Kıymetli Hocam Selamün Aleyküm, 

Bir işe başlanıldığında halk arasında “Allah utandırmasın” derler.Bu sözü ilim erbabı kişiler bile kullanmaktadır.Ancak bu şekilde bir ifade Cenab-ı Hakka karşı yakışıksız olmaz mı.Mesela bir tanıdığım yakın zamanda ticarete atıldığında çevresindeki bir çok kişi teşvik edici ifadelerden sonra arkasından hep Allah utandırmasın diye dua ettiler.İnsan üzerine düşeni elinden geldiğince yaptıktan sonra sonuç istediği gibi olmazsa, muvafak olamazsa bu sonuçtan utanması mı gerekir.Neticede bu sonucu veren belli değil mi? Dileyen o değil mi? Öyle olsa idi elinde olmayan sebeplerden dolayı hayatında bir çok olumsuzluk yaşayan insanlar toplumda daima başı öne eğik mi dolaşacak.

Yardımlarınız için teşekkür eder, muvaffakiyetler dilerim.

*******

Ve aleyküm selâm...

Değerli kardeşim;

Bahis mevzuu sözün anlamı, bildiğiniz gibi, iyi sonuç/güzel netice ve kazançlar alınacağı umularak girişilen meşru bir iş için, hayır-duadır, başarı temennisidir. Cenab-ı Hak muvaffakıyetler ihsan etsin... Allah mahçup etmesin... Yararlı işlere/faaliyetlere imza atasın... manalarını ihtiva eden, iyi dileklerde kullanılan bir tabirdir güzel Türkçemizde.

Yani hayırlı bir dua, hoş bir temenni niçin Allah Teala’ya karşı –hâşâ– yakışıksız olsun ki! Öyle değil mi? Hep dua etmiyor muyuz hayatımızın her safhasında… Buradaki “utanmadan-mahçubiyetten” kasıt bence; çalıştığı alandaki muvaffakıyetle birlikte asıl önemlisi, insanlık, İslâm, istikamet, alış-verişte, çalışma-çalıştırma ve ödemelerde sadakat-dürüstlık… gibi ahlâkî çizgiler noktasındadır.

Sizin de belirttiğiniz gibi insan, çalıştığı işte, imtihanda/sınavda elinden geleni yapar, ama başarı gelmeyebilir. Bunda utanılacak, mahcubiyet duyulacak ne olabilir? O, onun elinde olan bir şey değil.

Eskilerin, sadedinde olduğumuz söz gibi yine en az onun kadar hoş ve enfes bir başka sözleri daha vardır. Dini eserlerin bahusus mukaddimelerinde/takdim yazılarının sonunda ekseriya görür, karşılaşırız. Şöyle derler:

“Gayret bizden, tevfik Allah’tan”.

Ne demek?

Bir işte çalışıp çabalamak, uğraşıp gayret göstermek bizim işimiz; başarı elde etmek ise, Allah Teala’nın bileceği/vereceği bir şey. Onda bizim dahlimiz/tesirimiz olmaz/olamaz, demek.

Nitekim bütün peygamberler (aleyhimüsselâm), “Ve mâ tevfîkıy illâ billâhi’l-aliyyi’l-azıym: Benim muvaffakıyetim/başarım, ancak aliyyü’l-azıym (en yüce en büyük) olan Allah’tandır” demişler…

İki cihan serveri Efendimiz (s.a.v.) de, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi’l-aliyyi’l-azıym” demiştir.

Meali: “(İbadet ve taatte başarı, günah ve isyandan uzak kalabilmeye, kullukta muvaffakıyete) güç ve kuvvet, ancak, ulviyyeti/yüceliği sınırsız, azameti/büyüklüğü hudutsuz olan Allah’ın yardımıyla elde edilir.”

Nitekim bir kişi bu cümleyi söylediği anda, “Allah’ım! Senin yardımın olmadan ben hiçbir şey başaramam. Ve senden başka dayanacak hiçbir şeyim yok” itirafında bulunmaktadır.

Mukabil muvaffakıyet niyaz ve temennilerimle…Vesselâm.

 

Go to top