Selamün aleyküm hocam. Bilinen yaygın fıkrada Şeytan, Abdulkadir Geylani Hazretlerine seslenince, tek taraftan ses geldiği için onun şeytan olduğunu anladığı söyleniyor. Oysa Musa aleyhisselam Allahu teala ile konuştuğunda, ağaçtan sesi işitmişti.. Söz konusu kıssa bu ayetin anlamına ters değil mi? Açıklayabilir misiniz? Teşekkür ederim. Ahmet Alican Tokgöz - İzmir
*******
Ve aleyküm selam kardeşim;
Evet haklısın, ayet-i celiledeki beyanla, kıssada yaygın olarak anlatılan durum farklı. Bahis mevzuu olan ayet-i kerime şöyle:
فَلَمَّٓا اَتٰيهَا نُودِيَ مِنْ شَاطِئِ الْوَادِ الْاَيْمَنِ فِي الْبُقْعَةِ الْمُبَارَكَةِ مِنَ الشَّجَرَةِ اَنْ يَا مُوسٰٓى اِنّ۪ٓي اَنَا اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَۙ
Meali: “Ateşin yanına gelince o mübarek bölgedeki vâdinin sağ kıyısında bulunan ağaçtan şöyle seslenildi ona: ‘Ey Musa, haberin olsun Benim, Ben, âlemlerin Rabbi Allâh(’ım)!” [Kasas suresi, 30]
Görüldüğü ve gayet ne olarak anlaşılacağı üzere, “Abdülkadir Geylani Hazretleri, seslenenin sesinin bir taraftan geldiği için onun Allahu Teâla olamayacağını anlamış…” ifadesi tam olarak doğru bir tesbit değildir. Çünkü o ses, ilahi bir hikmet iktizası, bir cihetten / taraftan gelmektedir.
Dilerseniz o menkabenin aslını bizzat kendisinden dinleyelim. Şöyle anlatıyor Gavs-ı A‘zam (k.s.) hazretleri:
“Gözüme nûra benzer büyük bir şey göründü. Ufuk onunla doldu. Sonra ondan bir sûret peyda olur gibi oldu. Ve bana şöyle dedi:
‘Ey Abdulkadir! Ben senin Rabbinim, haramları senin için heâl kıldım.’
Onu, bu sözünden tanıdım. Şeytan olduğunu hemen anladım. Ve aramızda şu konuşmalar cereyan etti:
Ben; ‘Çekil ey lânetli! Bana o nûr diye gösterdiğin şey, zulmetin ta kendisidir. O sûret ise dumandan başka bir şey değildir’ dedim.
Şeytan; ‘Rabbin hikmeti sayesinde elde ettiğin ilimle benden kurtuldun. Menzillerdeki inceliklere âşina olman da sana yardım etti. Hâlbuki ben bu gibi hallerle yetmiş kadar ehl-i tarîki (mâneviyat yolcusunu) yoldan çıkardım’ dedi.
Ben; ‘Bu Allâh’ın (c.c.) bir lûtfudur, dedim.’
Bu hadiseyi dinleyenlerden bazıları kendisine;
- Onun Şeytan olduğunu nasıl anladın, diye sordular. Şöyle cevap verdi:
- ‘Sana haramları helâl kıldım, demesinden.” [Abdülvehhâb-i Şa‘ranî, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, s. 456]
Mâlum olduğu üzere Cenab-ı Hak kimseye haramı helâl kılmaz.
Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, hadisenin söz konusu ayete aykırı bir tarafı yoktur. Sıkıntı, kıssanın anlatım tarzındadır.