Selamun aleyküm..
Hocam melhame-i kubra nedir? Melhame-i Kubra'nın şu günlerde Suriye ile çıkması muhtemel olan savaş olduğu söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir? Nakşibendi Gülüyüz - Facebook


*******

Ve aleyküm selam...

Değerli kardeşim;

Melhame-i kübra, terkip olarak çok büyük ve kanlı savaş manasına gelmektedir.
Hadis-i şeriflerde bu hususta değişik tasvirleri ihtiva eden rivayetler vardır. Bununla birlikte hemen belirtmemizde yarar var;

Diğer bütün kıyamet alametleri gibi bu da müteşabihtir, müevveldir; herkes tarafından kesin olarak tayin ve tesbit edilmesi mümkün değildir. Ancak Allah Teala’nın bildirdikleri, kendilerine sır perdesini araladıkları zevat bilebilir.

O bakımdan bizlerin Suriye'dir, Lübnan'dır, şudur budur gibi kesin beyanlarda bulunmamız doğru ve isabetli olmaz.  

***

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.) tarafından Melhame-i Kübra olarak adlandırılan bu büyük savaş, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında Armagedon olarak ifade edilmektedir.

Eski Ahit'e göre, kıyametten bir süre önce, Hz. İsa Mesih'in (a.s.) gelişiyle birlikte ona tabi olan Yahudiler ve onların düşmanları arasında büyük bir savaş yaşanacaktır. Eski Ahit'te, Yahudilerin büyük kayıplar verecekleri, buna rağmen bu savaşı kazanacakları kehaneti yer almaktadır: “Yeryüzünün cennet olması için önce üzerindeki kötü insanlar ortadan kaldırılmalıdır. [Mezmur 37:38] Bu, kötülüğe son verme amacı güden Tanrı’nın Armagedon savaşında yapılacak. Ondan sonra Şeytan 1.000 yıl boyunca hapsedilecek. Bu, kötülerin dünyayı bozmasına izin verilmeyeceği anlamına gelir. Hayatta kalanlar yalnızca Tanrı’nın kavmi olacak.” [Vahiy 16:14, 16; 20:1-3]

“ABD'nin etkin gruplarından olan bir çok bürokrat, istihbaratçı ve uzmanın yanısıra, eski ABD Başkanlarından Ronald Reagan ve Bush'un da mensubu olduğu Evanjelikler de, Armagedon'un çok yakın olduğunu, bu büyük savaşın içinde bulunduğumuz insan nesli tarafından görüleceğine inanırlar. Onlara göre, bugünkü İsrail ordusu, yakında Armagedon'da "goyim” ile (yahudi olmayanlarla) savaşacak olan ordudur. Dolayısıyla İsrail'in askeri gücünü artırmak ve korumak için ellerinden geldiği kadar çalışırlar." [Bkz. Beytullah Demircioğlu, Altınoluk, 2006, Haziran, Sayı: 244, Sayfa: 043]

***

Melhame-i Kübra, kıyametin bir alameti olarak değişik zaman dilimlerinde farklı şekillerde boy gösteren farklı versiyonları olan bir mefhum/kavram da olabilir. Hadislerin farklı rivayetlerin bu muhtelif olaylara da işaret etmesi muhtemeldir.

Hadis kaynaklarında geçen rivayetler dikkate alındığında, bu büyük hadisenin Osmanlı coğrafyasında gerçekleştiği de anlaşılabilir. Nitekim bu mevzudaki şu hadislere bakabiliriz.

1) Abdullah b Büsr (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

Melhame-i Kübra ile Kostantıniyye’nin fethi arasında altı sene vardır Yedincide Mesih Deccal çıkar[Ebu Davud, Sünen, Melahim, 4]

2) Muaz b Cebel (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:

Melhame-i Kübra, Kostantıniyye’nin fethi ve Deccalin ortaya çıkması (olaylarının hepsi) yedi ay içerisinde meydana gelir[Ebu Davud, a.g.e.; Tirmizî, Sünen, Fiten, 58]

Ebu Davud, yukarıdaki rivayetinin bu hadisten daha sahih olduğunu söylemiştir. Tirmizî de bu hadisin “garib” olduğunu söylemiştir. [Bkz. ilgili yerler]

***

Buna göre, Melhame-i Kübra’yı zaman itibariyle şöyle anlayabiliriz:

Önce Melhame-i Kübra olacak, ardından Kostantiniye fethedilecek, onun ardından da Deccal çıkacaktır.

İşte bu rivayetten hareketle şöyle denilebilir:

a) Melhame-i Kübra, Birinci Cihan Harbi’dir. Osmanlı topraklarının yedi düvel tarafından işgal edildiği bu savaş, İslâm âleminde gerçekleşen en büyük savaştır.

b) Kostantiniye/İstanbul’un fethi ise, aynı savaşta İngilizler tarafından işgal edildikten birkaç yıl sonra yeniden kurtulmuş ve bir nevi yeniden fethedilmiştir.

c) Deccal'in çıkması da, aynı savaşla bağlantılı olarak, belli din düşmanı şahısların ortaya çıkması yanında, materyalist bir düşünce akımını temsil eden Avrupa ve Sovyetler Birliğinde genel olarak ortaya çıkan ve semavî dinlere karşı olan cereyanlar da bu deccali sembolize etmektedir.

Hadiste ifade edildiği gibi, bu olayların hepsi altı-yedi yıl içerisinde gerçekleşmiştir. Tabii ki bu da nihayet bir yorumdur; dileyen katılır, dileyen katılmaz.

***

Son sözü gene İki Cihan Serveri Fahr-i Kâinat Efendimize (s.a.v.) bırakalım.

Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki; “Melâhim (şiddetli savaşlar) vukua geldiği zaman Allah (c.c.) mevâlîden (Arap olmayan Müslümanlardan) öyle bir ordu gönderecek ki, atların cinsi yönünden Arapların en kıymetlisi ve silah yönünden onların en iyisi olup, Allah İslâm dinini onlarla te’yid edecek/kuvvetlendirecektir.[İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 17, 559-560]

Allâhu a’lemu bi’s-savâbi…

Go to top