese geliyor.günde 2 kez iç çamaşırı değiştirdiğim oluyor.peçeteyle istibranın kolay bir yöntemi var mı anlatırsanız sevinirim. Mehmet Taşoğlu – Gmail
İlave: bir sorum daha vardı sonra hatırladım.ihtilam olduk uykudan uyanınca kaç adım atmamız gerekir içindeki o sıvının bitmesi için?
şimdiden teşekkürler.
Mehmet Taşoğlu – Gmail
*******
Selamün aleyküm kardeşim;
Size ve kezâ sizin gibi aynı rahatsızlıktan muztarip olan bütün okuyucularımıza öncelikli tavsiyemiz, kafanızdaki-kalbinizdeki o “vesvese” illetini derhal söküp atın! Ondan kurtulun. Onu atamadığınız sürece, bu sıkıntılardan kurtulmanın mümkün olmayacağını bilin.
Mesela ne demek; “cünup olmasam da saç diplerine ulaştırmam gerekir mi? cünup değilken gusül nasıl alınır anlatırmısınız?” Banyo yapıyorsan zaten başına su döktügüne-dökeceğine göre, saç diplerinin ıslanmaması söz konusu olur mu?
Olmaz.
Çünkü mutlaka ıslanır. Denize düşenin, ya da yağmur altında kalanın ıslanması gibi…
Ama muhâl farz, diyelim ki ıslanmadı; cenabet olmadığına göre, abdestin gene tamamdır, sadece boy abdesti hükmünde olmamış olur. Bu durum da ibadete engel değildir, namazın-niyazın sıhhatine bir halel-zarar getirmez.
İstibra meselesi için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Burada bütün mesele, vesvese illetinden uzaklaşmaktır. Yoksa abdest de, boy abdesti de, istibra da bellidir. Nasıl alınacağı, yapılacağı, hangi durumlarda geçerli olup olmayacağı açıktır. En basit ilmihal kitaplarında dahi anlatılmıştır.
O bakımdan gerek sizden, gerekse aynı illetle mâlûl olan okuyucularımızdan-kardeşlerimizden ricam; aşağıda başlıklarını vereceğimiz yazıları ve o yazıların içinde geçen linkleri mutlaka ve dikkatle, hatta icap ediyorsa tekrar tekrar okumanız... Ve o andan itibaren de derhal Velehân isimli Şeytan’ı içinizden kovarak vaziyetinizi, söz konusu yazılarda anlatılanlara göre dizayn edip, kendinize çekidüzen vermenizdir. Aksi halde hayatı kendinize zehir etmekten ve Mel’ûn’un da maskarası olmaktan kurtulamazsınız.
Rabbim (c.c.), Seyyidünâ ve Seyyidü’l-Mürselîn Efendimiz (s.a.v.) ve sair sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine âcilen, hasarsız ve kalıcı şifalar nasip eylesin.
***
İlave sorunuzun cevabı:
İhtilam olduktan sonra akıntının tam olarak kesilmesi için biraz beklemek, bevletmek yani idrarını yapmak, bir nebze yanı üzere yatmak, biraz yürümek gerekmektedir. Yürmenin illa da belli bir sayıda olması gerekmez. Ama rahatlaman, vesveseden kurtulman için mesela 40 adım yürüyebilirsin. Çünkü akıntı yavaş yavaş geldiğinden hemen kesilmemektedir. Ancak uzun bir müddet beklemek şart değildir. Bir kaç dakika yeterlidir.
İhtilam olan veya cinsî yakınlıkta bulunan bir kimse, idrarını yapmadan veya yürümeden veya yatıp uzanmadan yıkansa, sonra kendisinden meninin arta kalan kısmı çıkacak olsa, ikinci kez yıkanması gerekir. Fakat idrarını yaptıktan veya yürüdükten yahut yanı üzere biraz yattıktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez, sadece abdesti bozulmuş olur. Zira bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur.