Esselamu aleykum Halis hocam şafi mezhebinde  Ramazan ayında doğan bir çocuğun fitresi verilirmi

Soru: Abdullah Güler tarafından yazıldı. Kategori: Soru – Cevap

*******

Ve aleyküm selam kardeşim;

Sorunuzun cevabını öncelikle kısaca belirtelim, sonra açıklamasını yapmaya çalışırız.

Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mzeheplerine göre, Fıtır Sadakası’nın vücûbu için zenginlik ölçüsü olan nisaba mâlik olmak şartı yoktur. Zengin-fakir her Müslüman fitre ile yükümlüdür. Ve yine kişinin âkıl ve bâliğ olması da şart değildir. Demek ki Ramazan ayında doğan çocuğun da fitresinin verilmesi gerekir.

Kaldı ki bunu çok büyük bir şeymiş gibi problem edip sormanın pek anlaşılabilir bir tarafı da yoktur.

Ne yani?

Altı-üstü bir fitre, at ile deve değil ki!

Ayrıca unutmamak lazım; az sadaka çok belâyı def’eder. Nitekim hadis-i şerifte buyrulmuştur ki: “Bazan belâ nâzil olup gelirken karşısına sadaka çıkar, (onu) geri çevirir.” [Hâkim, el-Müstedrek, Hadis no: 1492]

***

İ z a h

Fıtır sadakası ile ilgili hadis-i şerifler, umumi olarak bütün Müslüman fertler için fıtır sadakası ödenmesi gereğini belirtmektedir. Bununla birlikte, bir kimsenin ister kendisi ister kendi dışındaki kişiler bakımından fıtır sadakası yükümlüsü sayılması için, bulunması gereken şartlar ve bu şartların kapsamı ile ilgili olarak mezhepler arasında ictihad farklılıkları vardır. Bu şartlardan sizin sorunuzu ilgilendiren maddelerden biri mal varlığıdır, öbürü de ehliyet

Mal varlığı, Hanefîler'e göre fıtır sadakası yükümlüsü sayılmak için kişinin varlıklı olması gerekir. Varlıklı olma ölçüsü, zekâtta olduğu gibi nisab miktarına, meselâ 200 dirhem gümüş kıymetine denk mala veya paraya sahip olmaktır. Yine zekâtta olduğu gibi havâic-i asliyye (temel ihtiyaçlar) bu miktarın dışındadır. Ancak zekâttan farklı olarak, fıtır sadakasının vücûbu için sahip olunan malın "artıcı" özellikte olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması gerekmez.

Bir başka ifadeyle, Hanefîler'e göre meskeni, ev eşyası, elbiseleri, bineği, silâhı ve ailesinin bir yıllık geçim masrafları ile borçları dışında artıcı nitelikte olsun olmasın 20 miskal altın değerinde malı olan kimse, bu mala sahip olduktan sonra bir yıl geçmiş olma (havl-i havelân) şartı da aranmaksızın fıtır sadakası ile yükümlüdür.

Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise, fıtır sadakasının vücûbu için zenginlik ölçüsü olan nisaba mâlik olmak şart olmayıp, zengin fakir her Müslüman fitre vermekle mükelleftir. Ancak bu bilginlere göre fıtır sadakası yükümlülüğü için kişinin, temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip olması şarttır. Mâlikîler'e göre, ödeyebilme umudu varsa, kişi borç alarak fitre vecîbesini yerine getirmelidir.

Ehliyet; fakihlerin büyük çoğunluğuna göre, fıtır sadakasının malî yükümlülük yönü ağır bastığı için, yükümlünün âkıl ve bâliğ olması şart değildir. Meseleye bu açıdan bakan üç mezhep imamının (Şâfiî-Mâlikî-Hanbelî) yanı sıra Hanefî imamlardan İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve İmam Ebû Yûsuf'a (rahımehumullah) göre, mal varlığı ile ilgili şartı taşıyan küçüğün ve akıl hastasının malından da fıtır sadakası verilmesi gerekir.

Go to top