Hocam iştibakunnücum, işrak, istiva, isfirar vakitleri hangi zamanlar oluyor? Selamlar saygılar..
*******
Değerli kardeşim;
“İştibâkü’n-nücûm”, namaz vakitleriyle ilgili astronomik/teknik bir tabirdir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), Hâlid b. Zeyd Ebû Eyyûbi’l-Ensârî’nin (r.a.) rivayet ettikleri bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki: “Ümmetim, akşam namazını, iştibâkü’n-nücûm’a tehir etmediği sürece fıtrat (sünnet) üzere devam eder.” [Ebû Dâvud, Sünen, Salât, 6]
Hadîs-i şerifte geçen “iştibâk” kelimesi, ortaya çıkmak, iyice gözükmek mânâlarına gelmektedir. “İştibâkü’n-nücûm” terkibi ise, güneşin batışından sonraki gökyüzünde yıldızların kum gibi birbirine girmiş bir surette görünür hâle gelmesini ifade eder.
Akşam namazının edâsı yönünden mühim olduğu içindir ki, eski takvimlerde “iştibâkü’n-nücûm” da belirtilirdi. Çünkü özürsüz olarak akşam namazını iştibâk vaktinden sonraya bırakmak mekruhtur. [Nimet-i İslâm, Mehmed Zihnî Efendi., Kitâbü’s-Salât, 31]
Teknik ifadesiyle “iştibâkü’n-nücûm” hâdisesi, güneşin ufkun altında 10 derece inhitat etmesiyle (alçalmasıyla) gerçekleşir. Ancak güneşin bir yerde bu 10 derecelik mesafeyi katetmesi için, senenin her gününde sarf edeceği zaman miktarı aynı değildir. Bu sebeple “İştibâkü’n-nücûm” hâdisesi her yerde aynı vakitte meydana gelmez. [Pakalın, Mehmet Zeki, Tarih Deyimleri ve Terimleri, M.E.B. Devlet Kitaplığı, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1983, 2, 103-104]
Bu sebeple akşam namazını vaktin ilk 35-40 dakikalık bölümünde eda etmeye gayret etmek gerekir.
Fıkıh kitaplarımızın oruçla alâkalı kısımlarında, geçmiş ümmetlerin akşam vaktine yeterince riâyet etmedikleri kaydedilmektedir. Hadîs-i şerifte de, öteki ümmetlere benzememek ve sünnet üzere devam etmek açısından, Ümmet-i Muhammed’in bu noktaya iyice dikkat etmesi istenmektedir.
Müsned ve Müstedrek isimli hadîs kitaplarında işaret edildiğine göre, yukarıda zikri geçen hadîs-i şerifin râvisi Ebû Eyyûbi’l-Ensârî (r.a.) hazretleri, cihad için Mısır’da bulunuyordu. Bir gün Mısır Vâlisi Ukbe bin Âmir (r.a.) akşam namazını biraz geç kıldırdı. Bunun üzerine Ebû Eyyûb hazretleri:
- Bu ne hâldir ey Ukbe?! deyince, Ukbe (r.a.):
- Meşguldüm, diye cevap verdi. Bu defa Ebû Eyyûb (r.a.):
- Senin bu hareketini, insanların, “Resûlüllah’tan (s.a.v.) böyle görmüştür” diye değerlendirmelerinden korkuyorum. Halbuki Resûlüllah (s.a.v.), “Akşam namazını, yıldızların gökte gözüktüğü âna tehir etmedikleri sürece ümmetim, hayır -başka bir rivâyette sünnet- üzere devam eder” buyurmuştur, dedi.
Ebû Eyyûbi’l-Ensârî’nin (r.a.) bir başka rivâyetinde ise, “Resûlüllah’ın (s.a.v.) Güneş batar batmaz akşam namazını kılınız, yıldızların doğumuna bırakmayınız” buyurduğu yer almaktadır.
Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, akşam namazına karşı gösterilecek tembellik ya da ihmâl; Müslümanlar’ı yavaş yavaş sünnet ve hayır yolundan ayıracaktır! Çok dikkat edilmesi gereken bir husustur.
***
İşrak Vakti
Güneşin, doğduktan sonra bir mızrak boyu yükselmesidir.Burada kasıt, güneş ışınlarının sarı renkten kurtulup beyaza dönüşmesidir. Güneş ışınlarının sararması ise, yine atmosferin ışığı kırma tesiriyle oluşmaktadır. Ülkemizde işrak vakti için 5 derece güneş dikey açısı kabul edilmiştir. Bu ana kadar namaz kılmak mekruhtur. İşrak namazı, bayram namazları da bu andan itibaren kılınır.
***
İstiva Vakti
Güneşin tam tepede bulunması anıdır.
Güneşin yükselip de tam tepeye geldiği zeval anının bulunduğu vakittir. Bu da öğle namazından önceki 15-20 dakikalık bir zamandır. Bu vakitte namaz kılmak, Cuma günü hariç diğer günlerde mekruhtur.
***
İsfirâr Vakti
Güneşin batmaya yönelip ışınlarının sararmaya başlamasıdır.İsfirâr, işrak vaktinin mütenazırı yani simetriğidir. (Mütenâzır-simetri: Biri Arapça diğeri Yunanca olan bu iki kelime; birbirinin karşısında olan, karşılıklı duran, birbirine bakan; ortak bir noktaya veya mihvere göre eşit uzaklıktaki şekillerin benzerliği, bakışım anlamında bir matematik deyimidir.) Güneş dikey açısının 5 dereceye düştüğü an isfirar vakti olarak kabul edilir. Bu andan itibaren namaz kılmak mekruh olur.
Bilmukabele selam ve dualar...