Selamun aleykum hocam, ayni soruyu 4. kez soruyorum facebooktaki linkten 3 defa sordum cevap alamayinca kendi sitenizden sormak istedim. Hocam burada bir tanidik aile var 27 sene sonra ki torun sahibi olmuslar ama nice sonra hanimiyle süt kardesi olduklari anlasiliyor. Simdi bu kisilerde inanilmaz bir uzuntu ve problem yasanmaya baslandi. Bi kisiler bu vakitten sonra ne yada neler yapmalilar?
Saygilarimla
*******
Ve aleyküm Selam sevgili kardeşim;
Sen sordun ben de her defasında cevapladım. Mollacami'de yayınladım, facebook'ta da paylaştım. Takip etmezsen ya da etmesini bilmezsen, ben ne yapabilirim, söyler misin? Yazıyı adresine mi göndermemi bekledin?
Madem şimdi bir de buraya yazdın sorunu, ben sana verdiğim o cevaplardan birini aynen kopyalıyorum. Lütfen bunu bari oku da artık noktalayalım şu "süt kardeşliği" hikâyesini...
***
"Bildiğiniz üzere muteberlik bakımından evlenme akdi, rükün ve şartlarının bulunup bulunmamasına göre sahih, fasit, bâtıl, mevkuf ve gayr-i lazım gibi kısımlara ayrılır.
Ehl-i Sünnet mezheplerinden Hanefî mezhebi dışındaki diğer üç mezhebe göre fâsit ve bâtıl evlilik arasında bir fark yoktur. O ayrı bir bahis… Biz şimdi gelelim Hanefî mezhebine göre bunların açıklamasına…
Fâsit ve bâtıl evlilik nedir, tarifleri nasıldır?
İn'ikad yani akdedilme, meydana gelme şartları tam olmakla birlikte sıhhat şartlarında eksiklik bulunan evliliğe, "fasit evlilik" denir. Evlenme ehliyeti, icap ve kabul gibi ana unsurlardan birisi olmaksızın yapılan evlilik ise "bâtıl evlilik" adını alır.
Evlenmeleri ebedi olarak harak olan / yasak bulunan kan, sıhrî veya süt hısımlarından / akrabalarından / yakınlarından birisi ile bilerek veya bilmeyerek akdedilecek nikâh, İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye (rh.) göre fâsit; İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e (rahımehumallah) göre ise bâtıldır.
Ancak böyle bir evlilik ‘yanlışlıkla yapılmışsa’ taraflara şüpheden dolayı ‘had cezası’ uygulanmaz.
Küçük yaşta ayrılıp birbirinden habersiz yaşayan iki öz veya süt kardeşin bir gün karşılaşıp, akraba olduklarını bilmeksizin nikâhlanması veya sizin anlattığınız hikâyedeki gibi evlilik yapması, çoluk-çocuğa, torun torbaya karışması... Böyle bir durumda hısımlık ortaya çıkınca ‘derhal ayrılmaları’ gerekir.
***
Peki fâsit evliliğin sonuçları nelerdir? Şimdi de maddeler halinde onları görelim…
1) Fasit evlilikte, eşlerin evliliği sürdürmeleri caiz değildir. Derhal ayrılmaları gerekir. Aksi halde hâkim (tabii İslâm hukuku ile idare edilen bir ülkede) tarafından zorla ayrılırlar. Hâkim ayırdıktan sonra cinsî yakınlık olursa zina cezası uygulanır.
Diğer yandan kimi fasit evlilik çeşitlerinde yeniden geçerli nikah akdetmek suretiyle eksikliği gidermek mümkündür. Mesela; şahitsiz nikah akdinde, yeniden şahitlerin önünde nikah akdedilebilir. Yine geçici nikah, yeniden süresiz olarak kıyılabilir. Ancak;
Kan, sıhrî (evlenme sonucu meydana gelen akrabalık) veya süt hısımlığı gibi mutlak evlenme engeli olan durumlarda eksikliği tamamlama imkânı bulunmaz. [el-Kasanî, Bedâyiu's-Sanâyi', Beyrut 1394/1974, II, 335; el-Fetâvâ’l-Hindiyye, I, 330, 331]
2) Fasit evlilik, cinsî birleşmeden önce hiçbir sonuç doğurmaz. Burada gerçek bir evlilik söz konusu olmadığı için "halvet-i sahîha" cinsî birleşme hükmünde değildir. Eşlerin, kimsenin göremeyeceği ve ansızın gelemeyeceği bir yerde başbaşa kalmalarına malumunuz, "halvet-i sahîha" denir.
3) Cinsî yakınlık olmuşsa şu sonuçlar doğar: Kadın emsal mehirle, miktarı belirlenmiş olan mehirden az olanına hak kazanır. Mehir miktarı önceden belirlenmemişse emsâl mehir alır. [el-Kasani, a.g.e., II, 335; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, I, 330]
Doğacak (ya da sizin meselenizde olduğu gibi doğmuş çocukların) çocuğun, baba bakımından nesebi sabit olur. Ancak bunun için çocuk, evlilikten en az altı ay sonra ve en geç bir yılın içinde doğmuş bulunmalıdır.
Bu durumda sıhrî hısımlık doğar, iddet ve iddet süresince nafaka gerekir; iddet dışında nafaka ile miras sahih nikaha ait olup, fasit nikâh bunlara hak kazandırmaz. [Bilmen, Hukuk-ı İslamiyye Kamusu, II, 22 vd.]
Bu ayrılık boşama sayılmaz ve bu sebeple boşama sayısında bir eksilme olmaz.
Mâlikilere göre evlenme engeli bulunan yakın hısımı ile bilmeyerek evlenme durumunda, şüphe yüzünden hadd cezası düşer, nesep sabit olur, doğacak çocuğun malı yoksa bakımını baba üstlenir ve aralarında babalık-çocukluk yönüyle miras da cereyan eder." [Bilmen, a.g.e., II, 24]