Abi s.a.
Kilise, Almancaya çeviri için birisine Metin veriyor. O da sual ediyor; ‘yapayım mı, helâl olur mu?’ diye...
Soru: Selman Akdağ tarafından yazıldı. Kategori: Soru – Cevap
*******
Ve aleyküm selâm kardeşim;
Tabii yapılacak terceme metninde öncelikle İslâm'a aykırı bir şeyin olmaması lâzım. Yani sıradan bir terceme çalışması yapmak mümkün… Fakat metnin muhtevasında İslâm'ı tahkir, tezyif v.s. gibi durumlar, küfür havası-kokusu, isyan ve inkâr tozu-dumanı varsa, bu takdirde kat'iyyen caiz olmaz.
Kısacası dinî bakımdan nötr işlerde / ibarelerde olabilir ancak söz konusu bu terceme işi... Aksi takdirde caiz olmaz. Kaldı ki kazancını-geçimini temin edebileceği, çalışıp yapabileceği başka işler varsa, aç-açık değilse bu noktada en güzel olanı, kiliseyle çalışmaktan imtina etmesi / kaçınması, uzak durmasıdır. Zira kiliseler, mâlumunuz zulmet ve dalâlet yerleridir. İnsanoğlunun yaptığı / işlediği en büyük isyanlardan biri olan Allah’a evlat isnat etme günahı, teslis inancı orada irtikâb edilmektedir.
Bu mevzuda benzer soruların detaylı cevabı için lütfen aşağıdaki linke bkz.
http://www.halisece.com/sorulara-cevaplar/1045-sabetaycilarin-okul-insaatinda-calisma.html
***
Gözünü budaktan, lâfını dudaktan sakınmayan âlimlerimizden şeyhulislâm
Ebussuûd Efendi merhumun bir fetvası
Mes’ele: Keferenin kilisesinin tamiri için yardım eden -çalışan- Müslümanlara ne lâzım olur?
el-Cevap: (Bu işin) eskiden beri olduğu sabit ise, bir şey lâzım gelmez; ama yeni ise şiddetli sopa cezası vurulur. [Bkz. Ebussuud Efendi’nin Fetvaları, Mes’ele, 464, s. 106]
Açıklama: Bilineceği üzere bu fetva, İslâm hukukunun cârî ve mer’î olduğu Osmanlı döneminde verilmiştir. Günümüz dünyasında ise, ahkâm-ı İslâmiyenin uygulandığı bir ülkenin olmadığı inkârı kabil olmayan bir gerçektir. Binaenaleyh öyle birilerine ancak ferden nasihat edilebilir, dinlerse dinler, yoksa da herhangi bir cezai müeyyide söz konusu olmaz, olamaz. Hesap ahirete kalmıştır.