Selamünaleyküm hocam, Tekrar rahatsiz ediyorum fakat konuyu net anlayamadim, hakkinizi helal edin. Kadinin gûnah isleyerek çalisitigi ortamda , fakat isin kendisi mesru ve helal, bu durumu sormustum. Verdiginiz bilgilerden faydalandim. Allah razi olsun. Ve fakat.. Sôyle demissiniz : "Esasen yapılan iş meşru ise, kişinin bir başka hatası ve kusuru sebebiyle bundan elde ettiği kazanç haram sayılmaz." Bir de söyle yazmissiniz "Eğer kişinin yaptığı iş bu günahları işlemesine sebep oluyorsa, o işten, o ortamdan ve onlardan gelecek kazançtan hayır beklememeli, derhal terk etmelidir. Çünkü kendisi günahkâr, kazancı da haram olur." Hocam net olarak kazanç helal mi dir haram midir, açiklarsaniz sevinirim. Bu durum sadece basi açiksa mesela ama namaz kilabiliyor ve halvet de olmazsa, veya halvet yok fakat basi açik ve namaz kilabiliyor, Kazancin helaligi veya haramligi degisir mi günahin boyutuna göre ? Hocam mulum kesin haram olan para yemek istemiyorum, ondan dolayi emin olmak istiyorum.
Soru: Emre20 tarafından yazıldı. Kategori: Soru - Cevap
*******
Ve aleyküm selam Emre;
Bakıyorum, verdiğimiz onca basit ve yalın cevabı anlamamışsın. Kısacası armutlarla elmaları birbirine karıştırmışsın.
Oysa açıkça dedik ki; yapılan iş meşru ise, kazancı helaldir, niçin haram olsun! Bu bir…
İkincisi, bir yığın illetler / isyanlar sıralamışsın… Biz de cevaben dedik ki, eğer bu günahları işlemeye o yaptığı iş, işyeri sebep oluyorsa, o işten hayır gelmez. Onu / orayı terk etmesi lazım.
Zira İslam fıkhında-hukukunda meşhur bir kaide vardır; haramla helal ya da başka bir ifadeyle sevapla günah bir araya gelirse, sevaptan vaz geçilir sırf o günahı işlememek için. Nitekim atalarımız da bu fıkhî kaideye uygun olarak, “Kaç sevaptan, kurtul günahtan” demişlerdir. Dünyevî bir yarar için uhrevî vebale girilmez. Kâmil bir mü’min için böyle bir uygulama akıl kârı değildir.
Binaenaleyh meseleyi eveleyip gevelemenin, lastik gibi sündürüp vebale ortak aramanın (çıkar bir yol bulmaya çalışmanın) bir anlamı yok. Eğer çalıştığı yerde başını açamaya zorluyorlarsa, orada çalışmayı sürdürmesi caiz değildir, kazancı da helal olmaz.
Ama kadın, işyerinin hiçbir zorlaması olmadığı halde kendi gevşekliğinden dolayı başını örtmüyorsa, işin ve işverenin ne suçu olsun. Kazançla da bunu karıştıramazsın, onun hükmü ayrı.
Başını örtmeme, tesettür emrine uymama günahı da kadına kendisine aittir. Herkes kendi günahını kendisi çeker. Ancak vebalde de onun bu şekilde orada çalışmasına izin veren, müsaade eden ya da göz yuman başındaki babası-abisi ya da kocası, kısacası velisi olan kişiyle ortaktırlar. Ondan da bunun hesabı sorulur. Bunu unutma, kulağına küpe, kalbine nakşet.
Tamam mı sevgili Emre!
Wesselâm…