Tabirlerimiz
Keçiboynuzunun Yunanca adı keration, İngilizce'de carob, Arapça'da ise kırrat.
Keçiboynuzu tohumu yüzyıllar boyunca elmas ölçmek için kullanılmış.
Elmaslar keçiboynuzu tohumu ile tartılarak satılmış.
Bu yüzden keçiboynuzu, kırat ya da karat denilen ölçüye adını vermiş.
Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişmeyen bir tohumdur.
Bütün tohumlu bitkilerden yalnız keçiboynuzu uzun süre suda bekletildikten sonra filiz verebilir.
Bu hem çok kuruduğu ve meyvesinden çıktıktan sonra son ve sabit ağırlığını aldığı için, hem de içine su alması ihtimalinin çok az ve çok uzun zamana bağlı olduğu içindir.
Bu sebeple Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde ağırlık ölçüsü olarak kullanılmıştır. Dört tanesi bir dirhem eder. Dirhemin, (dirhem-i şer’î ve dirhem-i örfî olarak değeri değişmekle birlikte) 3 gr. ağırlığı temsil ettiği kabul etmektedir. Satıcı iki dirhemlik bir şey satarken (8 çekirdek) lütfedip 1 çekirdek fazla tartarsa bu, malı alanın itibarını, müşteriye verilen değeri gösterir.
Normalden fazla giyinen, olağandan farklı süslenip püslenen kişilere de "iki dirhem bir çekirdek" denmesi bundan kaynaklanmaktadır.
Görüldüğü üzere keçiboynuzu, çekirdeğindeki bu özelliklerinden dolayı bütün kültürlerde elmasın değişmez ölçüsü olarak kullanılmış, bu ölçüye adını vermiş ve tabirlerimize/deyimlere yerleşmiştir.